Post image
Senin gibisi yok

film-senin gibisi yok

 

Murat Şimşek

Dostoyevski’nin Öteki adlı uzun öyküsü beyazperdeye aktarıldı. ‘Kötü ikiz’ metaforu üzerinden ilerleyen hikaye, eşsiz olmak isteyen sıradan insanların bu uğurda yaptıkları gülünçlükleri gözler önüne seriyor.

Öteki, Dostoyevski eserleri içerisinde geri planda kalsa da, naif hikayesi ve merkezindeki karakter ile bambaşka bir eser. Bu uzun öyküde dokuzuncu dereceden bir devlet memuru olan Golyadkin’in içe dönük macerası işleniyor. San Petersburg’da kirada oturduğu evde yoksul ve yalnız bir hayat süren Goldyadkin, içinde bulunduğu hiçlik durumundan kurtulmak ve konum sahibi olmak istiyor. Golyadkin, iş arkadaşlarının yalakalığında, otoritenin insanları ezmesinden muzdarip, ama fırsatını bulunca kendisi de yaşlı uşağı Yakov Petruşka’ya aynı şekilde kaba ve alaycı yaklaşıyor.


Mia_wasikowskaRichard Ayoade
’nin yönettiği filmde ise Golyadkin’in yerini Jesse Eisenberg’in canlandırdığı Simon ve James karakterleri alıyor. Filmdeki zaman ve mekanlar, öyküyle uyuşmuyor. 70’lerin retro etkisini hatırlatan kıyafetlerin yanısıra çalışma ortamı ve kafkaesk mekanlar, filmin distopya şehirde geçtiği izlenimi veriyor. Güncellenen senaryo filmi Dostoyevski’den koparıyor. Öykünün aksine filmde “ötekinin” hayatına dair bilgi verilmiyor. Bunun yerine Simon’un takıntılı derecede aşık olduğu Hannah (Mia Wasikowska) ile ilişkisi öne çıkarılıyor. Hannah’ın peşinden koşturan Simon, utangaç ve tutuk olmasından ötürü bir türlü ona açılamıyor. Simon’un hiçliği bu ilişkide de ortaya çıkıyor. Öyleki, yıllardır karşı komşusu olmasına karşın, Hannah, Simon’un varlığını evlerinin önünde yaşanan bir intihardan sonra farkediyor.

JAMES, SIMON’UN SIRTINDAN YÜKSELİYOR

7506_6696_enbuyukSimon, “ötekisi” James’in sahneye çıkmasıyla, gitgide kafayı yiyip intihara yöneliyor. Simon’un aksine James, özgüvenli, iki yüzlü, pişkin ve patronları Bay Papadopulos’un istediği gibi girişken birisi. James’in Simon’la olan fiziksel benzerlikleri, kimsenin dikkatini çekmiyor. Simon’un hazırladığı raporları patrona göstererek kısa sürede kahramanlaşan James, bununla yetinmeyip Hannah’ı da kendisine bağlıyor. James, Simon’un sırtına basarak yükselirken, Simon, ona kendini mahveden ruh halini şu sözlerle anlatır: “Şu anda olduğum adam tipine karşılık olmak istediğim adam tipini göremiyorum. Bunun için uğraşıyorum, ama ne yapılması gerekiyorsa yetersizim, olmuyor. Pinokyo gibiyim. Tahtadan adamım ben gerçek bir adam değilim…”

Simon, ilk kez yakınlık duyduğu birine içini döküyordur ki James’in uyuyakaldığını farkeder. Filmin sonunda Simon, kendini öldürme eyilimini bastırarak “ötekini” öldürür. Her insanın olmak isteyip de olamadığı “ilgi çeken” insan tipi ile aslında olduğu kişinin mücadelesi başarılı şekilde aktarılmış beyaz perdeye. Son dönemde artan doppelgänger (kötü ikiz) filmleri arasında başarılı bir örnek. Filmi izlerken herkes kendinden bir şey bulabilir.

Günümüzde ofis ortamları ciddiye alınmayı bekleyen Simon’lar ve kurnazlıkları sayesinde haketmediği yerlerde bulunan James’lerle dolu.

(Aydınlık, 27.06.2014)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN