Neye inanacağımızı şaşırdık…
Gerçek ne?
Her ilin emniyet birimleri açıklama yapıyor…
İllerinde gerçekleşen olay sayısının azlığından memnuniyetlerini dile getiriyorlar…
Ne ala…
Böyle bir şeye memnun olmamak mümkün olabilir mi?
Tabii ki, hayır…
Ama bir büyük şehir başta olmak üzere her gün her yerde olay…
Çocukların suça sürüklenme oranının arttığına dair haberler çıkınca TÜİK ise geçen yılın yani 2019 yılının verilerini açıklamaktan kaçınmış…
İntiharlar arttığı için ki; büyük çoğunluğu da borç ve ekonomik olarak insanların zor durumda olmalarından kaynaklandığı için sanırız TÜİK bu yıl intihar rakamlarını da açıklamayacaktır…
Açıklamasa ne olur ki…
Görünen köy kılavuz istemiyor ve de sürekli alarm veriyor…
***
Alacak verecek davaları başta olmak üzere adalete olan güven sıfırın altında artık…
İnsanlar hukuka, adalete ulaşamayacaklarına o kadar inanmış durumda ki…
Bu durum nasıl düzeltilecek bilemiyoruz.
Yetkililer biliyordur muhakkak…
Ama bizim bildiğimiz, günlük yaşamda gördüğümüz bir şey var…
Alacağını alamayan ya da hakkına ulaşamayan pek çok insanın elini kana buladığını görüyoruz üçüncü sayfa haberlerinde…
Arazi için kardeş kardeşi, alacak verecek için arkadaş arkadaşı, ortak orağı öldürüyor…
Televizyon programlarına şöyle bir bakın…
İnsan ilişkileri, aile yapısı iğrenç hale gelmiş noktada…
Dizilerden bile beter yani…
Artan bencillik, artan üç kağıtçılık, artan ahlaksızlık kardeşi kardeşe, arkadaşı arkadaşa düşman ediyor…
Herkes kısa yoldan birbirini dolandırma peşinde, namus, ahlak, vicdan hak getire…
Nasıl olsa namuslu mağdur oluyor… Sosyal medyada feryatlar yükselmese adam öldürenler, taciz ve tecavüz edenler karakoldan, adliyelerden elini kolunu sallayarak dışarı çıkıyor…
Bakın bugün bir gazetede var: Avukatlar arasında kan aktı. Kağıthane’de uluslararası hukuk firmasında, iki avukat arasında alacak-verecek tartışması kanlı bitti. Avukat Serkan B. hukuk firmasının ortağı Serdar B.’yi bacağından tabancayla yaraladı.
Yani sözün bittiği nokta…
Kimse kimseye borcunu ödemek istemiyor. Alacağı olan alacağını alamıyor, resmen mağdur oluyor… Babadan-dededen kalan araziyi paylaşamıyor, hepsine sahip olmak istiyor bencil olan…
Adalet nerede?
Nasıl hakim kılınacak… İnsanların adalete olan güvenci nasıl yeniden sağlanacak…
İş tarikatlara mı kalacak?
İşte Bitlis, işte bir tarikat şeyhi…
Müridi anlaşmazlık için başvurduğu şeyhi kendinden yana tavır almadığı, kendisini haksız bulduğu için kurşun yağmuruna tutuyor ve öldürüyor…
Üstünde üç ruhsatsız tabanca daha ele geçirilmiş…
Bakar mısınız adaletin yanı sıra “BİREYSEL SİLAHLANMANIN GELDİĞİ BOYUTA”…
Üstelik bir partinin yöneticisinin oğlu…
Herkes taziye mesajı yayımlıyor…
Peki; hukukun, adaletin üstünlüğü nasıl sağlanacak, bireysel silahlanma nasıl durdurulacak?
İyi haftalar
Umut Vakfı
YORUMLAR(1)
SİZ DE YORUM YAZIN