Post image
Biber gazım gaymak

osmanozMemleket Tabipliği/Osman Öztürk

Malûm, Anadolu’da her köyün bir delisi vardır.

Aslında her köye bir deli düşmesi istatistiki olarak mümkün değildir ama…

Delilik, ruh hastalığı olmanın ötesinde toplumsal bir ihtiyaç olduğu için, her köy, ne yapıp eder, kendine bir deli üretir!..

Bazen de delilik kadrosunun münhal olduğunu gören bir akıllı doğrudan kendisi talip olur, mesele de böylece kendiliğinden çözülür.

Anadolu köylüsünün deli ihtiyacı gibi, bizim medyanın da her dönem için “mizahi” siyasetçi ihtiyacı vardır.

Mekanizma aynı şekilde işler.

Uygun birileri varsa bulunup çıkarılır, yoksa üretilir, bazen de siyasetçiler kendileri bu göreve soyunur.

• • •

ANAP zamanında bu işi en iyi yapan siyasetçi Yıldırım Akbulut olmuş, hakkında bir hayli fıkra da üretilmişti.

Sonrasında, MHP’li Sağlık Bakanı Osman Durmuş da epey malzeme vermiş…

Ne var ki, AKP’yle birlikte durum değişmişti.

Mizahın hiç de hoş karşılanmadığı dinci bir siyasal partiden mizahi bir siyasetçi bulup çıkarmak ya
da üretmek o kadar kolay görünmüyordu.

Gene de toplumsal bir ihtiyacı hızla kökünden söküp atmak mümkün olmadığından, medya, arayışından vazgeçmemişti.

• • •

İlk başlarda bulunduğu her ortamda uyuyakalan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ihtiyaca bir miktar da olsa cevap vermiş…

Asıl çıkışı ise İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yapmış…

Gariban vatandaştan takla atmasını bile istemişti.

Müstafi AB Bakanı Egemen Bağış da hem esprileri hem de twitleriyle sık sık gündeme gelmiş…

Kendisinin özel hayatında daha da esprili olduğu ise…

“Her Cuma Google’dan search yapıp Kuran’dan bir ayet sallıyorum”…

“Her kim ki Egemen Bağış’ı sevmez Allah en kısa zamanda onun belasını verir. Bakara 159.” yollu Bakara makaralı sohbetten anlaşılmıştı.
(Böyle bir muhabbetin yüzde birini solcu bir siyasetçi yapsa yeri göğü yıkacak olan İslamcılar ise hep birlikte dilsiz şeytan oluvermişlerdi.)

• • •

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun özel hastanelerdeki bıçak parasını yüzde iki yüze çıkarmak dışında bir icraatını görmedik ama…

Gafları ve davranışlarıyla mizahi bir siyasetçi olma doğrultusunda hızla ilerliyor.

Edirne’de kendini çaya davet ettirmeye kalkıp refüze edilmesi…

Gazetecilerin önünde hastane randevusu almaya çalışıp kendi Bakanlığı’nın telefonunu düşürememesi…

(Onuncu Cumhurbaşkanı için) “Ahmet Necdet Sezer diye bir saksı”

(Van’da ambulanssızlıktan ölen üç buçuk yaşındaki çocuk için) “Türkiye’nin sağlıkta yakaladığı prestiji, istisnai bir fotoğrafla zedelemeye kimsenin hakkı yok” demesi yetmemiş…

Çıtayı tam da İdris Naim Şahin’in bıraktığı noktaya çekmiş.

Biber gazıyla ilgili soru önergesine aynı cevabı vermiş.

Gazımız bitkisel kökenli olup hiçbir zararlı etkisi bulunmamaktadır!..

• • •

Hayır, Bakan Bey madem biber gazının zararsız olduğuna bu kadar inanıyor…

Kameraların karşısına geçip şöyle otuz iki kısım tekmili birden “Biber Gazım Gaymak” filmi çekse de…

“Dondurmam Gaymak”la alamadığımız Oscar’ı alsa!..

Sonra da…

Nuri Bilge Ceylan’a nazire…

Ödülünü Gezi sürecinde vatandaşların üzerine sürekli biber gazı sıkmaktan kolları kopan Kolluk

Kuvvetleri’ne armağan etse!..

Nasıl olur ama?

(Birgün, 28.05.2014)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN