Edebiyatta Üç Nokta, kapağına sanatın ve hayatın özgürlüğünü işaret eden renklerle, “Özgürlük: evet, savaş ve şiddet: hayır!” diyerek gündeme damgasını vuracak kalıcı bir sayı ile okurunu selamladı.
“Savaşma Barış” başlıklı savaşın karanlığı, nefret ve linç kültürünü pekiştirdiğini, barışın önemini vurguladığı yazısında Derginin Editörü Cenk Gündoğdu, “Biraz önce denize girdiğimiz, suyu paylaştığımız, aynı kompartımanda uyukladığımız, uykusuzluğumuzu anlattığımız, yanınız boş mu, dediğimiz şimdi düşmanımız (!); şimdi öldürecek, ölecek biri olmuştur artık. Her iki taraf için de yaşarken verilmeyen değer savaşta ölümlerle kutsanılıp, bayraklarla, madalyalarla, törenlerle özel kılınır. Pompalanan nefret ve yoğun duygular ile herkes büyük ve yüce bir iş yaptığını düşünerek, karşısındakini öldürme arzusuyla kendini unutarak davranır. Bu saatten sonra her ölüm ve öldürme aşırılık taşıyan anlamla din, kutsal kitap ve manevi değerlerle desteklenerek tarif edilir. İnsan ölsün, öldürsün ki savaş sürsün. Bizim ‘dışımızda’ olan biten bizi ‘ilgilendirmeyen’ şeyler bize ne yapacağımızı tarif etmeye başlıyorsa orada karşı çıkmamız, sorgulamamız, soru sormamız gereken bir şey olduğunu kavramalıyız. Ama bize yüklenilen ve aşırılık taşıyan duygularımız artık bizim kontrolümüzde değildir. Çünkü savaş başlamıştır ve istenildiği gibi davranmaya başlamışızdır” diyerek savaşın fenalığıyla kurduğu ilişkiyi Trakl, Celan, Pavese, Zweig başta olmak üzere 20. yüzyıl sanatçılarının hayat ve eserleriyle açıklarken ısrarla barışa işaret eder.
“Ey, efendiler, bırakın birlikte güneşlenelim, denize girelim, çay içelim, komşuluk edelim, sarılalım, gülelim. Akan kanı durdurmak yerine sürdürmeye muktedir efeler, efendiler, oy topladığınız meydanlarda savunduğunuz savaşlara alet ettiğiniz ve elinizden savurduğunuz kutsal kitaplar, baştan sonra barışı, kardeşliği, paylaşmayı anlatmıyor mu? Gelin, barışalım, savaşmayalım… “
‘BİZİM TARAFIN AHVALİ
Dem köşesinde ölümünün 10, doğumunun 90. yılında Şair, Yazar Attila İlhan’ın “Cinayet Saati” şiiriyle açılan dergi, Marcell Proust‘un “Şiir Yaratısı” adlı zihin açıcı metni ile ilerliyor. Nehir söyleşiyi bu sayı Mehmet Erte‘ye ayıran Üç Nokta‘da; Erdem Yol, Ahmet Barış Ay farklı cephelerden sorular yöneltmiş. Şair ve Yazar Mehmet Erte’nin sanatının kaynaklarını irdelememize ve gizli yerlerini açmamıza yol açacak derinlikli bir söyleşinin ardından Baki Asiltürk ile Şengül Çan‘ın Erte’nin yazarlığına farklı yerden yaklaştığı değerlendirmeleri yer alıyor.
Şiirimizde geride duran, ayrı dönem ve şiir dünyalarından hicret eden isimlerle bizi buluşturan Edebiyatta Üç Nokta’da uzun zamandır şiire değil de şiir ortamına mesafesi bilinen Şair Adnan Özer, İstanbul’un arka sokaklarında biten bir kültürün ahvalini “Bizim Taraf” şiiriyle ortaya koymuş. Dergide ayrıca şiirleriyle Şair Cihan Oğuz, Selahattin Yolgiden, Mustafa Atapay Onur Sakarya, Gökhan Arslan, Zafer Zorlu, Hasip Bingöl ile Ezidî Genç Şair Yekaterina Ameyan, Bulgar şairler Vladislav Hristov, Stefan Goncharov yer alıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)
(Günlük Evrensel, 29.09.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN