Kadın cinayetleri bitmek bilmiyor. Bitmek bilmiyor da, cinayetler bir yandan aile katliamlarına dönüştü. Damatlar karısının ebeveynlerini, aile fertlerini öldürüyor. Ya da aile içi şiddet ailelere yansıyınca; geçlerin arasını bulup, ilişkilerini düzeltmelerine arabuluculuk edecek olan dünürler birbirlerine giriyor… Katliamlar yapıyorlar…
Ve erkekler… Eşlerini, çocuklarını öyle seviyorlar ki; eşlerini çocuklarının gözü önünde öldürüyorlar… Sadece eşlerini öldürmekle de kalmayan bazı kocaların, el kadar çocuklarına bile şiddet uyguladıklarına, koyun keser gibi çocuklarının boğazlarını kestiklerine bile tanık oluyoruz…
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Sabri Can, dört çocuğunun gözü önünde eşi Cahide Can’ı (32) pompalı tüfekle vurarak öldürdü…
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi 31 ‘inci Sokak’ta 40 yaşındaki Mahmut B., bıçak ve makasla ailesini doğradı… Kanlar içerisinde kalan ailenin bağrışmalarını duyan komşuların haber vermesi üzerine, olay yerine 112 Acil Sağlık ekipleri ve güvenlik güçleri geldi… Ekipler, 25 yerinden bıçaklanan, 39 yaşındaki anne Sabika B., 15 yaşındaki Elif ve 18 yaşındaki Muhammet Semi B.‘yi kanlar içerisinde buldu. Yaralılara olay yerinde ilk müdahaleler yapılırken, çocuklardan, 18 yaşındaki Muhammed Semi B. hayatını kaybetti… Olaya şahit olan 3 ve 9 yaşlarındaki diğer çocukların kaçarak komşuya sığındığı öğrenildi.
Gerekçe mi?
İnanırsan, ‘namus’ iddiası…
Gaziantep’te ise Kahvelipınar Mahallesindeki evinde ağlayan ve 3 aylık olduğu belirtilen C.G. isimli bebeğini döven babayı hepiniz hatırlarsınız… Odaya annenin girmesiyle son bulan şiddetin ardından hastaneye kaldırılan bebeğin kafasında tramvaya bağlı yaralanma olduğu tespit edilirken gözaltına alınan Yunus Göç, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı…
Ve şimdi de; İstanbul’da büyük bir vahşet yaşandı…
Gazetelere ‘boşanma cinneti’ olarak yansıdı…
Gazeteye göre; boşanma aşamasında olan Habip Öztürk isimli baba güya cinnet getirmiş ve ‘çok sevdiği!’ 7 yaşındaki kızının boğazını kesmişti!
Cinnet mi gerçekten?
Yoksa intikam mı?
Neyin intikamı mı, diyorsunuz?
Olay, 12 Araık günü saat 21.00 sıralarında, İstanbul’un Pendik ilçesinde Kavakpınar Mahallesi’ndeki Hızır Sokak’ta evde meydan geldi. Boşanma aşamasında olduğu eşinin yanında kalan 7 yaşındaki kızı Defne‘yi anneannesinden ‘Sürpriz yapacağım’ diyerek alan baba olayın hemen öncesinde ise sosyal medyada “Seni çok seviyorum güzel kızım” mesajıyla kızının fotoğraflarını paylaşmış…
Arnavutluk Tiran’da kadın kuaförlüğü yaptığı öğrenilen ve sosyal 216 bin takipçisi bulunduğu belirtilen
evlat katili baba yaklaşık 2 ay önce İstanbul’a gelmiş… Psikolojik sorunları olduğu ve eşiyle yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle hakkında ‘uzaklaştırma kararı’ bulunduğu belirtiliyor…
Evet eşiyle boşanma aşamasındaki bu baba, “çok sevdiğini” iddia ettiği kızının fotoğraflarını yayınladıktan sonra boğazını kesip öldürüyor… Sürprizi; kızının boğazını kesmekmiş… Sonra da güya kendi boğazını keserek intihar etmeye çalışmış…
Ona sabır dilesek de eminiz ki; Küçük Defne’nin annesi acıların en büyüğünü yaşıyor şimdi…
Ne dersiniz?
Sevgi ve cinnet…
Sevgi ve şiddet…
Hiç ikisi bir araya gelebilir mi?
Bize göre; Asla bir araya gelemez…
Ayan beyan ortada değil mi; boşanma aşamasındaki, gözü dönmüş bir adamın, çocuğunu öldürerek kendisinden ayrılmak isteyen kadına “acıların en büyüğünü yaşatmak” amacı…
Sevmeyi bilmeyen, acımasızca kadınlarına, evlatlarına kıyan, vahşeti yaşatan babalar SEVGİNİZ BATSIN…
Ve kadın katliamları, aile içi şiddet konusunu seyreden ve devlet makamlarını işgal edenler, tüm bu yaşananlara, çareler üretmeden daha ne kadar seyirci kalacaksınız…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN