Post image
Castro Gibi Fidel

mithat_bereketMithat BEREKET

Birçok kişi için Castro Küba, Küba Castro demek…

Sosyal sorunlar denince akan sular durur/ “Kırkbir kere maaşallah” yüzkırkbir olur/ Fobisi hobiye dönüştüğünden eski bir taktik Materyalist diyalektik/ Oysa bindiği arabada koşar paradoksal iki at/ Biri kaçarsa eğer öteki sosyaldemokrat/ Castro gibi Fidel… Entelektüel…

Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil‘in Entelektüel şarkısında geçen bu söz, Latince “fidelitas”tan gelen ve sadakat anlamını taşıyan “fidel” isminde odaklanıyor.

Bir dönem, özellikle o yılların “solcuları” ve “devrimcileri” (ya da sempatizanları), çocuklarına “Deniz” isminden sonra “Fidel” adını koymayı uygun bulmuş. Türkiye’de bu yüzden ’68 kuşağının çocuklarının çoğunun adı Fidel’dir. Anadolu’da Niğde’de Hatay’da, İskenderun’da yeni doğan çocuklara adını verecek kadar garip bir şöhret… Fidel Castro yarım asırlık devlet başkanlığı süresince ülkemizi yalnızca bir kez ziyaret etti, ancak o gelmeden yıllar önce adı gelmişti bile.

Meğerse, her yaş ve meslek grubundan ve hatta kadın-erkek yüzlerce Fidel, ülkemizde yaşamaktaymış. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, yalnızca 2003 yılında 260 çocuğa Fidel ismi verilmiş. 2006 yılı itibariyle ise bu sayı 367’yi bulmuş.

44175-004-1AA92245Sakalı, purosu ve hakî üniforması ile Fidel Castro, kuşkusuz 20’nci yüzyıla damgasını vuran başlıca yüzlerden biriydi. Castro, 90 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ancak, ABD’nin burnunun dibinde, Batı yarım kürenin ilk “Marksist” olduğunu söyleyen devletini kurdu; yakın iş birliği içine girdiği tüm Sovyet liderlerinden daha uzun ömürlü oldu ve dünyanın en uzun süre iktidarda kalan komünist lideri unvanını kazandı.

Evet, ölümünün üzerinden yaklaşık üç hafta geçti. Ama hakkını yemeyelim. Fidel Castro, sadece Türk solu için değil; tüm dünya için önemli bir figürdü…

Fidel Castro 13 Ağustos 1926’da, zengin bir çiftçinin gayrimeşru oğlu olarak dünyaya geldi. Havana Üniversitesi’nde hukuk eğitimi gördü ve 1950 yılında doktorasını kazandı.

Kardeşi Raul ile birlikte, Küba’daki Batista diktatörlüğünü devirmek amacıyla, 1953 yılında Santiago de Cuba kenti dışındaki Moncada askeri kışlasına saldırı düzenledi. Amaçları, o bölgedeki yoksul şeker kamışı işçileri arasında isyanı teşvik etmek ve bunu daha sonra ülkenin diğer bölgelerine yaymaktı.

Fakat askeri kışla saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı ve arkadaşlarıyla birlikte yakalanıp yargılanan Castro, 15 yıl hapse mahkum oldu.

kuba-devrimi-lideri-fidel-castro-hayatini-kaybetti-castro

Fidel, kardeşi Raul ve 25 arkadaşı ile birlikte 1955’te çıkarılan aftan yararlanarak salıverilmesinin ardından, Küba’daki baskıların yoğunlaşması nedeniyle Meksika’ya gitti. Meksika’da o dönem genç bir devrimci olan Ernesto Che Guevara ile tanıştı.

Castro, Kasım 1956’da yalnızca 12 kişi taşımak için tasarlanmış olan bir botun içinde silahlı 81 yoldaşıyla birlikte Küba’ya geri döndü. Ve tarihin en başarılı gerilla savaşını başlatmak üzere Küba’nın dağlarına çıktılar. İki yıldan kısa süre içinde de zafer kazanarak, Batista’nın ülkeyi terk etmesine yol açtılar.

Fidel Castro’nun güçleri, 1959 yılında başkent Havana’ya girdi. Havana’da kalabalıklar tarafından sevinç gösterileriyle karşılandılar. 0, mücadelesinin ilk aşamalarında “Ben komünist değilim” diyordu; Castro hükümetinin ülkedeki ABD’lilerin mülklerini kamulaştırmaya başlamasının ardından, ABD ile ilişkiler iyice kötüleşti.

Nisan 1961’de Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Kübalı mültecilerin ülkeyi işgal etmesini teşvik etti; ancak, tarihe “Domuzlar Körfezi” olarak geçen bu olay, ABD için bir fiyaskoyla sonuçlandı. Domuzlar Körfezi, Castro için iyi bir propaganda malzemesi oldu.

261120162041183246290

Nisan 1962’de ise Küba, iki süper güç olan ABD ile Sovyetler Birliği arasında çıkan nükleer bir fırtınanın koptuğu nokta oldu. Dünya o güne dek nükleer bir savaşa hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Fidel Castro, Sovyetler Birliği’nin Küba topraklarına gizlice nükleer silah yerleştirmesine izin vermişti. ABD Başkanı John F. Kennedy, ABD casus uçaklarının bu tesislerin fotoğraflarını çektiğini dünyaya duyurdu. Olay, tarihe “Küba Füze Krizi” olarak geçti. Bunu takip eden günlerde ilk geri adımı atan Moskova oldu ve Nikita Kruşçev, Küba’daki füzeleri geri çekme kararı aldı. Buna karşılık olarak da ABD’nin Türkiye’ye konuşlandırdığı silahlarını geri çekmesi istendi.

Fidel Castro halkın gözündeki yerini kuvvetlendirdikçe, Washington’un ondan duyduğu tedirginlik de artıyordu. Birçok Kübalı, Fidel Castro’nun yönetimi sırasında sunulan parasız eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlandı.

1976’da Fidel Castro, Küba’nın devlet başkanlığına seçildi. 1970’li ve 80’li yıllar boyunca Castro, Sovyetler Birliği’yle olan yakın bağlarına rağmen Bağlantısızlar Hareketi’nin başlıca liderlerinden, Üçüncü Dünya ülkelerinin yılmaz savunucularından biri oldu.

Castro, 1990’larda Türkiye’yi ziyaret etmişti. Atatürk‘ün kendileri için esin kaynağı olduğunu söyledi. “O, Bandırma gemisiyle Samsun’a çıktı. Büyük bir zafer kazandı. Biz de tam 40 yıl sonra, ülkemizden faşistleri kovmak için gemiyle Havana’ya çıktık. Biz de zaferle kucaklaştık” demişti.

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Küba başlıca ekonomik desteğini yitirdi ve ABD ambargosu altında olduğundan, ekonomik bir yıkımla karşı karşıya kaldı.

Fidel Castro, 80’inci yaş gününü kutlamaya birkaç gün kala, Ağustos 2006’da bağırsak kanaması geçirerek ameliyat oldu. Ve 1959 yılında başbakanlık koltuğuna oturmasından beri geçen 47 yıl zarfında ilk kez yetkilerini geçici olarak birine devretti.

Tabii bu kişi kardeşi Raul Castro‘ydu.

fidel-raulAma yine de Küba Devlet Başkanı, dünyanın en uzun süre iktidarda kalan lideriydi. Görevi devretmesinin ardından kamuoyu önüne pek çıkmamayı tercih etti. Devlet gazetesinde “Yoldaş Fidel’den Yansımalar” başlıklı köşe yazıları yazmaya başladı.

Kübalılar arasında Castro’dan nefret edenler olduğu kadar, onu gerçekten sevenler de var. Birçok kişi için Castro Küba, Küba Castro demek.

(Bloomberg Busınessweek, 11.12.2016)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN