Haftanın en ilginç araştırma sonuçları Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından ”Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Konusunda İlköğretim İkinci Kademe ve Lise Öğrencilerinin Tutumları” oldu. Detaylarını okuduğunuzda hayretler içerisinde kalıyorsunuz. Toplumsal Cinsiyet eşitsizliğini ve şiddeti bu kadar içselleştirmiş bu yeni gençliği görünce şaşırmamak elde değil. Öte yandan bir kesimde de son derece bilinçli, haklarının farkında, demokratik yönetim taleplerini şiddetsiz protestolar ile gösterebilen bir gençlik var. İşte aradaki bu uçurum üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.
11-17 yaş grubu erkek ve kız öğrenciler üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre şiddet dendiğinde ilk akla gelen “fiziksel şiddet” oluyor. Aslında bu pek de şaşırtıcı değil. Şiddetle ilgili kamu spotlarında bile sadece fiziksel şiddete gönderme var. Şiddetin diğer türleri, sözel, psikolojik, ekonomik, cinsel, toplumsal vb. şiddetin üzerinde durulmuyor. Belki de bunun nedeni ülkemizde fiziksel şiddetin ulaştığı korkunç boyut tüm ilgiyi bu noktaya yoğunlaştırmayı gerekli kıldığı içindir. Bilemiyoruz. Sadece tahmin yürütüyoruz çünkü elimizde sağlıklı resmi veriler yok.
2013’ün bu son gününde yeni yıldan dileğimiz şiddetin Türk toplumundan uzaklaştırıldığı daha aydınlık günlere ilerleyebilmek. Şiddeti ve toplumun kadın ve erkeğe biçtiği rolleri bu kadar kolay kabullenen bir gençliğin yerine sorgulayan, araştıran ve değiştirmek için harekete geçen bir gençlik hayali kuruyoruz. Kadının istihdama katılım oranın Avrupa ülkelerine göre en düşük olduğu Türkiye’de “kadının yeri evidir” bakış açısının yerle yeksan olduğu günlerin gelmesini diliyoruz. En çok da aşkına karşılık vermediği, sekiz sene önce boşandığı şimdi ise başka bir erkekle birlikte olduğu için veya başka bir erkekle evlenip 6 aylık hamile olduğu için sokak ortasında pompalı tüfeklerle öldürülen kadınlarımıza sahip çıkan, onları koruyan bir devlet, faillerini en ağır cezalarla, hiçbir şekilde cezai indirim uygulamaksızın, yargılayan bir hukuk sistemi ve bu çarpık zihniyetli bireyleri dışlayan, arasına almayan, ödüllendirmeyen bir toplum olabilmeyi diliyoruz.
Yeni yıl hepimiz barış getirsin.
İyi yıllar,
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN