Bir baba…
Yüreği paramparça olmuş…
15 yaşındaki oğlunu alıp, dedesinin evine ziyarete gelmişler…
Ama birilerinin “yorgun” dediği, aslında “katil” bir mermi oğlunu ondan, yaşamdan almış…
O nedenle de acılı baba feryat ediyor:
“Kimse bunu ‘yorgun mermi’ diye isimlendirmesin, havaya sıkılan her mermi katil mermidir.”
Kesinlikle…
Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi bir masumu hayattan alan “katil mermi”, onu ateşleyen de ister yargılansın, ister yargılanmasın “katil”dir…
15 yaşındaki Emir Yuşa’nın katledilmesinin ardından maganda durdu mu sanıyorsunuz?
Hemen her gün her yerdeydiler magandalar. Sesli müzik dinledikleri için uyaranların canına kastettiler. Yine havaya ateş açıp vurdular, insanların korkudan yüreklerini ağızlarına getirdiler…
Türkiye’nin dört bir yanında magandaların silahlarından çıkan mermilerle çocuklar, insanlarımız yaralanıp, öldürülürken Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş’ta sessizliğini bozdu… Prof. Dr. Demirbaş, “Yorgun mermi ölümü cinayet sayılmalı” çağrısında bulundu… Demirbaş, kutlama ve benzeri bahanelerle havaya ateş ederek ölüme neden olan magandaların işlediği suçun “olası kast” kapsamına girdiğini ve “olası kastla insan öldürme” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmaları gerektiğini söyledi.
“KASTEN İNSAN ÖLDÜRME SUÇUNDAN YARGILANMALI…”
“Yorgun mermi ölümlerinin failleri olası kastla kasten insan öldürme suçundan yargılanmalı” diyen Prof. Dr. Demirbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yalnızca bu ay basına yansıyan olaylara baktığımızda, birçok kişinin magandaların kurşunlarına hedef olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki iki çocuğumuz hayatını kaybetti, aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu birçok da yaralı var. Bu tür trajik olaylar bireysel silahlanmanın sonucudur. Ruhsatsız silahlar ve pompalı tüfekler çok yaygın görülüyor. Kişilerin elinde 20-25 milyon silah olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 4 bin insan her yıl silahlarla işlenen suçların mağduru oluyor. Öncelikle etkin cezalandırma gerekiyor. Çeşitli cezai yaptırımları öngören kanunlarımız var, ancak asıl önemlisi kontrollerin kolluk kuvvetleri tarafından etkin olarak yapılması. Baktığımızda son yasal düzenlemelerle birlikte ruhsatsız silahlarla ilgili suçların, tutuklanmayı gerektirmeyen ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilen durumlar olduğunu görüyoruz. Sadece ceza olması yetmiyor, etkin uygulanması önemli…”
Daha önce gerçekleşen benzer olaylara bakıldığında, bu tür maganda kurşunlarının neden olduğu ölümlerin olası kast ve bilinçli taksir esasları kapsamında cezalandırıldığının görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Timur Demirbaş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu tarz olaylardaki kararlarına bakıldığında ise ölümlerin olası kast kapsamında değerlendirildiğini belirtti.
Somut bir olayda olası kast ile bilinçli taksiri birbirinden ayırt ederken, iki sorunun sorulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Timur Demirbaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İlk olarak, failin öngördüğü bu neticenin gerçekleşmesini istemediği mi, yoksa kayıtsız mı kaldığı. İkinci olarak ise failin öngördüğü neticenin gerçekleşmemesi için gayret edip etmediğidir. Dolayısıyla eğer fail, öngördüğü neticenin gerçekleşmesini istememiş ve bunun için çaba da göstermişse bilinçli taksir; buna karşılık fail öngördüğü neticeyi ne istiyor ne de istemiyor, buna kayıtsız da kalarak neticenin gerçekleşmemesi için hiçbir şey de yapmıyorsa yani ‘Olursa olsun’ diyerek hareket ediyorsa olası kast söz konusu olacaktır. Bu nedenle, maganda kurşunu veya yorgun mermi şeklinde gerçekleşen olaylar, olası kast kapsamına girmektedir. Faillerin TCK madde 81’de düzenlenen kasten insan öldürme hükümlerine göre 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerekir. Olası kast halinde, failin maksat dışında hangi netice ya da neticeleri kabullendiğinin açıkça belirlenebildiği durumlarda, teşebbüs hükümleri de uygulanabilir.”
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, bu tür olayların önlenebilmesinin yetkili kurumlar tarafından etkin mücadele edilip önlemler alınmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Demirbaş, bu önlemlerin başında, bireysel silahlanmanın azaltılması, düğün, asker uğurlamaları, bayram ve yılbaşı gibi etkinliklerde sözde kutlama adı altında yapılan atışlarının önlenmesinin geldiğini vurguladı…
Kısacası maganda cinayetlerinin çoğunu önlemek mümkün… Yeter ki; isteyin… Yeter ki; BİREYSEL SİLAHLANMAYA DUR deyin. Yeter ki; cezasızlığın önüne geçin… Yeter ki; insanları eğitici, silahsızlanmayı değil de silahsızlanmayı özendirici ciddi çalışmalar yapın…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN