SEDA AKYÜZ
Gazeteci Çağdaş Ulus, Uğur Mumcu cinayetinin önlenmesi için Türk yetkililere bilgi veren CIA ajanının akıllarda soru işaretleri bırakan suikastini kaleme aldı. Ulus suikasti, ‘Bu ajan yaşıyor olsaydı belki de Mumcu cinayeti çözülürdü’ diye yorumladı.
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu suikastinin önlenmesi için Türk istihbaratına bilgi sızdıran CIA ajanının sır dolu infazını anlatan “24 Saat” isimli kitap oldukça ses getirecek gibi görünüyor. Gazeteci Çağdaş Ulus‘un kaleme aldığı “24 Saat” (Türkiye’den ABD’ye uzanan suikastlar zinciri) kitabı Mumcu cinayeti ile ilgili çıkan birçok kitapta olamayan bilgiler yer alıyor. Çağdaş Ulus ile yeni kitabını konuştuk.
■ Kitabınızda Uğur Mumcu cinayeti ve iki CIA ajanının suikastini anlatıyorsunuz. İki cinayet arasında nasıl bir bağ kurdunuz?
Uğur Mumcu suikaste kurban gitmeden önce Ankara’da bir resepsiyona katılıyor. Gazeteci Hikmet Çiçek‘in de bulunduğu resepsiyonda dönemin MİT Müsteşarı Teoman Koman da var. Koman, Mumcu’ya “Sana bir suikast düzenlenecek tedbirini al” diye uyarıda bulunuyor. Ama suikastin nasıl, kimler tarafından olacağına dair bilgi vermiyor. Sadece böyle bir istihbaratın geldiğini söylüyor. Bunu Hikmet Bey köşesinde ve birçok platformda dile getirdi. Ama kimse bu zamana kadar o istihbaratın nereden geldiğini sormadı. Aslında istihbarat bir yerden değildi. Teoman Koman ya da Milli istihbarat Teşkilatı’nın içindeki bir ekibe farklı kaynaklardan bilgi geldiğini düşünüyoruz. Ancak benim kitabımda bahsettiğim öldürülen CIA ajanının da istihbarat birimlerine bir bilgi paylaşımı yaptığına dair bilgi aldım.
Bilgiyi verdi öldürüldü
■ Katledilen uzmanları biraz anlatabilir misiniz?
Frank Darling, ClA’nın Ortadoğu uzmanı, Lansing Bennett da Türkiye uzmanı. Bennett, Mumcu suikastini kimlerin yapacağını belirtmeden Türk yetkilileri cinayet öncesinde uyarıyor. Bu zaman kadar bu bilgi hep gizli tutuldu. Bunu öğrendikten sonra Bennett’ın hikayesini araştırdım. Bennet, Mumcudan tam 24 saat sonra suikaste kurban gidiyor. Amerikan basını o dönem sıradan bir cinayet gibi haberler yaptı. Bu hiç kimse tarafından kaleme alınmadı. Belki bu ajan yaşıyor olsaydı Mumcu cinayeti çözülürdü.
Olay çok karışık. Cinayet işe giden bir CIA ekibine düzenleniyor. Hem de CIA Ana Karargah Merkezi’ne 500 metre yakınlıktaki ışıklarda meydana geliyor. Saldırıda iki ajan hayatını kaybediyor. Frank Darling’in eşi suikast düzenleyen kişi tarafından kadın olduğu gerekçesiyle bilerek öldürülmüyor. Şimdi şunu sormak lazım; CIA Karargah Merkezi’nin bulunduğu alan 24 saat kameralarla izleniyor. Suikast nasıl önlenemedi? Ya da suikastten sonra olay yerine neden karargahtan birileri hemen gelmedi? Zanlı elini kolunu sallayarak oraya gelebilir? Daha da ilginci cinayeti işleyen kişi suikastin ardından Amerika’dan uçak ile Pakistan’a gidiyor. Bunların göz göre göre engellenememesi akıllarda soru işaretleri bırakıyor.
Zanlı Pakistanlı bir sığınmacı
■ Ajanlarının öldürüldüğü yerdeki trafik ışıktan ile ilgili dikkat çekici bir ayrıntıya yer vermişsiniz…
İki CIA ajan saldırı öncesi karargaha giden yolun oradaki ışıklarda araçlarının içinde bekliyor. Trafik ışıkları uzun zaman kırmızı da yanmış. Hatta kurtulan Frank Darling’in eşi Judi Darling bu olayı şöyle anlatıyor: “Uzun süre yeşil ışığın yanmasını bekledik. Birşeyler olacağını hissettim.”
Saldırganın profili de çok ilginç… Saldırgan aslen Pakistanlı. El Kaide ve bazı dinci gruplar adına eyleme katıldığı belirlenmiş. Bir cinayetten yargılanmış. Ama bütün bunlara rağmen ABD’den sığınmacı talebinde bulunuyor ve kabul ediliyor. Normalde biz ABD’ye tatile bile gitmek için ayrı bir çile çekiyoruz. Gazeteci olarak ben geçen yıl ingiltere’ye gitmek için aylarca uğraştım. Bir gazetecinin gidemediği ülkelere terörist elini kolunu sallayarak giriyor. Bu da birilerinin buna yardım ettiğini gösteriyor. Terör bağlantısı tespit edilen eleman birileri tarafından korunuyor. Daha da ilginci, Kansin aşiretinin CIA tarafından bir dönem finanse edildiği de belgeli. Zanlının babası ve amcası Sovyetler Birliği’ne karşı savaşmış insanlar. CIA bu adamları Sovyetlere karşı kullanmış. Daha sonra da Kansin’i kullanmışlar.
■ Mumcu cinayetinin üzerinden 23 yıl geçti. Cinayetle ilgili birçok terör grubu işaret edildi. Siz bu kitabı yazarken bunlara ikna oldunuz mu?
Beni ikna eden olay Mumcu’nun yazıları. Mumcu son yazılarından bir tanesinde kurulacak bir Kürdistan prejesinden bahsediyor. Bundan da iran’ın ve Türkiye’nin zarar göreceğini söylüyor. Bu zaman kadar sürekli iran’dan bahsediliyor. Ama ben o yazıyı okuduktan sonra suikasti İran’ın yapma ihtimalini biraz daha düşürdüm. Mumcu İran’ın toprak bütünlüğünü savunuyor ve bunu İran da biliyor. Bildiği halde bunu yapar mı? Ayrıca kitapta da anlattım. Mumcu cinayetinin ardından İslami Hareket’ten yargılanan kişileri CIA ajanları cezaevinde ziyaret ediyor. Kimse bunun üzerinde durmuyor. Şunu sormamız lazım: “Sizin bu insanlarla bağlantılarınız nedir? Neden ziyaret ettiniz?”
■ Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan cinayetinden de bahsediyorsunuz. Ancak onun da Mumcu cinayeti ile ilgili ilginç bir olayını anlatmışsınız..
Gaffar Okkan ve dönemin Show Tv muhabiri arasında geçen bir görüşmeyi yazdım. Muhabir açıkça bilgileri paylaşıyor. “Gaffar Okkan Mumcu cinayetini çözmüştü. Suikast ile ilgili bilgi verecekti, vermesini önlemek için Okkan’ı da ortadan kaldırdılar” diyor. Gaffar Okkan’ın elinde Mumcu cinayetine ilişkin bilgilerin olduğu ses kaseti var. Kayıt Kürtçe ve Arapça. Okkan onu çözüdürüp cinayeti aydınlatacaktı. Ancak o da birileri tarafından katledildi.
(Aydınlık Kitap, 5.5.2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN