Post image
Kitapların da yüreği vardır

 

Efnan ATMACA

‘Küçük Prens’i andıran ‘Kitapları Kurtaran Kedi’ günümüz okuma alışkanlıklarına eleştiriler getiriyor, hepimize düşünmemiz gereken sorular soruyor: Kitaplar yeterince özgür mü, yoksa onları kurtarmamıza ihtiyaçları var mı? Herkese küçük dersler veren roman klasik olmaya aday…

“İnsanı düşünen yürek. İşte bu kitapların gücüdür!”

Sizce nedir kitapların gücü? Kitap okumak, kitapları sevmek, her hafta içinde pek çok kitabın nefes aldığı bir dergiyi takip etmek size ne kazandırıyor? Onu büyüten dedesini kaybettikten sonra dedesiyle birlikte yaşadığı küçük kitabevine kendini hapseden liseli Rintaro ile birden ortaya çıkan bilge kedi Tekir’in yolculuğu işte bu cevapları arıyor. Japonya’nın en çok beğenilen yazarlarından Sosuke Natsukawa’nın yazdığı kitabın adı ‘Kitapları Kurtaran Kedi’. Belki çok iddialı olacak, ama kitap ‘Küçük Prens’ tadında. Hem yetişkinlere hem çocuklara hitap ediyor. Rintaro, aynı ölümsüz kahraman gibi yolculuklara çıkıp insanoğlunun değer yargılarıyla karşılaşıp onları sorguluyor. Onun da bir dostu var: Kedi. Hem de en az Küçük Prens’in tilkisi kadar bilge bir kedi.

Annesi ve babasını küçükken kaybeden ve dedesiyle büyüyen Rintaro, içine kapanık bir genç. Dedesiyle, şehrin kıyısındaki Natsuki Kitabevi’nde yaşıyor. Natsuki Kitabevi çok satanların değil, bütün kitapların ev sahipliğini yapan bir mekân. Dedesi öldükten sonra hiç tanımadığı halasıyla yeni bir hayata başlamak zorunda olan Rintaro kitabevine veda etmeye çalışırken ona ‘İkinci Patron’ diye seslenen bir kediyle tanışıyor. Adı Tekir olan bu görkemli kedi Rintaro’dan yardım istiyor. Geçmeleri gereken üç labirent var. Görevleri ise tutsak kitapları kurtarmak. İlk labirentte hiç ayırt etmeden sürekli kitap okuyan bir adam var. Okuduğu kitapları vitrinlerin arkasına kilitleyip sergi eseri gibi saklıyor. Rintaro’nun onu, kitapların bir kez değil defalarca ve pek çok kişi tarafından okunması gerektiğine ikna etmesi gerekiyor. “Buradakiler önemli kitapları koymak amaçlı kitap rafları değil. Ele geçirdiğin kitapları övünerek göstermen için yapılmış vitrinler yalnızca” diyerek başlıyor söze.

İkinci labirente girerken bir misafirleri daha var. Rintaro’nun sınıf arkadaşı Sayo. Bu kez kitapların az okunduğu, pek çoğunun unutulup gittiğine üzülen ve çözüm olarak kitapları kırparak tek cümlelik özetler haline getiren bir biliminsanıyla tanışıyorlar. İnsanlar da özetteki kadarını okuyup kendilerini edebiyatsever hissediyor. Bu kez dedesinin sözleri geliyor Rintaro’nun aklına:

“Kitap okumak dağa tırmanmaya benzer. Okumak denince, zorlayan okumalar da vardır. Keyif veren okumalar da iyidir. Fakat geçen dağ tırmanışı sonunda görülen manzaranın sınırları olur. Yol çetin diye, dağdan kaçmamak gerekir. Bir adım, bir adım daha diye tırmanmayı sürdürmek de dağ tırmanışının keyifli yanıdır.”

Gelelim diğer labirente… Bu kez karşılarına bir işinsanı çıkıyor. Tek hedefi kâr etmek. İyi olan kitapları değil çok satanları yayımlıyor. Yorumu size bırakıp Rintaro’ya dönersek; kahramanımız onu kitapları sevdiğine ikna ediyor…

Rintaro labirentlerin bittiğini sanırken son labirent çıkıyor karşısına. En zorlusu. Üstelik arkadaşı Sayo bu labirente hapsedilmiş. Bu sefer kitaplara hâlâ ihtiyaç olduğunu çok eski bir ruha anlatması gerekiyor. Kitapların yüreği olduğuna ikna etmeye çalışıyor onu. “Kitaplarda birçok insanın duyguları tasvir edilir. Sıkıntı çeken insanlar, üzüntü çekenler, sevinç yaşayanlar, gülen insanlar… Böyle insanların öyküsüne ve sözlerine temas ederek kendimizi onlarla birlikte hissetmek yoluyla, başka insanların yüreklerini öğrenebiliriz. Yakınımızdaki insanlarla sınırlı kalmayıp, tamamen farklı bir dünyada yaşayan insanların yüreklerini bile kitaplar aracılığıyla hissedebiliriz.”

Labirenttekilerin Rintaro ve arkadaşlarının sözlerine ikna olup olmadığı biz kitapseverlerin tavrına bağlı. Ne kadar ‘Küçük Prens’i andırsa da Tekir fantastik bir kahraman, Rintaro değil. Yani hepimiz onunla aynı şartlara sahibiz. Kitabı okuduktan sonra tekrar düşünmekte yarar var: Kitaplar yeterince özgür mü yoksa onları kurtarmamıza ihtiyaçları var mı?

KİTAPLARI KURTARAN KEDİ
Sosuke Natsukawa
Çeviren: H. Can Erkin
Turkuvaz Kitap, 2020
207 sayfa, 20 TL.

(Hürriyet Kitap, 06.11.2020)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN