Neye mi?
Her şeye de… Özellikle geleceğimizi, çocuklarımızı sanal ortamdaki “şiddet ve zorbalık dolu” oyunlardan, televizyonlardaki silahın elden düşmediği şiddet dolu dizilerden korumak için kesinlikle denetim şart…
Maalesef geleceğimiz, çocuklarımız büyük tehlike altında…
Şimdiye kadar çocuklar böylesine büyük bir tehdit altında değildi, diye düşünüyoruz… Bir yanda uyuşturucu tehtiti… Bir yanda elektronik çağın “şiddet ve zorbalık” içerikli oyunlarının bağımlılığı tehtiti… Ve üstüne üstlük silah tüccarlarının her gün ürettikleri silahların adeta reklamını yapar hale gelen her türlü şiddet ve kötülüğü içinde barındıran diziler ki, silahları izleyenlerin gözünün içine sokuyor, mutsuzluk, kötülük ve karamsarlıktan başka hiçbir şey aşılamıyorlar…
Evet konu çocuklarımız ve onlar, yaşadığımız “elektronik çağ”da büyük tehdit altındalar… Tabii ki, onları içine doğdukları bu çağda, bilgisayarlardan, gelişmiş telefonlardan vs. uzak tutmamız mümkün değil… Ama iyi ve kötüyü ayırt edebilerek bu teknolojik aletlerden en iyi şekilde, lehine gelişmeler sağlayarak nasıl büyüteceğimizi çok iyi kavrayabilmeliyiz, kavratabilmeliyiz ve onları denetlemeliyiz …
Acaba kaç aile denetleyebiliyor ki? Kaç aile çocuğunun “şiddet ve zorbalık” dolu oyunların bağımlısı olmasını önleyebiliyor ki?
Microsoft’un kurucu ortaklarından Bill Gates’in 20, 17 ve 14 yaşındaki çocuklarını elektronik aletlerden uzak tutması, 14 yaşına kadar ellerine almalarını önlemesi geliyor aklımıza…
Ancak ve maalesef o, çocuklarına bu konuda sıkı bir disiplin uygularken oyun bağımlılığı; tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir halk sağlığı sorunu haline geldi… Eğitim ve sağlık camiası bu konuda ciddi çalışmalar yapmalı diye düşünüyoruz…
Hepimiz biliyoruz ki, sadece çocuklar değil büyükler de bugün sanal ortamdaki oyunların bağımlısı halindeler… Ve pek çok ebeveyn, çoğunlukla küçük yaştan itibaren çocuğunun eline bir elektronik alet tutuşturmayı biraz dinlenmek, biraz iş yapabilmek vs. gerekçeyle avantaj olarak görüyor… Sonra mı? Sonrasında ise maalesef onu, ondan ayırmanın çaresi genellikle bulunamıyor…
Ders çalışıyor diye düşündüğümüz çocuklarımız bilgisayar başında neler yapıyor acaba? Kaç aile bu denetim becerisine, bilgisine sahip? Bilemiyoruz?
Toplantılar düzenleyen, yemeklerde bir araya gelen ebeveynlerin bile sohbet edip, keyf yapmak yerine ellerindeki telefonlardan gözünü ayıramadığı günümüzde sonuç olarak çocuklarımız da, sanal ortamda her gün piyasaya yenileri sürülen “şiddet ve zorbalık” dolu oyunların bağımlısı, esiri olmuş durumda…
Bu öylesine bir esaret ki, çocukların psikolojisini bozarken ve içindeki şiddet eğilimini artırırken, onu snop bir kişiliğe büründürüyor. Pek çok anne baba, bu yüzden çocuklarının ders çalışmamasından, gece yarılarına kadar bilgisayarın başından kalkmayıp oyun oynamasından yakınıyor…
Çocuklarını oyun bağımlılığından kurtarmak için psikiyatrislerin kapısını çalan aileler de azımsanmayacak kadar çok…
Kabul etmek gerekir ki, konuya hakim değilseniz bilgisayar başındaki çocuğu denetlemeniz de çoğu zaman zor…
Sürekli olarak; aklınıza, hayalinize gelmeyecek silahlar, bombalar, kesici aletlerin de kullanıldığı şiddet ve zorbalık barındıran oyunlar sanal ortama sürülüyor… Ve evde, otobüste, serviste kısacası her yerde etrafıyla ilgilenmek yerine küçücük yaştaki çocukların, gençlerin elindeki elektronik aletteki oyuna gömüldüğüne tanık oluyorsunuz…
Bu şiddet dolu oyunlara bağımlılık psikolojisini olumsuz etkilerken çocuklarda, silaha, kılıç-kama gibi kesici aletlere olan ilgi artıyor… Ki, son zamanlarda 18 yaş ve altı gençlerin, çocukların pek çok şiddet olayına karıştıklarına tanık oluyoruz, okullarda akran zorbalığının en kötü örneklerini yaşıyoruz…
Daha yeni Gaziantep’te 16 yaşındaki bir genç kız, 12 yaşındaki kardeşinin elinden silahı almak isterken silahın patlaması sonucu yaşamını yitirdi…
Urfa’da da 9 yaşındaki bir çocuk tüfekle selfi yapmaya kalkıştığı için 38 yaşındaki annesinin ölümüne neden oldu…
Elbette ki; söz konusu silahları evde, rast gele ortalıkta bırakan babalar çok, ama çok suçlu…
Ancak doğru dürüst eğitimin verilmediği çocuklarımız, gördüğünüz gibi şimdi de sanal ortamdaki “şiddet ve zorbalık barındıran” oyunların etkisi altında…
Şiddet olaylarının çocuklar arasında yaygınlaşıyor olmasına dikkat çekerek Umut Vakfı olarak diyoruz ki; “Şiddet ve zorbalık dolu sanal oyunlara denetim şart… Hem de çok ciddi bir denetim şart… Sanal ortam elbette geniş bir alan… Ancak bir denetim mekanizması olmalı. Öncelikle de ruhsatlandırma aşamasında iyi bir denetim yapılmalı. İlgili bakanlıkların koordinasyonuyla, çocuklar okullarda bu konuda iyi eğitilmeli, gerekirse ailelere de eğitim verilmeli…”
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN