ŞİDDET gördüğü eşi ve kayınpederinin ölüm tehditleri nedeniyle baba evinde hapis hayatı yaşayan E.B.’nın sığınma evine yerleştirilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Mardin II Müdürlüğü çalışma başlattı. ‘Töre” nedeniyle öldürülme korkusu yaşayan E.B., başından geçenleri, 2.5 yıldır hapsolduğu baba evinde HABERTÜRK’e anlattı.
OKUL DÖNÜŞÜ GÖRÜCÜLERLE KARŞILAŞTI
Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde tarım işçiliği yapan Abdulaziz ve Yıldız B. çiftinin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelen E.B.’nın hayali, okuyup öğretmen olmaktı. Ancak Kız Meslek Lisesi 1. sınıfta ve henüz 14 yaşındayken, bir gün okul donuşu evde görücüleriyle karşılaştı. Dayısı Bedran A., küçük kızı oğlu Mahsum‘a istiyordu.
E.B. “evlenmek istemediğini” söylese de, annesi ve dayısının baskısına boyun eğmek zorunda kaldı. 14’ünde evlendirilen küçük kız, kendisinden 5 yaş buyuk Mahsum A.’nın köyüne gelin gitti. Evlendiği günden itibaren dini nikâhlı eşi ve kayınpedennın fiziki ve sözlü şiddetine maruz kaldı. Dayağa dayanamayıp baba evine sığındı. Aile kızlanna sahip çıksa da, eşi ve kayınpeder eve dönmeyen E.B.’ye ölüm tehditleri yağdırdı. Ailenin şikâyet üzenne Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı, Bedran A. ve oğlu Mahsum hakkında, E.B.’nın ailesinin evine yaklaşmama karan verdi. Aile Sosyal Politikalar Mardin II Müdürlüğü de E.B.’yi sığınma evine yerleştirmek için çalışma başlattı.
“Çocuk yaştaydım. Okulumu okuyup öğretmen olmak istiyordum. Lise 1’e başlayalı 2 ay olmuştu. Herşeyın güzel olacağını beklerken hayatım kâbusa döndü. Okula gitmeme izin verilmedi. Etek giydirmiyorlardı. Başımı örtmem için de baskı yaptılar. Sesimi çıkardığımda dayak yedim. Artık dayanacak takatim kalmadığı için kaçtım” diyerek anlatıyor yaşadıklarını bugün 17 yaşında olan E.B.
Baba Abdülaziz B. de çaresiz. “İstemediği halde dayısının oğlu ile küçük yaşta evlendirdik. Kayınpederi, ‘Ya kızı gönderirsiniz ya da 50 bin lira düğün masraflarını ödersiniz. Aksi takdirde sizi öldürürüz’ diye tehditler savuruyor. Parayı ödeyecek gücümüz olmadığı gibi kendimizi savunamıyoruz” diyor. Kızını çocuk yaşta evlendiren anne Yıldız B. ise büyük bir suçluluk duygusu yaşıyor:
“Ölsem de kızımı bir daha o eve göndermem. Yabancıya gideceğine kardeşimin oğlu ile evlenmesinin daha iyi olacağını düşünmüştüm. Çok pişmanım.”
‘HATAMIN BEDELİNİ AĞIR ÖDÜYORUM’
Ancak kaçsa da eşinin ve kayınpederinin tehditleri nedeniyle, 2.5 yıldır baba evinde dört duvar arasında bir başka esaret yaşıyor:
“Kayınpederim, eşim ve amcası, ‘Eve dönmezsen seni ve aileni öldürürüz, eve bomba atarız’ diyorlar. Dayım annemi sokak ortasında dövüp hastanelik etti. Karakola gidip şikâyetçi olduk. Ölüm tehditleri nedeniyle evden dışarı çıkamıyorum. Dünyaya pencerenin demir parmaklıkları arasından bakıyorum. Bir mahkûmdan farkım yok. Herkes gibi özgürce hayatımı yaşamak istiyorum. Bir hata ettim ve bedelini çok ağır ödüyorum. Kimse küçük yaşta evlenmesin. Tek arzum okuluma devam etmek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’dan destek almak için mektup yazdım.”
(Habertürk, 28.01.2016)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN