Nazan Doğaner HALICI
GALLUP Araştırma Şirketi’nin 100 ülkeyi kapsayan araştırmasına göre, Lübnan yüzde 49 ile birinci, Türkiye yüzde 48 ile öfkenin en şiddetli olduğu ikinci ülke. Nitekim üçüncü sayfa haberlerinin sonu gelmiyor. Trafikte, sokakta, markette, evde, okulda yaşanan öfke patlamaları bir anda yerini şiddet ve saldırganlığa bırakıyor.
Evet, toplumumuzda hızla artan ve önüne geçilemeyen bir öfke patlaması yaşanıyor. İnsanlar adeta kavga etmeye yer arıyor ve neredeyse her gün sonu çoğu zaman cinayete varan pek çok olay yaşanıyor.
Sorularımı yanıtlayan Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, işte bunun nedenlerini ve öfke kontrolü sağlamanın yollarım şöyle açıkladı:
BİRÇOK OLUMSUZ ETKEN VAR
Genel olarak bir toplumda güven eksikliği ve empati azaldığında, bireyler daha çabuk sinirlenir ve agresif davranışlar sergiler. Günümüzde öfke patlamalarının artmasında maddi zorluklar, işsizlik, ekonomik belirsizlikler, bireylerin birbirlerine karşı güven eksikliğinin olması, iletişim sorunları gibi faktörler başlıca sebepler arasında yer alıyor. Ayrıca, gelecekle ilgili kaygılar, sağlık sorunları, toplumu etkileyen sarsıcı olay ve haberler de öfkeyi tetikleyen etkenlerden bazıları… Buna ek olarak sosyal medya üzerinden yayılan negatif haberler ve asılsız bilgiler de öfkeyi tetikliyor. Bireyler yoğun stres altmda hissettikleri için günlük yaşamın zorluklarına daha ani ve şiddetli, sabırsızca tepkiler veriyor ve bu durum iş yerleri, okullar, toplu taşımada en fazla da trafikte sıklıkla öfke patlamalarına yol açabiliyor.
NASIL KONTROL ALTINA ALINIR?
Öfkeyi yönetirken, çeşitli stratejiler ve teknikler bu duyguyu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
1- Etkili bir yaklaşım, derin nefes alma ve kademeli kas gevşetme egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini uygulamaktır. Bu teknikler, öfkeyle ilişkili fiziksel ve duygusal gerginliği azaltarak vücudu ve zihni sakinleştirmeye yardımcı olur.
2- Bir diğer yararlı strateji ise öfkenin arttığı durumlarda küçük molalar vermektir. Durumdan uzaklaşmak sakinleşmeyi, bakış açısını değiştirmeyi ve duruma daha akılcı yaklaşmayı sağlar.
3- Sağlıklı sınırlar oluşturmak, toplumda öfkeyi etkili bir şekilde yönetmenin önemli bir yönüdür. Bireyler sınırlarını koruyarak ve diğerlerinin kişisel sınırlarına saygı duyarak ihtiyaçlarını net şekilde ortaya koyabilir ve duygularını ve endişelerini ifade edebilirler. Bu açık ve dürüst iletişim, genellikle öfkeyle sonuçlanan yanlış anlamaları ve çatışmaları toplumdaki huzursuzluğu önler.
Öfkeli kişilerle nasıl İletişim kurulmalı?
Birinin öfkesine daha fazla öfkeyle karşılık vermek, alaycı veya sinirli bir ton kullanmak genellikle durumu daha da kötüleştirir. İnsanlar etraflarındaki insanların alışkanlıklarına, ses tonuna ve beden diline uyma eğilimindedir ve siz sakin olmaya çalışırsanız muhtemelen karşınızdaki kişi de öfkesine hakim olmaya çalışacaktır.
Öfkeli bir kişiye duygularını sormak, ona değerli olduğunu hissettirmek iletişimi güçlendirecektir. Buna ek olarak empati ile yaklaşmak, karşınızdaki kişiyi anladığınızı gösterir. Samimi bir özür, yapılan hatanın sorumluluğunu almak ve uzlaşmacı yaklaşımlar öfke ve çatışmaları azaltacaktır.
Ruh sağlığı uzmanlarının veya gönüllülerin farkındalık yaratıcı yayınlar, seminer gibi çalışmalarla bilinçlendirme çalışmaları yapmaları da toplumun huzuru ve ruh sağlığı için oldukça faydalıdır.
(Sözcü, 20.11.2024)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN