Gökhan Yavuz DEMİR
Aslı Tohumcu’nun yazdığı, Mavisu Demirağ’ın resimlediği ‘Benim Babam Kötü Örnek’, hâlâ geleneksel kokuşmuş cinsiyet rollerini muhafaza edenleri tiye alıp küçük bir kız çocuğunun gözünden aileye ve kalıplaşmış aile içi rollere bakıyor.
Birkaç sene evvel yeni tanıştığım, biraz uzatılmış bir ergenlik yaşayan bir arkadaşım, eşlerimizle beraber geçirdiğimiz akşamdan sonra, baş başa kaldığımız ilk fırsatta “Hocam sen bize kötü örnek oluyorsun” diyerek bana beni şikâyet etmişti. Aslında o arkadaşım son kullanma tarihi çoktan geçmiş toplumsal cinsiyet rollerinin o çok alıştığı ve vazgeçmek istemediği konforunu muhafaza etmek istediği için şikâyet ediyordu. İşte o zaman hayatın gerektirdiği doğruları yapsanız bile bazı insanların bunu kendi konforları için tehdit olarak gördükleri anda sizi ’kötü örnek’ diye yaftalayabileceklerini anladım.
Aslı Tohumcu’nun yazdığı, Mavisu Demirağ’ın resimlediği ‘Benim Babam Kötü Örnek’i okurken aklıma bu geldi. Çünkü bu kitapta da küçük bir kız çocuğunun gözünden aileye ve kalıplaşmış aile içi rollere bakılıyor. Aslında küçük kızın babası Adnan hiçbir işten kaytarmayan, her işe elinden geldiğince yetişen, müşfik, sevecen, sorumluluk sahibi, çok ideal, düzgün ve iyi bir baba. Fakat ailedeki diğer bütün erkekler, tıpkı bir zamanlar benim arkadaşımın benden şikâyet etmesi gibi, küçük kızın babası Adnan için hep bir ağızdan ‘kötü örnek’ diyorlar.
Babası kızını okula, eşini işe bırakıp oradan da şantiyeye kendi işine gittiği ve öğle arası, iş çıkışı demeyip evin eksiklerini tamamlamak için işten markete, marketten kuru temizlemeciye koşturup durduğundan küçük kızın dayısına göre her yere koşturan ‘tuhaf bir adam’.
Perde taktığı, halıları değiştirdiği, çamaşırları ve bulaşıkları yıkadığı ve bütün bunları da birbirine karıştırmadan ve eline yüzüne bulaştırmadan yaptığı için Adnan, küçük kızın eniştesinin gözünde de kötü bir örnek. Ne gerek var bir koltukta bu kadar karpuz taşımaya!
Dedesi de torununa babasının kötü bir örnek olduğunu söylüyor. Çünkü Adnan çok fazla yükü aynen bir halterci gibi kaldırıyor: Mobilyaları, pazar poşetlerini, tatil valizlerini, küçük kızın gitarını ve okul çantasını. Küçük kızın babasının nasıl kötü bir örnek olduğunu gösterme yarışına dayısı, dedesi ve eniştesi gibi amcası da dahil oluyor. Onun için de Adnan’ın mutfak sihirbazı olması bir meseledir.
Velhasıl Adnan Bey’den çevresindeki diğer bütün erkekler rahatsızdır. Çünkü Adnan Bey her yere yetişmekte, her kılığa girmekte, hiçbir şeyden yakınmamakta ve gerektiğinde bir aşçı, temizlikçi, servis şoförü, doktor, öğretmen, veli, kuaför olabilmektedir. Zaten küçük kızının gözünde de bu sebeple iyi bir babadır.
Modern hayatın giderek ivme kazanan temposunda artık Adnan Bey’den şikâyet eden akrabaları gibi geleneksel kokuşmuş cinsiyet rollerini muhafaza ederek yaşamak mümkün değil. Küçük kızın annesi Mine’nin söylediği gibi hayat müşterek. Küçük kız hikâyenin sonunda “Müşterek ne demekse artık…” diyor ama ‘müşterek’ işte tam da Adnan Bey gibi her işe koşturmak, her ağırlığın altına girmek, her role soyunmak demek. Adnan Bey gibi kötü örneklere daha fazla ihtiyacımız var!
BENİM BABAM
KÖTÜ ÖRNEK
Aslı Tohumcu
Resimleyen: Mavisu Demirağ
Can Çocuk, 2020
44 sayfa, 18.50 TL.
(Hürriyet Kitap, 29.01.2021)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN