Artan silahlı olaylara ve şiddete bakıp biz hep söylüyoruz: Herkesin psikolojisi bozuk ve konunun sosyolog, psikolog ve psikiyatrların da katılımıyla masaya yatırılıp, ciddi bir toplumsal tedavi gerekiyor… Kamuoyu spotlarıyla, medyada düzenlenecek programlarla insanların ruhlarının tedavi edilmesi gerekiyor kısacası…
Ki; Dünya Sağlık Örgütü de geçen yılın sonunda yaptığı açıklamada; dünya genelinde her dört kişiden birinin yaşamlarının her hangi bir döneminde ruhsal ya da nörolojik rahatsızlıklardan etkilenebileceği uyarısında bulunmuştu…
Halen ülkelerin yüzde 40’ından fazlasında ruh sağlığı politikası, yüzde 30’undan fazlasında ruh sağlığı programı, yaklaşık yüzde 25’inin de ruh sağlığı mevzuatı bulunmadığına işaret eden Dünya Sağlık Örgütü, halihazırda yaklaşık 450 milyon kişinin ruhsal rahatsızlıklardan biri veya birkaçıyla mücadele ettiğini vurgulamıştı…
Tüm dünyada çatışmalar ve günlük yaşamda artan zorluklar ile şiddet sarmalının ruhsal rahatsızlıkları an be an artırdığı bir gerçek… Bir de bu yılın başından bu yana yaşadığımız Kovid 19 salgını pek çok insanın yaşamını olumsuz etkiledi, uzmanlar bile bu salgının ruhsal bozuklukları arttırmasının endişesini taşıyor…
Ankara Çankaya’da 4 Eylül 2020 Cuma gecesi saat 23.00 sıralarında evinin balkonuna çıkan Prof. Dr. elindeki tüfekle çevreye rastgele ateş açmıştı… Haber tüm yazılı ve görsel basında yer aldı: Ünlü CERRAHTAN pompalı dehşet…
Yaşanan panik üzerine olay yerine gelen polislerin “Teslim ol” çağrısına da ateşle karşılık verdi söz konusu profesör ve iki polis aracına çokça kurşunlar isabet etti. Bunun üzerine olay yerine özel harekat polisleri geldi, bina boşaltıldı vs. vs…
Prof. Dr. 7 saatlik ikna çalışmasından sonra ancak gözaltına alındı… Evinde yapılan aramalarda; üç pompalı tüfek, bir tabanca ile 300’e yakın fişek ve mermi bulundu…
İşte size ülkede bireysel silahlanmanın boyutu… Üstelik okumuş, yazmış, mesleği gereği insan yaşamına dokunan bir profesör ve evine üç tane tüfek, bir tane tabanca alıyor… Kafası, diğer bir tabirle ruhsal durumunun bozuk olduğunu gerekçe göstererek evinin balkonuna çıkıp rastgele ateş açıyor…
Gerçekten sağlık alanında görev yapan bir profesör bile bunu yaparsa ne demeli?
Ülkemizin ciddi bir ruh sağlığı politikasına, bireysel silahlanmanın önlenmesi için de yapılacak ciddi bir çalışmaya ihtiyacı yok mu sizce?
O profesör serbest kaldı…
Gerçi profesör kimseyi eleştirmemişti ki; topu topu evinin balkonundan çevreye rastgele ateş açmış, yaklaşık 7 saat polisleri oyalamış, onların da üzerine ateş açmış, sonunda da doğal olarak serbest kalmıştı…
Prof. Dr.’un emniyette verdiği ifadesi şöyle:
“40 yıllık cerrahım. Yaşanan olayları neden ve ne şekilde yaptığımı psikolojik sorunlarımdan dolayı hatırlamıyorum. Evde tek başımaydım. Evde bulunan bir dağcı kazmasıyla eşyaları kırmaya başladım. Silahla ateş açma olayını ben yaptım, ama yaptığım anı hatırlamıyorum. Hiçbir yeri kasıtlı olarak hedef almadım, bunu yaparken kendimde değildim. Psikolojim son zamanlarda koronavirüs nedeniyle kaybettiğim hastalarım ve meslektaşlarıma üzülmem nedeniyle bozulmuştu. Yaşadığım ruhsal bunalımdan dolayı yaşanan bir olay…”
Bu ifadeyle ilgili yorumu size bırakıyoruz…
Ama gerçekten sağlık alanında çalışan bir profesör bile evini cephanelik haline getirirse bireysel silahlanma nasıl önlenir? Şiddet olayları nasıl azaltılır? Kadın cinayetleri nasıl son bulur…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN