Tweet

Kardelen TATAR

İÇİŞLERİ Bakanlığı, bu yılın 10 aylık döneminde kadın cinayetlerinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 oranında düştüğünü açıkladı. Açıklamada bu yılın ekim ayı ile bir önceki yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde ise azalış yüzde 14 olduğu belirtildi.

Bakanlığın bazı dönemlerde kadın cinayetlerinin azaldığını iddia eden açıklamaları olsa da neredeyse her gün en az bir kadının öldürüldüğü basına yansıyor. Ayrıca ne İçişleri ne Aile Bakanlığı verileri net olarak açıklamıyor. Yalnızca “Kadın cinayetleri azaldı” demekle yetiniyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre bu yılın 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre koruyucu tedbir kararı yüzde 46, şiddet uygulayanlara yönelik önleyici tedbir kararı yüzde 70 oranında arttı. Alınan bunca tedbir kararı kadınların erkek şiddetine maruz bırakıldığına yönelik iddiaları kuvvetlendirir nitelik taşıyor.

Kadınların yaşamını sayı olarak ifade etmediklerini söyleyen feminist Avukat Tuba Torun, İçişleri Bakanlığı’nın verilerini BirGün’e değerlendirdi. “Esas mesele kadınların sayı olarak görülmesi değil, kadın özgürlüğünün kısıtlanıyor olması” diyen Torun, “Eğer böyle bir düşüş varsa bu düşüşün sebebi de bizzat kadın mücadelesidir. Kendilerine mal etmesinler” ifadelerini kullandı. Koruma kararları istatistiklerinin detaylı şekilde açıklanması gerektiğine dikkat çeken Torun şunları dile getirdi:

“Hiçbir istatistik yok sadece düşüşü söylüyorlar. Bu da bize iyi niyetli olmadıklarını gösteriyor. Neden İstanbul Sözleşmesi ya da nafakaya ilişkin saldırıları açıklamıyorlar? 6284’e ilişkin koordinasyon planını neden uygulamıyorlar? Yapıcı hiçbir ilerleme yok.”

***

Kadın katiline ‘iyi hal’ indirimi

İstanbul Fatih’te Ayşe Özlem Bağdemir’i öldüren sanık Tuncay Tezcan’ın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın beyanlarının tahrik hükümlerinden faydalanmaya yönelik asılsız beyanları olduğu kaydedildi. Savcı mütalaada, sanığın ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Tezcan’ı müebbet hapse mahkûm eden mahkeme heyeti, suçun tahrik altında gerçekleştiğini savunarak 18 yıl hapse mahkûm edilmesine karar verdi. Katilin ‘sabıkasız geçmişini’ lehine indirim sebebi kabul eden mahkeme heyeti, 15 yıl hapse mahkûm etti.

(Birgün, 05.11.2020)