Hukuk denince aklınıza ne gelir? Hukuku adalet ile eş anlamlı olarak mı kullanırsınız? Aslında Hukuk sistemi her zaman adaleti sağlayamaz. Hukuk normatif, kurallarla sınırları belirlenen, bir bilim dalıdır. Oysa adalet ahlak ve dinle de ilgili bir kavramdır. Hukuk her zaman adaleti sağlamaya yeterli olmaz. Hukuk sisteminin adaletten uzak kaldığı anlar olabilmektedir. Önemli olan bunun çok sık yaşanan bir durum olmamasıdır. Ancak ülkemizde hukuk kendi dünyasında bir takım kararlar vermekte ama adaletten oldukça uzak düşmektedir.
Geçtiğimiz hafta iki gün boyunca Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde “Edebiyat ve Hukuk” başlığı altında 4.Hukukun Gençleri Sempozyumunu gerçekleştirdik. Edebiyatın üç adaşı, toplumsal gerçekçi yazarların, Orhan Kemal, Yaşar Kemal ve Kemal Tahir’in eserleri ışığında edebiyattaki hukuk ve adalet anlayışını inceledik. Günümüzden altmış yetmiş yıl önce de aynı sorunların tartışılmakta olduğunu fark etmek katılımcılarda hayal kırıklığı yarattı. Yetmiş yılda teknolojide, ekonomide kat ettiğimiz mesafenin yanında, adalet adına bir arpa boyu yol alamadığımızı görmek özellikle hukuk öğrencilerini derinden sarstı. Ancak biz Umut Vakfı olarak bu konuda hiç ümitsiz değiliz. Bu sempozyum ve devamındaki sempozyumlar sayesinde hukuka gönül veren gençlerin seçmekte oldukları mesleklerinin sorunlarına vakıf, çözüm yolları üzerine ciddi kafa yoran ve kaleme dökebilen hale gelmelerine yardımcı olmak Vakıf olarak bize gurur vermektedir. Gençlerin heyecanı ve azmi ile ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu, ne kadar güzel bir iş yaptığımızı bir kez daha anladık. Geleceğin hukukçularının bu kısırdöngüyü kırmada önemli roller oynayacağına inancımız sonsuz.
Hukuk ve adaletten söz açmışken, bir ilginç duruşmadan söz etmeden geçemeyeceğiz. Gezi olayları sırasında bir çevik kuvvet polisinin tabancasından çıkan kurşun nedeniyle hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün davasında Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi “yargılamadan çekinme” kararı aldı. Müdahil avukatların “mahkemenin adil olmadığı ve rengini belli ettiği” beyanlarını gerekçe gösterip bu kararı almışlar. Ayrıca duruşma sırasında hakim ile savcının uyuduğunu gösteren fotoğraflar sosyal medya da paylaşım rekorları kırdı. Peki, şimdi ne olacak, bu dava nerede görülecek?
Aynı şekilde yine Gezi olayları sırasında Ali Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin davanın görüldüğü Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi ‘güvenlik’ gerekçesiyle yargılamanın başka bir ilde yapılmasını talep etmişti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi de davanın Kayseri’de görülmesine karar vermişti. Ancak Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi tanıkların “talimatla” Eskişehir’de dinlenmeleri için Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazdığı ortaya çıktı. Güveli olmadığı gerekçesi ile Eskişehir’den Kayseri’ye nakledilen bir davanın tanıkları neden Eskişehir’de dinleniyor? Güvenlik sadece “sanık” için mi bir sorun? Peki, şimdi ne olacak?
Hukukun Gençlerine büyük iş düşüyor. Tüm bu aksaklıkları görüp tahlil ederek çözüm yoları üzerinde düşünmek ve değişim içi harekete geçmek durumundalar. Hukukun adaleti sağlayacak hale gelmesine çalışacaklar. Hepsinin yolu açık olsun. Bizim onlara güvenimiz tam!
İyi haftalar,
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN