Poirot lafı geçince ben de sazan gibi atladım. Sazanlık kanımda var, tanıyanlar da onaylayacaktır. Ünlü bir otelde, gizemli geçmişleri olan 3 insan, iki kadın bir adam, ağızlarında kol düğmeleri, bedenleri belirli bir pozisyonda ölü bulunmuştur ve Poirot da bir şekilde bu cinayetlere dahil olmuştur. Nedenler, nasıllar, kayıp eşyalarla beraber ilginç bir dizi hikaye Monogram Cinayetleri‘nde bize sunulmuş. Kitaba başladığımda açıkçası yazarın Agatha’nın adımlarını takip edeceğini, mümkün mertebe taklit edeceğini düşünmüştüm. Bu sırada da kitabın sayfa sayısına bakmayı da atlamışım; büyük bir ipucu olurmuş doğrusu. Karakterler daha detaylı, daha duygu odaklı ve en basit şekilde kelime tasarrufu nedir bilmeden yazılmış bir kitap. Benim ön yargılarımın ve beklentilerimin sonuçlarını fark edebiliyor musunuz? İlk 200 sayfa benim için gerçekten sıkıntılı oldu. Çok fazla bilinmeyen vardı ve bağlantısız, ilginç olmayı hep bir adımla kaçıran olaylar ilgimi kursağımda bıraktı. Ancak kitabın yarısından sonra, olaylar bağlanmaya ve gizem yavaş yavaş toparlanmaya başlayınca, çok heyecanlı anlar yaşadım.

Rahibin geçmişi, yasak aşklar ve ruhlar… İyi bir dedikodu her zaman kendisini okutur, aksi söylemeyin, vallahi toplum sizin mezarınıza işer.

Sonu pek şaşırtmadı; ki buradan kasıt katilin kimliği, yoksa olayların dizilişi o kadar karmaşık. Siz bir yerden sonra istemeseniz de meraktan, yeter artık finali görelim burada gözlerim patladı demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Bu merak yüzden kaç dizinin 20 dakikasını atladım, kaç filmi heba ettim. Ama kitaplara gelince nadiren atlıyorum, kendimi tırnak kemirme zevkinden alı koymuyorum. Evet kitap kurduyum. And I am proud of it. (like a boss)

Queen – Don’t Stop Me Now

Agatha arıyorsanız, hayal kırıklığına uğrarsınız ancak kendi içinde değerlendirirseniz, biraz kelime tasarrufu olsa çok ama çok daha güzel olabilecek iyi bir kitap. Polisiye izlemeyi seven ama okurken meraktan kudurduğu için yeltenmeyen biri olarak, ben eğlendim. Son 200 sayfa nasıl aktı anlamadım. Bir an eski ölüler canlanacak, zombiler göreceğiz bile sandım. (Poirot’u pis ölülerle savaşırken düşünebiliyor musunuz? Eldivenimde kan var monsieur! Bayılacağım) Neyse ki yanıldım.  Fırsat bulunca Sherlock, sonra da diğer Poirot’lar var.

Merak kötü şey.

Tür: polisiye, gerilim

Sayfa: 398

Çıkış: 2011

TR Çıkış: 20 Eylül

Yayınevi: Altın Kitaplar