İstanbul Bahçelievler’de, birlikte yaşadığı Özbekistan uyruklu Umıda Tulyaganova‘yı (40) taşla öldürüp kollarını gövdesinden ayıran ve buzdolabına koyan Rıza Beler (61) ilk kez hakim karşısına çıktı. Beler, “Taşı aldım ve ona vurdum. 7 kez daha taşla vurdum. Ağzından ses geldiği için ağzma havlu soktum. 15 dakika geçti. Kirpikleri hala titriyordu. Bu kez ölmedi diye onu boğdum” savunmasını yaptı.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Rıza Beler bulunduğu cezaevinden getirilirken avukatı salonda hazır bulundu. Rıza Beler savunmasında Umıda Tulyaganova’yı 3 yıldır tanıdığını, kendisiyle gayri resmi ilişkilerinin olduğunu, ancak son 20 günde kendisine karşı tavırlarının değiştiğini anlatarak şunları söyledi:
“Kendisiyle tanıştığımızdan itibaren onun elini hiç bırakmamıştım. Olayın olduğu gün ben kendisini başka bir erkekle birlikte uygunsuz bir şekilde yakaladım, bunun üzerine aramızda tartışma çıktı. Tartışma yaklaşık 5 ya da 6 saat sürdü, daha sonra kavgaya dönüştü. Balkon kapısı açık kalsın diye önüne taş koymuştuk. İkimiz kavgaya başlayınca birlikte yere düştük, balkon kapısının oradaydık. Önce Umıda taşı alıp bana vurmak istedi, ancak ben ondan daha hızlı davrandım. Taşı aldım ve ona vurdum. 7 kez daha taşla vurdum. Ağzından ses geldiği için ağzına havlu soktum. 15 dakika geçti. Kirpikleri hala titriyordu. Bu kez ölmedi diye onu boğdum. Kıyafetlerini yırttım. Kanlan kokmasın diye sildim. Sonra kollarını kesip dolaba koydum. Cinnet getirmişim. Parçalama kısmını asla hatırlamıyorum. Ben Umıda öldükten 2 saat sonra kestim. Olaydan sonra 3 saat evde kaldım. Dışarı çıktığımda kız kardeşimi aradım. Ona ben kötü bir şey yaptım dedim. Eve getirip cesedi gösterdim. Pişmanım. Allah’a şükür şimdiye kadar hiçbir psikolojik tedavi görmedim. Ayrıca maktulün Özbekistan’da 9 yaşında bir kızı ve 19 yaşında bir oğlu vardı.”
Korkmaya başladım
Sanığın kardeşi Saadet Özdemir duruşmada tanık olarak dinlendi. İfadesinde, şunları söyledi:
“Ben çalışıyordum. Öğle arasında ağabeyim aradı. ‘Kardeşim ben çok kötü durumdayım. Yanıma gelir misin?’ dedi. Ben ağabeyim kendisine bir şey yaptı sandım. Yanına gittiğim de bana, ‘Sevinç’i taşla öldürdüm’ dedi. Sevinç dediği Umıda’dır. Ağabeyim daha önce Umıda’nın kendisini aldattığını bir daha aldatırsa ona bir şey yapacağım bir daha şansı olmayacağını eve bir taş koyduğunu söylemişti. Ben de saçmalama at kadını kapının önüne gitsin demiştim. Olay günü, taşla Sevinç’i öldürdüğünü kollarını da kestiğini söyledi. Ben inanmadım ‘Beni eve götür madem göster’ dedim. Bana ‘Korkarsın’ dedi, korkmayacağımı söyleyince eve gittik. Mutfaktaki bir tane küçük bir deep freeze vardı. Onu açınca iki kolu gördüm ve korkmaya başladım. Daha sonra beni odaya götürdü cesedin üstünde battaniye vardı. Bir ayak ucuna bir de baş kısmına pervaneli soğutucu koymuştu. Bunları da kokmasın diye koyduğunu söyledi. Battaniyeyi açtı kadının altında iç çamaşırı vardı. Ben çok korktum. Onun huyunu bildiğimden ne derse evet dedim. Ne yapacaksın dediğimde ‘Ya teslim olurum ya da cesedi parça parça eder farklı yerlere atarım, yakalandığım yere kadar giderim’ dedi. Ben bir an önce evden çıkmak istedim. Çünkü onun istemediği bir cevap verirsem beni de öldürür diye korktum. Daha sonra olayı kızıma anlattım. O da sanığın oğluna anlattı. Kendisi bir karakolda çalışıyor o da polislere haber verdi.”
Mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianamede, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Rıza Beler’in cinayeti 3 aydan beri planladığı belirtildi. Ayrıca 45 dakika boyunca maktulü öldürmeye uğraştığı, sonrasında ise cesedi ortadan kaldırmayı planladığı anlatıldı. Beler’in ‘Kadına karşı tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. DHA
(Gazete Damga, 20.07.2023)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN