Tacizden, tecavüze, dayaktan cinayete aile içi şiddet hemen her gün gazetelerin üçüncü sayfalara yansıyor. Ve “Neler oluyor, neden, niçin bu kadar çok arttı” dediğimiz bu aile içinde yaşanan şiddetin aslında bilim adamları ve emniyet yetkililerinin de, belirttiği gibi yüzde 90’ı basına yansımıyor…
Yani insan olarak kendimizi en güvende hissetmemiz gereken toplumun en küçük nüvesi “aile” biriminde çocuk, kadın pek çok insan mutsuz, şiddet görüyor ve haberlere dikkatli bakarsanız artık görürsünüz ki, artık çocuklar anne ve babalarını, ninelerini, dedelerini dövüyor, öldürüyor…
Sevgi, saygı, özellikle de büyüğe saygı toplumumuzun geleneksel yapısının en önümle yapı taşlarından birisidir malumunuz… Ancak bu geleneksel yapının son yıllarda gittikçe sarsıldığı, aile yapılarının olumsuza doğru bozulduğu dikkat çekiyor…
Daha birkaç gün önce yani 28 Nisan 2016 günü İzmir Tire’de bir kadının dövüldüğü ihbarıyla olay yerine giden polis 67 yaşındaki Rukiye Sezer’i yaralı olarak buldu. Kadının 25 yaşındaki torunu A.Ö. tarafından dövüldüğü ve hayati tehlikesinin bulunduğu belirlenirken A.Ö.’nün babasının 10 yıl önce cinayete kurban gittiği, annesinin ise yaralama suçundan bir süredir cezaevinde olduğu anlaşıldı…
Bu tür basına yansıyan örnekler o kadar çok ki; işte bir kaçı:
. Karamürsel’de, bir süre önce ağabeyini bıçaklamaktan tutuksuz yargılandığı mahkemede ifade veren Emrullah B. Eve döndüğünde tartıştığı annesi Hatice Ö.’yü başını keserek öldürdü (15.04.2016)…
. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşlılık maaşını 2 gün önce aldığı belirlenen 85 yaşındaki Hasan Kara, evinde kafası parçalanmış olarak bulundu. Cinayetin para için işlendiği şüphesi üzerine polis, yaşlı adamın 20 yaşındaki işsiz torunu F.K.’yi gözaltına aldı. (10.04.2016)
. Manisa’da 21 yaşındaki genç, birlikte yaşadığı 69 yaşındaki babaannesini 10 yerinden bıçaklayarak öldürdü. (15.02.2016)
. Bursa’da 22 yaşındaki genç annesini 6 yerinden bıçakladı. (08.02.2016)
. Ürgüp’te yaşlı çiftin av tüfeğiyle vurulması olayıyla ilgili olarak torunları gözaltına alındı. (09.02.2016)
. Kocaeli Bahçecik’te dedesini silahla vurarak öldüren 18 yaşındaki Hamza Büyük hakkında Cumhuriyet Savcısı ağırlaştırılmış müebbet istedi. (10.02.2016)
. Sakarya Akyazı’da ahırda asılı bulunan 75 yaşındaki kadını 38 yaşındaki torunun öldürdüğü ortaya çıktı. (10.02.2016)
. Uyuşturucu için bıçak çekip babasını dövdü. İstanbul Fatih’te 20 yaşındaki genç uyuşturucu almak için para istediği anne babasını ekmek bıçağıyla tehdit edip dövdü. Babasını yumruklayan genç para alıp kaçtı. (02.08.2015)
Bunlar anne-babasına, dede veya ninesine şiddet uygulayıp, öldüren gençlerle ilgili basına yansıyan haberlerden sadece bir kaçı…
İşsiz, uyuşturucu batağına batmış, özellikle de ailelerince “iyi yetiştirilememiş” gençler maalesef sadece aileleri için değil, tüm toplum için büyük tehdit…
İşte daha yeni yaşadık. İstanbul Bağdat Caddesi’nde yanındaki kız arkadaşına laf atılan 20 yaşındaki Yusuf Gülap’ı “laf atan” Cihan K. bıçaklayarak öldürdü…
Olaylar da gösteriyor ki; gerek ailede, gerekse da toplumda artan şiddeti önlemek istiyorsak her yönüyle etkin mücadele şart…
Türkiye’nin olaylar açısından adeta ‘Teksas’ı konumundaki illerinden biri olan Adana’da Cumhuriyet Savcılığı bu işe el atmış bulunuyor. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, “aile içi şiddet suçlarının azaltılması, yaşanan sorunların en aza indirilmesi ve soruşturma aşamasındaki tedbir kararlarının daha etkin uygulanabilmesi amacıyla savcılık, emniyet ve aile uzmanlarının katılımıyla” dün bir toplantı düzenledi. Toplantıda, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçlan Soruşturma Bürosu’na 1 Ocak-27 Nisan 2016 tarihleri arasında gelen ve işlem yapılan dosya sayıları da ele alındı:
“Resmi/gayriresmi birlikte yaşadığı veya ayrıldığı kişi tarafından; Kadına karşı Kasten Yaralama: 214 – Erkeğe karşı Kasten Yaralama: 11 -Kadına karşı Tehdit/Hakaret: 495 -Erkeğe karşı Tehdit/Hakaret: 56 Kadına cinsel saldırı eylemi: 4 -Anne ve baba tarafından çocuklara karşı Kasten Yaralama/Tehdit/Kötü Muamele: 26 -Çocuklar tarafından anne/babaya karşı Kasten Yaralama/Tehdit/Kötü Muamele: 64.
Verilere göre; 2015 yılında Adana’da aile içi suç sayısı 6 bin 84 olurken, bu yıl 27 Nisan’a kadar ise bu sayı bin 916 oldu. Ayrıca 2015 yılında toplam 6 bin 51 tedbir kararı verilirken, bu yıl aynı tarihe kadar ise bin 841 dosyada tedbir kararı uygulandı.”
Toplantıda konuşan Başsavcı Ali Yeldan, aile içi şiddet olaylarında verilen tedbir kararlarının kolluk birimlerine vakit kaybetmeksizin ulaştırılması gerektiğini söyledi. Öncelikli olarak tekrarlayan şiddet olaylarının ele alınması gerektiğini, bu yüzden gelen evraklarda evveliyatın önemli olduğunu kaydeden Başsavcı Ali Yeldan, “Defaatle aynı suçu işlemeye devam eden kişilerle ilgili bizim alacağımız kararlar ve tedbirler etkilenir. Olay sayısının artması, tedbirlerin derecesini değiştirebilir. Biz, mağduriyetlerin katlanarak devam etmesini önleyebiliriz. Bu uzun soluklu, kapsamlı bir mücadele. Bizim amacımız, göstere göstere gelen, bağıra bağıra ‘Beni kurtarın, beni koruyun’ diyen yasal, yetkili bir merciye ulaşmak isteyen mağdurları korumak. Bu yüzden rutin, basite indirgenebilecek olaylarla ayrımı ve elemeyi iyi yapıp önceliklerin belirlenmesi gerekiyor. Mağduru koruyacak ve şüpheliyi caydıracak, suç işlemesini önleyecek tedbirleri seçerek almamız, bunları zamanında uygulamamız önemli. Aynı zamanda mağdurun, şüpheli için verilen tedbir kararı süreci içinde desteklenmesi gerekiyor” dedi. Başsavcı Yeldan, bu konuda görev alan tüm birimlerin gayretli ve dikkatli çalışmalarıyla aile içi şiddet olaylarıyla daha etkin mücadele yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Umut Vakfı olarak Adana’da başlatılan bu mücadelenin ailelerin eğitilmesinden, okullardaki eğitime kadar yaygınlaştırılarak tüm Türkiye’ye yayılmasını diliyoruz.
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN