Ali ABADAY (jpardaillan@gmail.com)
Çocukluktan beri yaşanan acıları, yapılan hataları, insanın kişiliğini etkileyen travmaları unutmak neredeyse imkânsızdır. Ne var ki bu yaşanmış kötü tecrübeler bir zaman sonra insanı duyarsızlaştırarak daha da kötü kararlar almasına sebep olabilir.
Parçalanmış bir ailenin çocuğu olan, evliliği yürümeyen, hayatının bir dönemini sorumsuzca harcayan Cheryl Strayed kendisini bulmak ve geçmişiyle barışmak için doğada uzun bir yürüyüş planlar. Sonrasında bu dönemini “Wild: From Lost to Found on the Pacific Crest Trail” isimli kitapta anlatır.
Strayed’in kitabından Nick Hornby’nin senaryolaştırdığı, Jean-Marc Vallée’nin yönetip Reese Witherspoon’un başrolünde oynadığı Wild/ Yaban bir kendini bulma ve yol hikâyesi.
Film Cheryl’in (Reese Witherspoon) 1995’te yaptığı yolculuğu anlatırken romandaki gibi kronolojik bir sıra kullanılmıyor. Yürüyüş esnasında Cheryl’in aklına gelen anılar film içine serpiştirilmiş. Ancak genellikle olaylar birden anlatılmıyor. Kimi zaman geçmişten bir olayın ufak bir ânı paylaşıldıktan sonra ilerleyen sahnelerde öncesi ve sonrası seyirciye gösteriliyor.
Oldukça zor ve izleyicinin sıkılmasına neden olabilecek bu seçim Hornby’nin senaryosu ve Vallée’nin yönetmenliği ile tam bir başarıya dönüşmüş. Ayrıca Yaban’a kattığı gerilim sayesinde filmin temposu belli bir seviyenin altına hiç düşmüyor.
Dallas Buyers Club/ Sınırsızlar Kulübü ile Matthew McConaughey ve Jared Leto’ya Oscar kazandıran Valleé bu sefer de Reese Witherspoon ve Cheryl’in annesini oynayan Laura Dern’e heykelciği aldıracak gibi. Her iki oyuncu da oldukça güçlü rakiplerine karşın Oscar’a adaylar. Özellikle Dern filmde çok fazla süre görünmemesine karşın Cheryl’in hayatında annesinin nasıl önemli bir rolü olduğunu ve onu nasıl etkilediğini oldukça ustaca gösteriyor.
Filmin neredeyse her karesinde görünen Witherspoon da son dönemdeki belki en iyi oyunculuğunu çıkarıyor. Bir psikolog eşliğinde filme hazırlandığını anlatan oyuncu kimi sahnelerde sadece bakışları ve mimikleriyle Cheryl’in o an aklından geçenleri izleyiciye aktarabiliyor.
Yaban’ı izlerken bir an Robyn Davidson’un aynı isimli romanından uyarlanan ve geçen yıl sinemalarda gösterilen Tracks/ İzler filmi de akla geliyor. Gerçi Davidson’un yolculuğu ile Cheryl’inki arasında farklar olsa da iki kadının geçmişleriyle olan sorunlarını yürüyerek çözmeye çalışması ve bu süreçte yaşadıkları belli bir ortaklık içeriyor.
Her ne kadar Cheryl’in yola çıkarken Davidson’dan etkilenip etkilenmediği bilinmese de iki cesur kadının hikâyesi, tehlikelerle ve zorluklarla baş etme mücadeleleri hem okunmaya hem de izlenmeye değer.
Yaban ayrıca bu yıl Oscar ödüllerinin eleştirilme nedenlerinden biri. En İyi Film dalında yarışan sekiz yapımın yedisi erkeklerin hikâyesi etrafında gelişirken, Yaban’ın bu kategoriye alınmaması Hollywood’da cinsiyet ayırımcılığının bir örneği olarak gösteriliyor.
Bugün bir çift pembe patik dünyaya merhaba diyor. Kimbilir yıllar sonra o patiklerin içindeki ayakların sahibesiyle yürüyüşler yapılır, Cheryl Strayed’in kitabı ve başka nice kitaplar karşılıklı konuşulur ve doğduğu güne denk gelen bu yazı gülümsenerek bir daha okunur. Sonuçta hayat dediğimiz de aralarda neşeli veya yorgun molalar verdiğimiz uzun bir yürüyüş değil midir!
WILD/ YABAN
Yönetmen: Jean-Marc Vallée
Görüntü Yönetmeni: Yves Bélanger
Senaryo: Nick Hornby, Cheryl Strayed
Oyuncular: Reese Witherspoon, Gaby Hoffmann, Laura Dern, Thomas Sadoski, Keene McRae
(Taraf, 06.02.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN