Tweet

Bir seçim sonrası her şey bir anda altüst oldu…

Daha önce ne kadar iyiydi?

Tartışılır tabii ki.

Fakat en azından terör yoktu…

Sizler de izliyorsunuz. Güneydoğu’da çatışmasız gün geçmiyor. Her gün bir-iki şehit verirken son günlerde bilanço ağırlaştı. Bir günde beş şehit verilir hale geldi. Bir yanda askerler-polisler şehit oluyor. Bir yandan kurban dağıtmaya çıkan, balkondan olayları seyreden, evinde oturan ya da bir yere gitmek için dışarı çıkan çocuklar, gençler, özetlesi insanlar kim vurduya gidiyor.

Uzun namlulu silahlarla insanlar öldürülüyor…

HDP’li bir vekilin çatışmada öldürülen yakını polis aracının arkasında sürüklenirken gösteren fotoğraf ise bazı gazetelerde “ürküten fotoğraf” olarak yayımlanıyor!

Tüm bu ürkütücü, korkutucu gelişmeler sürerken bireysel olarak da insanlar işlerinde, evlerinde, sokakta her yerde şiddet sarmalı içinde yaşıyor. Hiçbir yerde, hiçbir şekilde can güvenliğiniz yok. Ankara’daki otobüs şoförünün yol açtığı katliama bakınsana işte. Resmen trafik cinayeti değil de ne?

İşlerine vs. gitmek için otobüs durağında bekleyen insanları adeta biçen otobüs sürücüsü 12 kişinin ölümüne, bir o kadar insanın da yaralanmasına neden oldu.

Hemen her gün yine kadın cinayetleri işleniyor. Sokaklarda adeta magandalar cirit atıyor. Öfke ve şiddetin tüm uzuvlarına kadar hakim olduğu insanlar eğlence mekanlarında bile silahlarına sarılırken Samsun’da bir gencin 5 dakika arayla hiç tanımadığı iki kişiye silahla ateş edip yaralaması akıllara durgunluk veriyor. Yani tepeden tırnağa doğru yayılan bir şiddet dalgası tüm toplumu sanki esir almış gibi…

Gözler 1 Kasım’da yapılacak seçime kilitlenmişken Alman Die Zeit gazetesi “Türkiye 2 milyon Suriyeli daha alacak” iddiasında bulunuyor. Gazetenin haberine göre, Türkiye’de 6 yeni kamp daha kurulacak ve AB bu kampların kurulması için maddi destek verecek. Daha sonra bu Suriyeliler’in 500 bini Ege denizinde telef olmazsa AB ülkelerine alınacak…

Yani sokaklarda dilenen Suriyeliler’e, sefalet görüntülerine yenileri eklenecek…

Daha geçenlerde yine bir okul katliamıyla sarsılan ABD’nin Başkanı Obama ise Suriyeli Kürtlere doğrudan silah yardımına onay veriyor. Obama, Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelede Kürt gruplarının başarılarını izlediklerini ve bu gruplarla çalıştıkları mesajını veriyor…

Son okul katliamını yapan caninin üzerine kayıtlı, yani resmi izinli toplam 13 silah olduğu açıklandı… ABD’de son 10 yılda 300 binin üzerinde insan bu tür silahlı saldırıda öldü. Aynı bizim ülkemizde olduğu gibi ABD’de de silahsızlanma yasa tasarısı Meclis’de kadük edilmiş durumda bekliyor…

Özetlesi kendi ülkesinde her tür silahı peynir ekmek gibi insanların alımına sunan Amerika şimdi silahlarını Ortadoğu’ya yığıyor. IŞİD’i yaratanlar göstermelik müdahale altında Ortadoğu’ya silah yığarken bir yandan da Rusya sınırımızda müdahalelere başlamış bulunuyor. Ya Rusya’nın vurduğu IŞİD teröristleri nereye kaçıyor dersiniz?

Ortadoğu’da bir üçüncü dünya savaşı tezgahlandığı uzun süredir tartışılırken ne dersiniz; Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” doktrinini çoktan bir kenara bırakmış yöneticileri sayesinde Türkiye’yi daha zor günler mi bekliyor acaba?

İyi haftalar

Umut Vakfı