(cananaydin@birgun.net)
“Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Lakin benim senden başka vatanım yok. Anladım ki aşk devrimden daha yakıcıymış. Seni kaybetmek istemiyorum. O yüzden siyaseti bıraktım. Sanatla alakadar olmaya karar verdim. Kitaplara döneceğim. Elime kalem alacağım, dünyayı yazarak değiştireceğim.”
Bu sözler polisiye edebiyatın usta ismi Ahmet Ümit’in yeni romanı ‘Elveda Güzel Vatanım’ın tanıtım filminden.
Dört yıllık bir çalışmanın ürünü olan ‘Elveda Güzel Vatanım’, yazar olmak isteyen Genç Osmanlı Şehsuvar Sami’nin zamanla nasıl bir İttihat ve Terakki ‘fedaisine’ dönüşüm sürecini anlatıyor. Bu tarihi yolculukta Şehsuvar Sami’ye aşkı Ester de eşlik ediyor.
Ahmet Ümit 10 Ekim 2015’te Ankara’da katledilen barış elçilerinin hatırasına ithaf ettiği ‘Elveda Güzel Vatanım’ın tanıtımını dün sabah romanın kahramanı Şehsuvar Sami’nin de konakladığı Pera Palas’ta yaptı.
Tarihsel bir roman
Toplantıda yeni romanına ilişkin detayları paylaşan yazar Ahmet Ümit 24’üncü romanı olan ‘Elveda Güzel Vatanım’ın diğer romanlardan biraz farklılık içerdiğini anlattı. Daha önceki romanlarında günümüzde işlenen bir cinayet ve ardından enteresan bir şekilde bulunan ceset ve Komiser Nevzat’ın cinayeti çözme çabalarının bu kez yerini tamamıyla tarihsel bir romana bıraktığını söyledi.
1920 ile 1926 yılları arasında geçen olay örgüsünde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin içinde bulunduğu o kaos ortamını Ahmet Ümit şöyle anlattı:
“Bu dönem öyle bir dönem ki; Osmanlı’nın yıkıldığı, Birinci Dünya Savaşı’na katıldığımız ve Cumhuriyet’in kurulduğu bir dönem. Neresinden tutacağınızı bilemeyeceğiniz bu karmaşık dönemi mümkün olduğu kadar bir roman içerisine yerleştirmeye çalıştım.”
“Elbette burada müthiş tarihi gerçekler açıklıyorum diyecek değilim. Çünkü ben tarihçi değilim” diyen Ahmet Ümit “Tıpkı Boris Pasternak, devrimin Doktor Jivago’nın hayatını nasıl etkilediğini anlattıysa ben de burada İkinci Meşrutiyet’in bizim Şehsuvar Sami’yle sevgilisi Ester’in hayatını nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştım” ifadeleriyle romanını anlattı.
Toplantıda romana ilişkin açıklamalar yapan yayıncı Vedat Bayrak ise yaşadığımız kaotik ortama değinerek edebiyatın günümüzün bir başkaldırı aracı da olduğunu söyledi. “Toplumun yaşadığı travmalarda iyi edebiyatın kurtarıcı olduğunu hissediyorum” diyen Bayrak, “Sağ olsun Ahmet Ümit bizi bu yolculuğumuzda desteksiz bırakmadı” dedi. Korsana karşı herkese ulaşabilmesi adına romanın 20 TL olduğunu da belirten Bayrak, romanın 250 bin adet basıldığını belirtti.
Çevirmenler oradaydı
Toplantıya yazarlar ve gazetecilerin yanı sıra Ahmet Ümit’in kitaplarını yayınlayan Yunanistan, Rusya, Makedonya, Fransa, Lübnan ve pek çok başka ülkeden yayıncı ve çevirmen de katıldı. Çevirmen ve yayıncılar toplantıda söz alarak ülkelerindeki okurların yazarın romanlarına olan ilgisini aktardı.
Toplantıda söz alan Rus çevirmen “Ahmet Ümit’in ilk kitabı kasım ayının başında çıktı. Şimdi bizim ilişkilerimizde maalesef biraz türbülans yaşanıyor. Biliyorsunuz Nâzım Hikmet Rusya’da Türk edebiyatının bir sembolü olarak algılanır. Mezarı da Moskova’da. Umarım Ahmet Ümit’in de tüm romanları yakınlarda Moskova’da çıkar” ifadelerini kullanarak “Ahmet Ümit kitaplarıyla birlikte kültür köprüleri yeniden kuralım” temennisinde bulundu.
“Devlet mi kutsaldır, insan mı?” sorularının da yer aldığı “Elveda Güzel Vatanım” İttihat ve Terakki’nin 20 yılını mercek altına alırken kapağında yer alan “Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır” ifadesi sanırım bugünün de en önemli saptaması.
(BirGün Kitap, 04.12.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN