Post image
Bireysel silahlanma tehdit ediyor…

 

28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde bu yıl Sessiz Ayakkabılar Levent Çarşı Meydanı’ndaydı…

Umut Vakfı olarak; her yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenleriz ve her hangi bir alanda yarışma yaparak bireysel silahlanmanın tehlikelerine dikkat çekeriz… Bu yıl düzenlediğimiz,  Çizgi Film (Animasyon) Yarışması’na katılım az olduğu için ertelemek zorunda kaldık. Ancak “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü” etkinliğimizi bu yıl Beşiktaş Belediyesi’nin de desteğiyle Levent Meydanı’nda gerçekleştirdik. Katılanların gözyaşlarını tutamadığı etkinlikte hayatını kaybedenleri anmak için yere serilen kırmızı halıya ayakkabı ve karanfil bırakıldı.

 

 

Silahlarla çocuklarını, yakınlarını yitirmiş olan ailelerinde katıldığı törende Umut Vakfı Başkanı Özben Önal, duygusal  anlar yaşadığı için onun yerine konuşmasını okuyan Yönetim Kurulu Üyesi, Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan,  “Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen ülkemizde; ulaşımının da kolay olması nedeniyle silahlanma artıyor ve her gün can almaya devam ediyor… Şehir eşkıyaları, magandalar her yerde… Sokakta, trafikte, eğlence mekanlarında… Hatta; sokaklarda çatışanlar, nişan, düğün gibi eğlencelerde, asker uğurlamalarında sıkılan silahlar yüzünden insanlarımızın sadece sokaklarda değil evlerinde bile yaşamları tehdit altında” diyerek BİREYSEL SİLAHLANMAYI ÖNLEYİN, SİLAHLANMAYI ZORLAŞTIRICI DÜZENLEMELER YAPIN. AFLARLA, İNSAN ÖLDÜRENLERİ KISA SÜREDE SALIP, YENİ İNSANLAR ÖLDÜRMELERİNE ZEMİN HAZIRLAMAYIN” diye seslendi.

İnsanların özgürce ve huzur içinde sokaklarda, evlerinde, işyerlerinde, sosyal hayatlarında yaşayabilmelerinin en doğal hakkı olduğunu vurgulayan Özben Önal, “Bu haklarının bir zorba, şehir eşkıyası tarafından ellerinden alınmasının önlenmesini” istedi…

Ülkede çetelerin gündemden düşmediğini, çete çatışmalarının yaşandığına dikkat çeken Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve psikiyatr Dr. Aylan Akcan ise bireysel silahlanmanın ürkütücü ve yaşamı tehdit eder boyuta geldiğini söyledi. Bireysel silahlanmada artış olunca, silahlı şiddet olaylarında da artış olduğunu ve her gün 10’ın üzerinde olay yaşandığını belirten Akcan, her iki kişiden birinde silah bulunduğunu söyledi. Akcan konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

 

“Bir 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma gününde daha birlikteyiz. Bu yıl sizlere ‘Bireysel silahsızlanmada ciddi bir düşüş var’ demek isterdim, ama maalesef sizler de hemen her gün yaşanan olaylara tanık oluyorsunuz. Bu yıl, 2023 yılının 25 Eylül’üne kadar Türkiye’de 2 bin 607 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan 2 bin 607 silahlı şiddet olayında bin 616 kişi öldü, 2 bin 675 kişi de yaralandı. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Bu demektir ki; her iki kişiden birinde silah var, her üç vakadan ikisi silahlı şiddet olayı ve cinayetle sonuçlanıyor… Büyük metropollerde bu daha da yoğunlaşmış durumda. Silahlı şiddet haritasına baktığımızda da; ilk 10’a giren 1 milyonun üzerinde 12 il var. Başta İstanbul olmak üzere, silahlı şiddetin yüzde 60’a yakını buralarda yaşanıyor, yani her üç vakadan ikisi büyük metropollerde oluşuyor.”

 

ŞİDDET OLAYLARINDA YÜZDE 85 ATEŞLİ SİLAHLAR KULLANILDI

Umut Vakfı olarak; her yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde yerel ve ulusal basından günü gününe izleyerek elde ettiğimiz silahlı şiddet olaylarının bir dökümünü ilgililere sunuyoruz ve bireysel silahlanmanın sonuçlarına dikkat çekmeye çalışıyoruz…

Bu yıl, 2023 yılının 25 Eylül’üne kadar Türkiye’de 2 bin 607 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan 2 bin 607 silahlı şiddet olayında bin 616 kişi öldü, 2 bin 675 kişi de yaralandı.

Yaşanan olayların; çoğunluğu bıçak olmak üzere 385’inde kesici aletler, 549’unda Keleş, uzun namlulu olmak üzere her türlü tüfekler,  bin 672’sinde (70’i beylik silahı) her türlü tabanca kullanılırken bir olayda bomba kullanıldı…

Yani olayların yüzde 85’inden fazlasında ateşli silahlar kullanılırken ki; yüzde 85.23 oluyor, yaklaşık yüzde 15’inde de kesici aletlerle insan canına kast edildi…

 

Basına yansımayan silahlı ve silahsız şiddet olayları, şiddet sonucu mağdur olan insan sayısı elbette ki bu rakamların kat be kat üstündedir…

2023 yılında silahlı şiddetin en çok yaşandığı ilk iller ise; Bursa ve Kocaeli 104’er olayla beşinci, Urfa ve Antalya 75 olayla sekizinci sırayı paylaşırken ilk 10’a giren iller şöyle oldu:

  • İstanbul     : 334
  • Samsun      : 154
  • Adana         : 126
  • İzmir           : 117
  • Bursa          : 104
  • Kocaeli       : 104
  • Sakarya      : 102
  • Urfa             :  75
  • Antalya       :  75
  • Diyarbakır :  72
  • Ankara       :  70
  • Gaziantep  :  67

Silahlı şiddetin en çok yaşandığı “İlk 10 kent” sıralamasına giren 12 kentte; toplam 1400 olayın basına yansıdığı görülürken. Diğer 69 kentte 1207 olayın yaşandığı dikkat çekiyor…

Yani; 1 Ocak’tan 15 Eylül’e kadar basına yansıyan 2 bin 607 silahlı şiddet olayının yüzde 53.70’i (bin 400 olay) İstanbul, Samsun, Adana, İzmir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Urfa, Antalya, Diyarbakır, Ankara ve Gaziantep’te yaşanmış bulunuyor. Yüzde 46.30’u ise diğer 69 ilde yaşandı…

 

Bu yazıyı hazırlarken yani bugün (2 Ekim 2023) ise basına toplam 15 silahlı şiddet olayı yansıdı ki; bu olaylarda; 10 kişi öldü, 14 kişi de yaralandı…

Ayhan Akcan’ın konuşmasına dönecek olursak; Akcan, silahlı şiddet olayını artıran en önemli olayın kolay ulaşılabilir olması olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Özellikle alacak verecek, komşuyla, arkadaşla husumet, aile içi şiddette -özellikle bunu vurgulamak lazım, beş olaydan biri aile içi şiddet- kullanılıyor silahlar. Kısacası silahlı şiddet sosyal bir problem, ciddi bir konu ve metropollerde yaşamı tehdit etmeye başladı. Çeteler sokaklarda, lokantalarda vs. çatışıyor sizlerin de gördüğü gibi…”

Umut Vakfı’nın amacının bireysel silahlanmaya ve silahlı şiddetteki artışa dikkat çekmek, ilgililerin, yetkililerin önlem almalarını, artan şiddeti masaya yatırıp yasal düzenlemeler yapmalarını sağlamak olduğunu da belirten Akcan, bu konudaki önerilerini yineledi.

 

 

Törende konuşan Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Avukat Esra Yenidünya, şiddetin dünya genelinde insanlığın sorunu olduğunu belirterek “Birçok ülkede silahlar ve şiddet masum insanların yaşamlarını tehdit etmektedir. Bu nedenle sadece kendi toplumumuzu değil, tüm dünyayı  daha güvenli bir yer haline getirme sorumluluğunu taşıyoruz” dedi. Bu nedenle, bireysel silahlanmanın önlenmesinin tüm dünyanın hedefi olması gerektiğini vurgulayan Esra Yenidünya, toplumumuzun daha güvenli ve huzurlu bir geleceği için farkındalık oluşturan bu etkinlikte bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü etkinliği, bireysel silahlanmanın önlenmesi için hep birlikte mücadele etmemizin önemini bir kez daha gösteriyor” diyen Yenidünya, “Bireysel silahlanmanın önlenmesi sadece bir slogandan ibaret değil, aynı zamanda bir taahhüttür. Bu taahhüt, bugün burada toplanan her birimize aittir. Bizler ‘Hala umudumuz var’ diyerek sessiz ayakkabılarla yürüyenler olarak, bu değişimi başlatacak olanlardanız” diye konuştu.

 

 

OĞLUMUN KATİLİNİ BULUN

Törende daha sonra yakınlarını bireysel silahlanma ve bireysel şiddet sonucu yitirmiş olanlar da birer konuşma yaptı. Trabzon’da 2 yıl önce 15 yaşındaki oğlu Emir Yuşa’yı bir katil kurşunla toprağa veren ve gözyaşlarını tutamayan Mustafa Atıcı, “Yorgun mermi adı verilerek basitleştirilen ama benim ise katil mermi olarak adlandırdığım katil mermiyle vefat eden 15 yaşındaki Emir Yuşa Atıcı’nın babasıyım. Biz iki senedir kelimelerle anlatılamayacak acılar yaşıyoruz. İki senedir evladımızın katili tespit edilemedi. Ben oğlumun katilini istiyorum” diye konuştu.

 

 

KIZIMIN KATİLİYLE AYNI HAVAYI SOLUYORUZ

Tokat Erbaa’da kırtasiyeye kitap almaya giden ve yolda “yorgun mermi” sonucu 17 yaşındaki kızı Büşra Konyar öldürülen Nakşiye Konyar da gözyaşları içinde konuştu:

“Ben size bir zorluk daha söyleyeyim. Bulunduğum ilçede Büşra’nın katiliyle aynı havayı soluyoruz. Elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Olayın hemen arkasından yakalanıp tutuklandı. 8 ay kadar hapis yattı. Mahkemede dalga geçer gibi özür diledi. Şimdi ise serbest…”

 

 

Gazeteci Bülent Çavuş da, yaptığı konuşmada “Hiçbir mermi havada durmaz ve hızla düşen mermi çekirdeği yorgun değil katil mermidir. Yer yüzünde  zarar vermeyeceği canlı yoktur. Evladın üstüne hiçbir şey konulmaz. Ona bunu yapan veya yapanlar ise 8 yıldır bulunamadı. İçişleri Bakanlığı’na soruyorum. Oğlum Ahmet Emre Çavuş’u kim öldürdü” dedi.

 

 

Platonik aşığı tarafından, internetten 9 taksitle alınan bir tüfekle okul çıkışı vurularak öldürülen 17 yaşındaki Helin’in babası Nihat Palandöken ise Türkiye’de ve dünyada kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz vakalarının, kadın cinayetlerinin artarak çoğaldığına, mahkemelerin ise katillere ceza indirimleri uyguladığına  dikkat çekti. Palandöken, silahlı şiddetin hayatın her alanına girdiğini vurgulayarak “Çocuk gelinler artıyor, istismar vakaları her geçen gün daha fazla görülüyor. Mermi hakkı 200’den 1200’e çıkarılırken, göz yumulan silahlanma artarken çocuklarımızın can güvenliği yok. Kızlarımız, kadınlarımız öldürülürken onları koruyan İstanbul Sözleşmesi iptal edilerek kadınlarımız, kızlarımız korumasız bırakıldı. Bireysel silahlanmaya hayır” diye konuştu.

İzmir’de 5 ay önce, 4 yaşındaki kızıyla eleleyken, ona 18 yıl boyunca sürekli şiddet uygulayan kocası tarafından öldürülen, dört çocuk annesi Recibe Koluman’ın kızkardeşi de bir konuşma yaptı. Şerife Koluman konuşmasında, mahkemenin bile daha başlamadığına dikkat çekere “Ailecek bir an önce davanın başlamasını ve katiline en ağır cezasın verilmesini, hiçbir indirimden faydalandırılmamasını istiyoruz” dedi.

İlgili ve bu ülkeyi yönetenlere sunulur…

Başta; internetten bir tıkla silah satışı ve kargoyla tesliminin önlenmesinin önüne geçmek dahil bireysel silahlanmanın önleyecek girişimlerde bulunulması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasal düzenlemelerin yapılmasına olanak sağlayacak görüşmeler başlatılması için adım atılmasını diliyor ve istiyoruz… Güven, huzur içinde, bir maganda kurşununa hedef olmadan yaşamak bu ülkede yaşayan herkesin hakkı, diyoruz…

“Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü”nden kareler

 

 

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN