Tweet

Muammer BRAV

Fransız Sinemasının yetenekli kadınlarını buluşturan Les Enfanst des autres (Başkalarının Çocukları) çocuklu partnerlerle birlikte geç kalmış, mutluluğun peşine düşen kadınlarla ilgili. MUBI, TV + ve D Smart Go’ da gösterimde.

Son yıllarda Fransız Sinemasının en yenilikçi, en çok konuşulan, en çok ödüllendirilen filmlerinin çoğunda, kadın yönetmenlerin imzası olduğunun farkında mısınız?

Mati Diop (Dahomey,) Julia Ducournau (Titan), Mia Hansen Love (One Fine Mornig), Celine Sciamma (Portait of a Lady on Fire), Coralie Fargeat ()The Substance) gibi isimler ilk akla geliverenler, liste daha da çoğaltılabilir ( Hepsi MUBI’ de izlenebilir). Çoğu 40 yaş altı ve civarı olan bu harika kadınlar, başta kendi ülkeleri olmak üzere, tüm dünya sinema aleminin yakın merceğinde şimdi. Yaptıkları filmlerle ‘’yeni işlerini merakla bekleyeceğimiz isimler’’ listesinin en başında geliyor artık.

Bunlardan biri de Rebecca Zlotowski. 2010 yılında, henüz 30 yaşındayken çektiği ilk uzun metrajı Belle Epine’le dikkatleri çeken birçok ödül/adaylık kazanan yönetmenin beşinci uzun metrajı Başkalarının Çocukları. Film ilk kez 2022 yılında Venedik Film Festivali’nde gösterildi ve Ana Yarışma’nın beğenilen en önemli unsurlarından biri, filmin başrolünde oynayan Virginie Efira; o da Fransız sinemasının yetenekli kadınlarından.

Bu iki kadını buluşturan film, eminim Zlotowski’nin kendi yaşamından da özel bir yerde duruyordur. Filmin çekimlerinin hemen öncesin de hamile kalan ve ilk gösteriminde artık bir anne oln yönetmenin senaryoda da imzasının olması, ana karakterle aynı yaşta olması insana filmin otobiyografik ögeler taşıdığını da düşündürüyor.

Öğretmenlik yapan, çocukları seven, müzikle ilgilenen, hayatın içinde ve bundan zevk alan bir kadın Rachel. Jinekoloğu ile yaptığı görüşme sırasında ‘’anne’’ olmayı istediğini öğreniyoruz. Doktorunun dediğine göre, zaman ilerliyor, yaşlar alınıyor; o da biraz acele etmeli. Tam da burada devreye Ali giriyor. Cezayir asıllı Ali, işi gücü yerinde, yakışıklı bir adam. Eşinden yeni ayrılmış, beş yaşındaki Leyla’nın da babası. İlişkileri ilerledikçe, Leyla’da gönlüne giriyor Rachel’ın. Başkalarının çocuğun kendi çocuğu gibi benimsiyor, seviyor.

Üzerine filmler çekilen, kitaplar yazılan ve kulağa son derece kötü gelen ‘’üvey anne ‘’ kavramını tersine çeviriyor. Küçük Leyla da ona en az Rachel’ınki kadar bir sevgiyle bağlı. Rachel’ın Leyla’nın annesiyle kurduğu ilişki de örnek oluşturacak cinsten. Ama sorun erkeklerde ve onların karışık kafalarında! Aman daha fazla tüyo verip keyfinizi kaçırmayalım.

Film, neredeyse sadece ana karakterin gözünden anlatılıyor. Kamera, gözünü Virginie Efira’dan çok ama çok az ayırıyor. Gözlerinin içiyle gülebilen, hüznü mükemmel bir şekilde izleyiciye geçirebilen oyunculardan Efira. Bu filmde karakterinin her duygusunu içten bir şekilde bizlere yansıtıyor. (Her rolüyle izlemekten keyif aldığımız oyuncu, Venedik’te de ödüle en yakın iki adaydan biriydi, ama ödül Tar’daki rolüyle Cate Blanchett’in oldu).

Başkalarının Çocukları’nın gerçekçi senaryosu, kadın karakterlerini çok iyi tanıyan, anlayan ve bir o kadar da iyi anlatan bir yapıya sahip. Film bir yandan, kadınların iyi anlaşabildiklerini de gösteriyor. Ama araya giriveren o ademoğulları yok mu?

Kentli, okumu ve kendi işi olan kadınların, hele bekarlarsa daha fazla yakınlık kurabilecekleri bir hikaye anlatıyor Rebecca Zlotowski. Eminim filmi de, Rachel’ı da seveceksiniz.

Not: Zlotowski, yeni filmi Vie Privee’nin (Özel Hayat) çekimlerini tamamlamış durumda. Yine Virginie Efira başrolde, ama sürpriz bir eşlikçisi var. O da Jodie Foster. Merakla bekliyoruz.

(O2, 31.01.2024)