Post image
Göçmenliğin dayanılmaz ağırlığı-Hayatımın Şansı

hayat

Ercan Dalkılıç

Bizde 2005’te Filmekimi’nde gösterilen Gel Arkadaş Kalalım (Je préfère qu’on reste amis) ile tanıdığımız Olivier Nakache ve Eric Toledanoikilisi, bir önceki filmleri Can Dostum (Intouchables) ile tüm zamanların en çok izlenen Fransız filmine imza atmayı başarmıştı. Gerçek bir hikâyeden yola çıkarak perdeye aktarılan bu filmde yönetmenler, alt sınıftan göçmen bir siyahi ile üst sınıftan bir beyazın hikayesini anlatıyordu.

Ülkemizde bugün vizyona giren beşinci uzun metrajları Hayatımın Şansı‘nda (Samba) da bir beyazla, siyahın hikayesini eksenine alıyor yönetmenler. Bu sefer tema dostlu değil, aşk… Filme ismini veren Samba (Omar Sy), Fransa’da yaşayan bir göçmen; fakat düzenli bir işi olmadığı için sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Alise (Charlotte Gainsbourg) ise bir ‘plaza kadını’ iken psikolojik bunalıma girmiş ve iyileşme süreci için bir göçmen bürosunda görev verilmiş kendisine. “Hayatımın Şansı”, ayrı dünyaların insanı bu iki karakteri karşı karşıya getiriyor işte.

hayat1

Trajedinin çekirdeğinde mizah oldukça büyük yer kaplar aslında.Nakache ve Toledano, önceki filmleri Can Dostum‘da bu çekirdeği çok iyi işlemişti. Fakat o film, sosyal-toplumsal göstergelerin belli belirsiz hissedildiği bir filmdi. Buradaysa –Samba ve Wilson karakterleri üzerinden- o çekirdeğe ulaşmakla kalmıyor yönetmenler; metnin temeline yaydıkları kapitalizm, sosyal adaletsizlik vb. argümanlar üzerine inşa ediyorlar filmlerini. Hayatımın Şansı enine boyuna düşünülmüş dramasıyla ve sosyal-toplumsal duruşuyla gerçekten önemli bir yerde.

Siyahi oyuncu Omar Sy, son dönemde gördüğümüz en büyük yeteneklerden biri bence. “Hayatımın Şansı”nda da muhteşem bir kompozisyon çiziyor. Zıpçıktı, uçuk kaçık Wilson’daki Tahar Rahim ile birlikte tutturdukları kimya görülesi cinsten. Charlotte Gainsbourg, daha ne kadar baskılanmış, arıza kadın karakterleri canlandıracak bilmiyoruz ama, gene kendisinden bekleneni vermiş burada da.

Hayatımın Şansı, daha çok Luc Dardenne ve Jean-Pierre Dardenne kardeşlerin Lorna’nın Sessizliği (Le silence de Lorna) veSöz (La promesse) gibi fimlerle mercek altına aldığı Avrupa’daki göçmen sorununa daha anaakım bir dille katkıda bulunmuş. Filmdeki Samba’ysa bana Philippe Lioret imzalı Hoşgeldiniz‘in (Welcome,2009) Bilal’ini anımsattı sık sık. Fransa’daki yasadışı bir göçmen olan Bilal de, tıpkı Samsa gibi filmde birinden uzun vadeli, karşılıksız yardım alıyor, gücünü sonuna dek kullanıyor ve sonu ne yazık ki Samsa’nınkine çok benziyordu. İzlek olarak da, dil ve duygu olarak da birbirine çok beziyor iki film de. Bana kalırsa Hayatımın Şansı‘nı sevenlerin, Hoşgeldiniz‘e de bir göz atmasında fayda var.

hayat2

Hayatımın Şansı (Samba)

Yönetmen: Olivier Nakache, Eric Toledano

Senaryo: Olivier Nakache, Eric Toledano

Oyunculuklar: Omar Sy, Charlotte Gainsbourg, Tahar Rahim

Yapım: 2014 / Fransa / 120 dk

(Aydınlık, 19.12.2014)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN