Diyarbakır’da, 2009 yılında 13 yaşındayken M. T. cinsel istismara uğradığı için hastaneden 5 kez rapor aldırıldı. İkinci Ağır Ceza Mahkemesi küçük kızı yeniden bir devlet hastanesine sevk edilerek yaşının tespiti için rapor aldırılmasına karar verdi, aile direniyor.
Diyarbakır’da, 2009 yılında ekmek almak için evden çıkan ve sokakta tanıştığı kişinin cinsel istismarına maruz kaldığını iddia eden M.T., rapor aldırılmak üzere Kadın Doğum Hastanesi’ne gönderildi. Raporda cinsel ilişkinin gerçekleştiği, ancak M.T.’nin bakire olduğu saptandı. M.T., sabıkalılar albümünden şüpheli 21 yaşındaki S.T.’yi teşhis etti. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen M.T.’nin, ruh sağlığının bozulduğu belirtildi.
Kanıt örnekler
İstismarın yaşandığı yerdeki koltuk örtüleri ve M.T.’nin çamaşırları üzerinde yapılan incelemede de sperm örnekleri tespit edilirken, yakalanan S.T. tutuklandı. İncelemede mağdurenin iç çamaşırından alınan sperm ile S.T.’den alınan örneklerin birbiriyle biyolojik uyum sağladığı tespit edildi. İddianamede, S.T.’nin ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Yargılama 2010’da Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. İfadesinde mağdurun yaşının küçük olduğunu bilmediğini belirten sanık S.T., zorla istismarda bulunmadığını söyledi. Mağdur M.T. ise “Sanık beni zorlamıştı. Evleneceğimizi ve beni İstanbul’a götüreceğini söyleyerek ikna etti. Bu şekilde 2 saat arayla, iki kez cinsel istismarda bulundu” dedi.
Mahkeme 2010’daki ilk duruşmada, mağdurenin tam teşekküllü devlet hastenesine sol kolu mühürlü olarak sevk edilip, fiili livata ile ilgili bulgu raporu aldırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca mağdurenin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek beden ve ruh sağlığı raporu aldırılmasına hükmetti. Mahkeme daha sonra mağdurenin yeniden Dicle Üniversitesi ’ne sevk edilerek vücudundaki tecavüz izlerinin saptanmasını istedi. Aile bu baskı üzerine evden taşındı.
Sanık iki yılda çıktı
Sanık S.T., 2 yıllık tutukluluktan sonra tahliye edilirken, Adli Tıp Diyarbakır Şube Müdürlüğü raporunda, mağdurenin 4 ayrı kurumda muayene edildiği belirtildi. Raporda, olaydan hemen sonra yapılan muayenede kızlık zarının sağlam olduğu, ancak bir yıl sonra Devlet Hastanesi’nde yapılan muayenede doğal çentik tespit edildiği belirtildi. Raporda, aradaki çelişkinin giderilmesi için mağdurenin tekrar muayene edilmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesine sevk edilmesi istendi.
Zorla götürün
Yargılama sırasında mağdur yeniden muayeneye gitmek istemezken, mahkeme polis zoruyla sevk edilmesine karar verdi. M.T.’nin direnmesi üzerine mahkeme mağdurun Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edilerek 7 kişilik heyetten rapor alınmasına karar verdi. Mağdura verilen raporda beden ve ruh sağlığının bozulmadığı belirtildi. Tıp Fakültesi heyet raporu ile Çocuk Hastanesi raporu arasında çelişki olduğunu belirten mahkeme, çelişkinin giderilmesi için mağdureyi İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk etti.
Üç kez taşındılar
Çocuklarının psikolojisinin bozulması üzerine bir daha rapor aldırılmasını istemeyen ailesi ise kendilerine ulaşılmaması için 3 kez adres değiştirdi. 2010 yılından bu yana devam eden davanın geçtiğimiz gün görülen 30’uncu celsesinde mahkeme mağdurenin radyoloji ünitesi olan bir devlet hastanesine sevkinin sağlanarak yaş tespiti için grafi, bilgisiyarlı tomografilerinin çekilmesine karar verdi. Mahkeme filmlerin çekilmesinin ardından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek mağdurun suç tarihi itibariyle yaşının tespit edilmesine ve mağdurun ruh sağlığının bozulup, bozulmadığının belirlenmesine karar verdi.
(Gazete Vatan, 13.03.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN