ANKARA – EMO’nun “EMO Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu-2016/Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yoksulluğu” başlıklı raporuna göre, “Türkiye, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimde bir Afrika ülkesi seviyesine düşer konuma geldi, hatta bazı Afrika ülkelerinin de gerisinde kaldı.”
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, EMO Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı Tayfun İşbilen ile Komisyon Başkan Yardımcısı Alpaslan Güzeliş’in katılımıyla EMO Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu-2016 açıklandı.
İlk sözü alan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonominin en öncelikli alanı konumunda olduğuna değindi. Yeşil, telekomünikasyon altyapısındaki sorunların, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki dışa bağımlılığın, bu teknolojilere erişim ve kullanım sorunlarının mühendislik faaliyetleri açısından da büyük açmazlar yarattığını belirtti.
Dışa bağımlılık ve yüksek vergi erişim güçlüğü yarattı
EMO Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkan Yardımcısı Alpaslan Güzeliş, rapora ilişkin şu bilgileri verdi:
- ITU’nun 2016 yılı BİT Geliştirme Endeksi’nde Türkiye 175 ülke içinde 2015 yılına göre bir sıra gerileyerek 70’inci sırada yer aldı. Erişim alt endeksinde de 1 sıra gerileyerek 81’inci sıraya düştü. Türkiye’nin 2007 yılında BİT Geliştirme Endeksi’ndeki yeri 56’ıncı sıradaydı. Türkiye artık bir Afrika ülkesi seviyesine düşer konuma geldi, hatta bazı Afrika ülkelerinin de gerisinde kaldı. Bu tablo, Türkiye’nin eğitimli insan gücüne rağmen bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimde ve kullanım oranlarında geri kaldığını göstermektedir. Bu durumun nedenleri irdelendiğinde Türkiye’de uygulanan vergilendirme ve teknolojik dışa bağımlılığın, kullanım ile erişim güçlüğü yarattığını ortaya çıkmaktadır.
Sabit telefon aboneliği hızla geriledi
- Sabit telefon aboneliği hızla gerilemektedir. Sabit telefon yayılım oranı, ülkemizde 2014’te yüzde 16.5’e, 2015’te yüzde 15’e, 2016’ın üçüncü çeyrek sonunda yüzde 14.1’e kadar düştü. Aboneler için cazip fiyat teklifleri oluşturulmaması, altyapı yatırım sorunları, tekel konumunun getirdiği kar öncelikli işletmecilik anlayışı gerilemenin ana nedenlerini oluşturmaktadır.
En yüksek vergilendirme Türkiye’de
- Tüm ülkeler içinde yüzde 43 gibi en yüksek vergilendirmenin olduğu ülkemizde gezgin hücresel hizmet maliyeti kişi başına düşen ulusal gelirin yüzde 2.01’i düzeyindedir. Cep telefonu abone sayısı 2016 yılı 3. çeyrekte 74.4 milyona çıkmış ve yayılım oranı da yüzde 94.6 olmuştur. Bu da BİT endeksimizi olumsuz etkilemektedir.
- Türkiye’de yaklaşık 2 haneden birinde bilgisayar bulunmamaktadır. TÜİK araştırmalarına göre nüfusun yüzde 61.2’si İnternet kullanmakta; BTK’ya göre ise 55 milyon İnternet abonesi bulunmaktadır. Aynı adresi 4 kişi kullansa bile İnternet kullanan kişi sayısı 40 milyonun altında, yani nüfusun yüzde 45’iyle sınırlı kalmaktadır. Bu durum TÜİK ve BTK verileriyle ilgili kuşku yaratmıştır. 4N abone sayısına ilişkin de kuşku yaratmaktadır.
Fiber optik kablo altyapısı mevcudun 3 katına çıkarılmalı
- Sabit genişbant fiyatında kişi başına düşen ulusal gelirin yüzde 0.98`i düzeyi ile Türkiye 36’ıncı sıradadır. Türkiye’nin BİT endeksini yükseltebilmesi için sabit genişbant sahipliğini en az 2 kat artırması gerekiyor. Türkiye’nin fiber optik kablo altyapısını şu anki mevcudunun 3 katına, yani 1 milyon kilometrenin üzerine çıkarması gerekmektedir.
İşletmecilerin karı fazla yatırımları düşük
- Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren Türk Telekom ve cep telefonu işletmecilerinin net satış gelirleri 2016 yılında 45.4 milyar TL’ye ulaştı. Toplam gelirin yüzde 23.3’ünü Turkcell, yüzde 22.1’ini Vodafone, yüzde 19.8’ini Türk Telekom, yüzde 12.7’sini Avea aldı. Türkiye’de işletmecilerin karlılığı çok fazla, ama yatırımlar düşük.
- Türkiye TÜİK verilerine göre 2000-2016 yılları arasında yalnızca cep telefonu dışalımına 26.5 milyar dolar ödemiştir. Yalnızca 2016’da 4N’nin de etkisiyle 3 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Ne yazık ki bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımı arttıkça ithalat da artmakta, ülkemizin cari açığında giderek önemli bir yer tutmaktadır.
Bin liralık telefon vergisi KDV’si ile 1545 TL’ye çıkıyor
- Cep telefonu satışlarında 160 TL’den az olmamak üzere yüzde 25 ÖTV alınmaktadır. Buna yüzde 18 KDV de eklendiğinde, en ucuz telefonun vergisiz fiyatı 1 lira dahi olsa 189.9 TL’nin altında bir fiyattan satılamamaktadır. Vergiler hariç 1000 TL olan bir telefonun maliyeti ise ÖTV, KDV ve TRT bandrolü ile bin 545 liraya kadar yükselmektedir. Cep telefonu sahipliğinin 0-9 yaş arası hariç nüfusun tamamına yayıldığı ve 4 kişilik asgari ücretli bir ailenin evinde en az 2 cep telefonu aboneliği olduğu düşünüldüğünde; aylık ortalama 2 hat için 76.8 lira ve 59 lira sabit İnternet gideri ile birlikte 135.8 TL`lik fatura ortaya çıkmaktadır. Yani asgari ücretlinin maaşının yüzde 9.2`si iletişim giderlerine ayrılmaktadır.”
Türkiye’de 5G’ye geçilmesi hayal
Sorular üzerine Alpaslan Güzeliş, iletişim teknolojilerine erişimde halkın geliri ve sosyo-ekonomik faktörler belirleyici olsa da bu alanda izlenen yanlış politikaların bilgi ve iletişim teknolojilerine özel bir yoksullaşma süreci yarattığının altını çizdi. Güzeliş, “Türkiye’de 5G’ye geçilmesi hayal. Bu altyapı ile mümkün değil. 4.5N diye bir tanımlama dünyada yok. Onu da zorunlu olarak uydurdular. Şimdi bu altyapıyla bunu bile sağlıklı çalıştıramıyorsun. Hızlar düşük. Bu da fibere bağlı. Dünya gündeminde büyük veri var. Fiber olmadan bunların olması mümkün değil. Gelecek yıl Türkiye BİT endeksinde belki de 2-3 basamak daha düşecek” diye konuştu.
(Birgün, 13.04.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN