Post image
Işıltılı caddelerin değil arka sokakların hikayesi

 

Arzu ŞAHİN

Gary Phillips’in kaleme aldığı Tekinsiz Bölge, Ayrıntı Yayınları’nın Yeraltı Edebiyatı serisinden çıktı. Roman, polisiye olarak tanımlansa da ele aldığı konular ve sıra dışı kahramanları ile benzerlerinden ayrılarak kendine özgü bir yere konumlanıyor. Gary Phillips, okuru Los Angeles’ın ışıltılı caddeleri yerine arka sokaklarına götürerek evsizlik, politik yozlaşma, kentsel dönüşüm ve ırkçılık gibi pek çok önemli meseleyi bir siyahinin ritmiyle anlatıyor.

1955 yılında bir teknisyenin ve bir kütüphane görevlisinin oğlu olarak Los Angeles’ta dünyaya gelen Gary Phillips, okumayla erken yaşta tanıştı. Çizgi romanlardan etkilenen ve eline kalem alan Phillips, belli bir noktadan sonra çizmeyi bırakıp yazmaya yöneldi. Sendika organizatörlüğü, siyasal kampanya koordinatörlüğü, radyo sunuculuğu gibi pek çok meslekte deneyim kazanan Phillips, bu deneyimleri anlattığı hikayelerde kullandı. Eserlerinde ırk, sınıf ve sosyal kimlik gibi toplumsal konuları ele alan yazarın, halihazırda on sekiz romanı, elli kısa hikayesi ve dokuz çizgi romanı bulunuyor.

ÇEVRİMİÇİ ROMANDAN KİTABA

Gary Phillips’in www.fourstory.org’da çevrimiçi olarak yazmaya başladığı Tekinsiz Bölge, sonradan kitaplaştı. Roman, 70 yaşını aşmış siyahi bir Vietnam gazisi olan Magrady’nin hayatı etrafında şekilleniyor. Bir zamanlar mutlu bir ailesi olan kahramanımızın madde bağımlılığı yüzünden kaybettiği yakınları, evi ve huzuru onu Los Angeles’ın arka sokaklarında yarı evsiz bir yaşama sürüklüyor. Kaybedenler Kulübünün kıdemli üyesi olan Magrady’nin kendisi gibi savaş gazisi olan engelli arkadaşı Floyd Chambers’ı korumaya çalışırken karıştığı kavga ve bu kavganın diğer tarafında yer alan sokak çetesi üyesinin ertesi gün ölmesiyle başlıyor hikaye. Hayatında her şey yolundaymış gibi bir de cinayetle suçlanan kahramanımız, kendisini gerçek suçluları arayan bir dedektif olarak buluyor.

“Çekmecelere baktı. Sarı yapışkanlı not kağıtlarını, ataçları ve zımba kutularını incelerken, dedektifçilik oynamanın kişiye, başka insanların işine bulaşma hakkı verdiğini farketti. Çünkü her şeyin ötesinde büyük sırrın peşindeydin; bu nedenle gerçeğin peşinden gitmek için her şeyi yapmaya hakkın vardı. Gülümsedi.”

NOİR: ÖLÜME LANETLENMİŞ KARAKTERLER

Alıştığımız polisiyelerin aksine Tekinsiz Bölge’de kurgu yerine karakterler ve yan meseleler gibi görünen durumlar öne çıkıyor. Magrady gibi siyahi, yaşlı ve “cool” olmayan birinin ana kahraman olduğu roman, aslında evsizliğin, politik yozlaşmanın ve kentsel dönüşümün yarattığı sosyal sorunları işliyor. Los Angeles’ın ışıklar içinde yaşayan ana caddelerini değil karanlık ara sokaklarında kaybolan hayatları çok gerçekçi bir şekilde anlatan Tekinsiz Bölge, belki de tüm bu özellikleri nedeniyle “noir” olarak adlandırılan türün içine giriyor.

Kitap kadar dikkat çekici bir içeriğe sahip olan ve romanın sonunda yer alan “Seni Kandıracağım” Samimi Bir Söyleşi, başlıklı röportajda Gary Phillips, kendisi gibi polisiye roman yazan Denise Hamilton’a “noir”i şöyle anlatıyor: “Noir, ölüme lanetlenmiş bir kader arayan lanetlenmiş karakterler anlamına gelir; ancak onlar bunu bilmez ve kendilerine engel olamazlar. Zihinleri bulanmıştır. Şehvet ve açgözlülükle kendilerini kandırmaktadırlar. Genellikle yedi ölümcül günahtan biridir bu. Ancak bunlardan insanları gerçekten suça yönlendiren sadece iki veya üç tane vardır.”

HAYATIN İÇİNDEN GELEN BİR ANTİ-KAHRAMAN

Gary Phillips’in yazdığı karakterleri çok iyi anlatan bu ifadeler, kitabın tekinsiz atmosferini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Toplumun “ötekileri” olarak adlandırabileceğimiz arka sokak insanlarının çetrefilli ve zor hayatlarına odaklanan romanın en büyük başarısı çizdiği karakterlerin gerçekliğinde yatıyor. Alışık olduğumuz kahraman tipolojisinden çok farklı bir karakter olan Magrady, sahip olduğu tüm özelliklerle adeta romanın sayfalarından çıkıp kanlı canlı biri olarak karşımızda duruyor. Üslupta siyahilerin kendine has ritmini yakalayan ve okura sunan Gary Phillips, Hollywood filmlerinin dublajlarını anımsatan diyaloglarıyla adeta okuru sokağa davet ediyor. Alt metinlerde yer alan Amerikan kültürüne ait bilgilerin yoğunluğu ise bazen bunaltıyor.

AMERİKA’NIN GERÇEK YÜZÜ

İçinde yaşadığı toplumu iyi tanıyan Gary Phillips, Magrady gibi bir karakteri oluştururken Amerikan rüyasının “kabusu” olan ırkçılığın iz düşümlerini Denise Hamilton’a şu cümlelerle anlatıyor: “… benim Freedom’s Fight adlı kitabım. Roman İkinci Dünya Savaşı’ndaki Afro Amerikan askerler ve sivillerle ilgili. Kitapta ırkçılığı ve tamamen siyahilerden oluşan birliklerin beyaz askerlerle çatışmasını görüyoruz. Jim Crom politikaları yüzünden, tamamıyla siyahi olan bölükler 1943’ün sonundan 1944’ün başına kadar savaşa gönderilmiyorlar… O zamanlarda insan hakları örgütü ve sol kesim arasında siyahi askerlerin rolüyle ilgili tartışmalar vardı. Eğer kendi vatanlarında özgürlükleri yoksa neden yurtdışında özgürlük adına savaşıp ölmeliler, diye düşünenlerin karşısında Afro Amerikanların beyaz Amerika’ya iyi ve sadık olduklarını göstermeleri için yapılan baskı duruyordu.”

Sosyolojiyi iyi bilen Gary Phillips’in Amerika’nın cilalı değil gerçek yüzünü ortaya çıkaran ve sınıfsal olarak dezavantajlı grupların hayatını resmeden Tekinsiz Bölge’sini bir polisiye gibi değil derdi olan bir roman gibi okuyabilirsiniz.

(Yeni Şafak, 15.08.2023)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN