Tweet

Gülsüm ATİK

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2019 yılı raporu dikkatimi çekti, çalışma yaparken dün.

2019 yılında KOM Daire Başkanlığı koordinesinde 81 ilde organize suçlarla mücadele, kaçakçılık suçları ve bu kapsamda yapılan operasyonlarla ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor raporda.

Mali suçlardan, ulusal güvenliğe yönelik suçlara, tarihi eser kaçakçılığından tutun da sigara, alkol hatta endemik bitkilerin kaçakçılığına ilişkin yapılan operasyonlar tek tek sıralanmış ve illere yönelik veriler de detaylı bir şekilde anlatılmış.

Buna göre 46 ilde tüm bu suçlarla ilgili 174 operasyon gerçekleştirilirken, 2 bin 305 şüpheli şahıs yakalanarak, haklarında yasal işlem başlatılmış. Adliyeye sevk edilen bu kişilerin ise 748’i tutuklanmış.

Organize suçlarla mücadele operasyonlarının yüzde 48’i suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yüzde 28’i nitelikli yağma, yüzde 11’i tehdit-şantaj, yüzde 10’u kasten yaralamak ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, yüzde 4’ü de kasten adam öldürmek suçlarına yönelik.

Raporda; son 5 yılda organize suç örgütlerine yönelik operasyonlar ve şüpheli sayılarında artış olduğu da tespit edilmiş durumda.

Organize suç örgütlerine yönelik operasyon sayılarına bakıldığında Samsun, 20 il içerisinde 3 operasyonla 16’ncı sırada.

Raporda asıl dikkatimi çeken bölüm ise silah ve mühimmat kaçakçılığına yönelik operasyonlar oldu.

Çünkü Samsun 2019 yılında bu operasyonların en fazla yapıldığı 20 il arasında, 3’üncü sırada. Bu suçla mücadelede aynı yıl Samsun’da 21 operasyon gerçekleştirilmiş.

Peki, bu operasyonlara konu olan kaçak silahlar nasıl üretiliyor?

Raporda bu konuda ayrıntılı bilgiler de yer alıyor. Şöyle ki ülkemizde meydana gelen silah kaçakçılığına konu olan silahlar üç çeşit; fabrikasyon, el yapımı ya da kurusıkıdan çevrilme.

Bu silahlar Türkiye’ye çoğunlukla Irak ve Suriye’den kaçak yollarla sokuluyor. Kuzey Irak’tan taşımacılık yapan tır, kamyon ve diğer araçların zulalarına gizlenen bu silahlar, organize suç örgütleri tarafından piyasa sevk edilmek üzere Samsun’un da aralarında bulunduğu büyükşehirlere sevk ediliyor.

Yasadışı yollardan sokulan bu silahların yanı sıra özellikle son dönemlerde suç örgütleri, silah tamir atölyelerinde yaşa dışı olarak el yapımı tabanca imalatının yanı sıra kurusu sıkı tabancaları kolaylıkla ateşli silahlara çevirerek, piyasaya sürmeye başladılar.

Rapora göre silaha olan talep trendinin fabrikasyon silah yerine, kurusıkıdan çevrilme ve el yapımları silahlara yönelmesinin nedeni ise; maliyetinin daha az ve ulaşılması daha kolay olarak gösteriliyor.

Umut Vakfı’nın 2020 yılına ait silahlı şiddetle ilgili hazırladığı rapora göre; Türkiye’de sadece geçen yıl içinde yaşanan 3 bin 682 silahlı şiddetin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi.

2020 yılında basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişi öldü, 3 bin 688 kişi de yaralandı.

Türkiye’nin başlıca sorunlarından biri haline gelen silahlanmaya karşı, çok daha etkili önlemler almamız gerektiği ortada.

Yerel özellikler dikkate alınarak ve kamusal güçleri harekete geçirerek, silahlanma sorununu çözme teknikleri geliştirilmesi gereken bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum.

Çünkü bugün tüm yaşam alanlarında ‘huzur ve güven’in gerektiği bir dönemde olduğumuz ortada.

Bunun için ihtiyacımız olan tek şey; ‘barış kültürü’.

(Gazete Gerçek, 24.06.2021)