Türkiye’de uyuşturucu kullanımıyla ilgili 2019 raporu açıklandı. 26 ilte 42 bin 754 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılan araştırmaya göre, bağımlıların yüzde 71.9’u arkadaş kurbanı.
TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) Genel Nüfus Araştırması 2019 raporu yayınlandı. Rapora göre, 2018 yılında ayakta madde bağımlılığı tedavisi gören kişi sayısında da dikkat çekici bir artış var. Bu sayı 2017 yılında 211 bin 126 kişi iken 2018 yılında 251 bin 593 kişiye yükseldi.
Araştırmayı değerlendiren Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, çalışmada en dikkat çekici sonuçlardan birinin sentetik uyuşturucu miktarındaki artış olduğunu belirtti. Uyuşturucu tacirlerince skank olarak bilinen hibrit maddenin ithaline başlandığını ve narkotik birimleri tarafından ele geçirilen skank maddesinin bir önceki yıla göre yüzde 530 artışla 11 tona yükseldiğine dikkat çeken Tuncer, “Bu rakamların endişe verici olduğunu ve bu alanda özel çalışmaların yapılarak halkın bu maddenin zararları hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Yakalanan şüpheli sayısında yüzde 73
Raporda dikkat çeken bir diğer başlıksa 2018 yılında metamfetamin olay sayısının bir önceki yıla göre yüzde 68, yakalanan şüpheli sayısının da yüzde 73 artış göstermesi. “Bu veriler ülkemizde metamfetamin kullanımının ciddi oranda arttığı şeklinde yorumlanabilir” diyen Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Bu madde uyarıcı niteliği olan, çok hızlı bağımlılık yapan, halüsinasyonlara sebep olan, toleransın çok hızlı geliştiği ve ağır depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara neden olan çok tehlikeli bir maddedir. Uzun süre kullanımı akciğer ödemi, beyin kanaması, kalp yetmezliği ve kalp krizine bağlı ani ölümler gibi çok ciddi sağlık sorunları yaratabilir. Bu artışın sebeplerinin bilimsel olarak incelenmesi ve gerekli çalışmaların yapılması gerekmekte” ifadelerini kullandı.
“Hayır demeyi öğretmek gerek”
Öğr. Gör. Barış Tuncer, elde edilen bu sonuçların özellikle ergenlik dönemindeki gençler için uyuşturucu maddeler ve zararlı etkileri konularında bilgilendirme çalışmaları yapılmasının çok gerekli olduğunu gösterdiğini söyledi. Tuncer, “Çocuk ve gençlere madde kullanımı konusunda hayır demeyi, akran baskısına direnmeyi öğretmek gerekiyor” diye konuştu. Raporda katılımcıların yaklaşık yüzde 34’ünün kişisel ve aile içi sorunlar nedeniyle madde kullanmaya başladığının görüldüğünü belirten Tuncer, ailelerin de çocuklar ve gençlere, madde kullanımının yaşadıkları sorunlarla baş etmek için bir yöntem olmadığı, daha sonra bağımlılık, sağlık sorunları, sosyal sorunlar gibi çok daha büyük sorunlara yol açtığını önemle anlatmaları gerektiğini vurguladı.
EN YOĞUN KULLANIM 15-34 YAŞ ARASI
Raporda yer alan verilere göre,;
-Hayatında en az bir kere madde kullananların yüzde 94’ü erkek, yüzde 6’sı kadın. Yaş gruplarına göre dağılımı ise şöyle:
-15-24 yaş grubu yüzde 35,4.
-25-34 yaş grubu yüzde 30.
-35-44 yaş grubu yüzde 18,3.
-45-54 yaş grubu yüzde 7,8.
-55-64 yaş grubu yüzde 8,5.
-En yoğun kullanım yüzde 65 ile 15-34 yaş grubunda.
-Maddeyi ilk kullanım yaş ortalaması 19.
-En yoğun kullanım yüzde 29,9 ile lise mezunlarında
Uyuşturucu kullanmaya başlama nedeni olarak;
– Yüzde 33,2: Merak
– Yüzde 23: Arkadaş ısrarı
– Yüzde 12,3 Kişisel sorunlar
– Yüzde 11,3 Aile içi sorunlar
– En yüksek vaka sayısı sırasıyla İstanbul, Adana, Antalya, Gaziantep, Bursa, Ankara, Konya, İzmir, İçel ve Diyarbakır’da.
(Birgün, 07.11.2019)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN