Koronalı günlerde gündem yoğun…
Elbetteki ilk gündem virüs… Tüm dünyayı kasıp kavuruyor ve Türkiye’de de her gün vaka sayısı, ölü sayısı artıyor… Bir yandan güzel şeyler yaşıyoruz, birlik-beraberlik, hayatında hiç doğum günü kutlamamış olan çocuklara polis-asker ya da gönüllülerin sürpriz doğum günleri gibi…
Eminiz o çocuklar bu virüs kasırgasına rağmen hayatlarının en mutlu günlerini yaşıyorlar…
Kovit 19 din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmıyor… Umuyoruz ki; herkes bunun farkındadır ve ona göre hareket eder… Bu hastalık sonrası tüm dünyada bir şeylerin değişeceği iddiaları var… Umarız her şey iyiye doğru değişir… Ama yine de kötü örnekler yaşıyoruz. Bir ünlünün koronavirüs olduğu için yardımcısını erkek arkadaşıyla birlikte darp edip, bununla da yetinmediğini ve hastane yerine ormana terk ettiği iddialarını hayretle okuyoruz…
Bazılarında virüs daha da kötülüğe neden oluyor galiba…
“İyilik bulaşıcıdır” diyen bir belediye başkanının çağrısıyla insanların yardıma koşup bakkalda borcu biriken yoksul insanların borçlarını ödeme yarışına girmesi bu kötü haberi bir nebze unutturuyor…
Ama bir gerçek var ki; ekonominin dönmesi, tarım sektöründe işin sürmesi…
Yani virüsün yayılmasını önleyecek en önemli unsur olan “evde kal” çağrısı bu yüzden tam anlamıyla uygulanamıyor. Ve sonuç; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) açıklıyor. Türkiye’nin yoğun izolasyon yaşadığı Mart ayında en az 14 işçi koranavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi… İSİG, işçilerin de evlerinde izinli sayılması gerektiğini vurguluyor…
Bir yandan da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada virüs bulaştığı için intihar eden insanlara rastlanıyor… İşte Fransa’da Reims’in doktoru, İtalya’da salgın merkezinde görevli 34 yaşındaki hemşire bunun örnekleri arasında… Sağlık çalışanları büyük bir tehditle karşı karşıya ve bu virüs savaşçıların alkıştan çok malzemeye ihtiyaçları, önlemlere ihtiyaçları var sanırız…
Ve her şeye rağmen hayat sürüyor… Üçüncü sayfa haberlerine bakınca büyük kesimin eve kapanmasına rağmen şiddetin durmadığına tanık oluyorsunuz… İşte bugünkülerden birkaç örnek:
Alanya’da yaşayan İran Uyruklu Maryam Parandvar (35), Almanya’ya çalışmaya giden sevgilisi virüs tedbiri nedeniyle dönmeyince intihar etmiş…
Akrabalar arasında mera kavgası Ankara Polatlı’da bir köyde merada hayvan otlatma nedeniyle tartışan akrabalar silah kullanınca Mustafa Kemal Koyuncu ile iki kardeşi vurularak ölmüş, bir kişi de yaralanmış…
Kastamonu Taşköprü’de havaya ateş açan uzman çavuş, birlikte alkol aldığı arkadaşının ölümüne neden olmuş…
Ve bir maganda cinayeti… Ordu’nun Gölköy ilçesinde evde silahla oynayan 60 yaşındaki adam eşini güya kazara vurmuş… Bu magandalık değil de nedir… Neden silahla oynar evin içinde insan… Sonuçta eşi ölmüş…
Magandaya kasten vurdun cezası
Bu arada gazetelerde bir haber dikkat çekiyor: Katıldığı sünnet düğününde silahla havaya ateş eden maganda, tutukluk yapan tabancasıyla oynarken misafirlerden birini vuruyor. Ağır yaralanan genç yaşam savaşını kazanıyor. Tutuklanan zanlıya mahkeme “taksirle yaralama” suçundan ceza veriyor. Ancak yaralanan gencin avukatının itirazı üzerine dava dosyası Yargıtay’a gidiyor… Ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi, olayda, “mağdur gencin ikinci dereceden kemik kırığına ve her iki gözde görme kaybı sebebiyle organ işlevinin yitirilmesine sebep olacak şekilde yaralandığına” dikkat çekerek yerel mahkemenin kararını bozarak sanığın “bilinçli taksirle yaralama” suçundan cezalandırılması istedi…
Oy birliğiyle alınan kararda; “toplumsal hayatta insanların başkalarına zarar vermemek için bir takım tedbirler alması ve bazı davranış kurallarına uyma zorunlulukları bulunduğunu, düğüne çok sayıda misafirin katıldığı” da hatırlatılarak sanığın “Tutukluk yapan silahla uğraşırken olay yerinde bulunan insanların yaralanabileceğim, hatta ölebileceğim öngörmesine rağmen, eylemini devam ettirdiği anlaşılmaktadır” denildi. Bu nedenle de yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozan Yargıtay 12. Dairesi, cezanın artırılması gerektiğine hükmetti…
Koronavirüse rağmen yaz düğünlerinde yoğunluk yaşanır mı bilmiyoruz, ama umarız ki Yargıtay’ın bu kararı magandalara “dur” der…
İnfaz düzenlemesi Meclis’te
Gündem yoğun dedik ya; İstanbul Emniyet’i de, 2020’nin ilk 3 ayını geçen yılın 3 ayıyla karşılaştırmış ve asayiş olayları azalırken karantina günlerine rağmen “aile içi şiddetin arttığı” ortaya çıkmış. Yazımız uzadığı için detayına bu yazıda giremiyoruz maalesef…
İnfaz düzenlemesi de bugün Meclis’te görüşülecek. Örtülü af niteliğinde olduğu, hırsıza-katile özgürlük, muhalife cezaevi öngördüğü ileri sürülen düzenlemeyle ilgili gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyoruz… Umarız Meclis’ten toplumu üzecek bir düzenleme çıkmaz…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN