Post image
Oya Baydar’ın kaleminden güncel bir Türkiye trajedisi

 

Oya Baydar, yeni romanı Hatırlamanın ve Unutuşun Kitabı’nda uzun yıllara yayılan karanlık bir hikâyenin peşinden gidiyor ve yüzünü Türkiye’nin çalkantılı dönemlerine çeviriyor.

Geçmişte aşk yaşamış ve daha sonra yollan bir hastanede yeniden kesişen bir kadın ve erkeğin hikâyesi üzerinden cinayet, aşiret gelenekleri, siyaset ve Türkiye’nin geçirdiği tarihsel dönüşümleri aktaran yazar, okura güncel bir Türkiye trajedisi sunuyor.

İktidarın tepelerinde, istihbarat teşkilatının en üst kademelerinde bir adam. Hasta yatağının başında bekleyen, ona tutkuyla bağlı bir kadın. Ağır ağır kararan belleğin puslu labirentlerinde dolaşan, hatırlamakla unutuş arasında, rüyalardan, karabasanlardan süzülen sayıklamalarla anlatılan güncel bir Türkiye trajedisi…

Evet, Oya Baydar, yeni romanında uzun yıllara yayılan karanlık bir hikâyenin peşinden gidiyor ve yüzünü Türkiye’nin çalkantılı dönemlerine çeviriyor. Devlet uğruna işlenmesi insanlığa karşı suçlan atfettirir mi? Aşk, suskun kalmanın suç ortaklığını meşru kılar mı? İnsan iktidar hırsına yenildiğinde unutmaya sığınmak mümkün mü? Acılan dindiren, yaralan sağaltan, anılan unutuşun afyonuyla uyutan zaman…

Elma kurdu elmayı nasıl içten içe kemirirse zamanı da kemiren kurtlar var. Zamanın unutulmaya mahkûm ettiği anılara ulaşacak incecik yollar açıyorlar. O yolları tıkayamazsınız, açıldıklarım anlayamazsınız. Bir ses, bir ezgi, bir koku, bir fotoğraf, bir çiçek, bir dokunuş, bir esinti, bir renk, o incecik yollardan sızıp unutulmaya mahkûm ettiğiniz anıyı unutuşun karanlığından aydınlığa çıkarıverir. Şaşırırsınız, nasıl baş edeceğinizi bilemezsiniz, korkarsınız, ürkersiniz. (Haber Merkezi)

(HÜRSES, 21.10.2024)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN