Zeynep ORAL
“Keşke onunla bir kez sohbet edebilseydim”… Bu tümceyi o kadar çok duymuşlar ki… Sonunda bakmışlar başka çare yok işbirliğini, (yoksa “suç ortaklığını” mı demeliydim) sahneye de taşımışlar. Onlar, belgeselci Selçuk Metin ve gazeteci-yazar Zeynep Miraç… Sohbeti her daim özlenen, istenen, aranan kişi ise usta sanatçı Metin Akpınar.
Selçuk Metin’in, sanatçının tüm yaşamını anlatan “İyi ki Yapmışım” belgeseli (Netflix); belgeselin senaryosunu yazan Zeynep Miraç’ın “Sahneye Adanmış Bir Ömür” (Mundi) kitabından sonra şimdi de sahnedeler. Seyirci soruyor, Metin Akpınar yanıtlıyor. Barış Dinçel’in ev atmosferini yansıtan dekorunda, sohbetin moderatörü Zeynep Miraç, sanki 40 yıl sahne tozu yutmuş gibi ya da evindeymişçesine rahat…
YOL GÖSTERİCİ UMUT VERİCİ
“Metin Akpınar’la Muhabbet”i İstanbul’da izleyememiştim; kaçırdığım bu fırsatı, Antalya Altın Portakal Festivali’nde yakaladım. İki saat aralıksız süren, soluk soluğa izlenen, binlerce kişilik salonu kâh kahkahalara boğan, kâh hüzünlendiren, ama çokça da düşündüren bir sohbetti. Atatürk adı geçtiğinde; laiklik, demokrasi, adalet, vicdan sözcüklere gösterilen coşku, dinmeyen alkışlar müthişti. Haldun Taner’den Zeki Alasya’ya, Kemal Sunal’dan Tarık Akan’a güzel insanları andık! Metin Akpınar’ın kültürden tıp bilimine, sosyolojiden müziğe bilgi ve birikimine tanıklık ettik.
Burada size Metin Akpınar’ı anlatacak değilim. Ustalığını, birikimini seyircisiyle kurduğu ilişkiyi biliyorsunuz. Bu sohbet film festivali çerçevesinde olduğundan sorular tiyatro kadar sinema alanından da geldi. Ama en çok, en çok Türkiye’yle, gençlerle, geleceğimizle ilgili sorular vardı.
Metin Akpınar bütün bu soruları yanıtlarken yol göstericiliğinden hiç ama hiç geri kalmadı. Umut vericiydi. Seçimlerimiz konusunda tavrı açık netti. Bölünmeleri, “ama”, “ancak” gibi bahaneleri geride bırakıp, parlamenter demokrasiye dönmenin gereğini vurguluyor; “Sürü olmayın” uyarısını yapıyordu.
Onu dinlerken ister istemez aklıma geldi: Sahi birileri Metin Akpınar ve Müjdat Gezen için “sanatçı müsveddesi” gibi bir şeyler söylemişti. Kimdi onlar? Keşke şu sevgi selini, saygı selini görselerdi…
Teşekkürler Metin Akpınar, iyi ki varsın! Teşekkürler Selçuk Metin ve Zeynep Miraç, iyi ki varsınız.
KALEİÇİ BULUŞMASI
Antalya’dan kolay kolay kopamıyor insan! Duyduk duymadık demeyin: “Kaleiçi Old Town Festivali” bugün başlıyor ve 16 Ekim’e kadar sürüyor.
Adı neden İngilizce diye sorduğumda “Uluslararasıyız” yanıtını aldım. 27 ülkeden, 52 kent katılıyormuş… Muratpaşa Belediyesi düzenliyor; bu yıl yedincisi yapılıyor ve antik kentin sokakları ve meydanlarında gerçekleşiyor… Manuş Baba ve Light in Babylon konserleri, dans, Arjantin Tango Kültür Buluşması, “Kadın Yaşam Özgürlük” ve “Aynı Gökyüzünün Altında” başlıklı karma sergiler, atölye çalışmaları, sempozyumlar, ANFAD’ın düzenlediği Kaleiçi fotoğraf yarışması ve daha nice etkinlik var. Dev bir buluşma! Gerilim ve çatışmadan medet umanlara inat, böyle buluşmalara öyle çok ihtiyaç var ki!
Yüzü aşkın etkinliğin biri de Antalya Sanatçılar Derneği’nin (ANSAN) düzenlediği sohbet. Koç Üniversitesi Suna – İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’nde 15 Ekim Cumartesi saat 17.00’deki “Edebiyat ve Çevre” başlıklı sohbetin konuğu benim. ANSAN Başkanı yazar Tecelli Sercan Sırma (ki son kitabı İletişim’den çıkan “Savaş ve Kadın” romanını savaşlarda cinsel istismara uğrayan kadınlara adamıştır) moderatörlüğü üstleniyor. Yolu düşen herkesi Antalya Kaleiçi’ne bekleriz!
(Cumhuriyet, 13.10.2022)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN