Tweet

Yüksel ŞENGÜL

Son olarak TRT Ana Haberleri’ni sunan ve 2017’de istifa eden yılların habercisi Erhan Çelik Destek Yayınları’ndan piyasaya çıkan Karanlık Çarşamba adlı kitabıyla yeni bir yola çıktığını söylüyor. Politik polisiye roman türündeki bu kitabıyla herkesin dikkatini çeken Çelik, Türkiye’de infial yaratan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’ten gazeteci Çetin Emeç’e, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’dan Zirve Yayınevi katliamına kadar pek çok saldırıya ışık tutuyor. Ünlü haberciyle buluşup hem romanını hem de ülkemizdeki karanlık çarşambaları konuştuk.

* Romanımızı 25 yıl içinde gördükleriniz, duyduklarınız ve yaşadıklarınızla kurguladığınızı ifade etmişsiniz…

Son 25 yılda Türkiye’de pek çok suikast ve faili meçhul türde olay yaşandı. Bunlar gerçekleştirilme
amaçları doğrultusunda toplumda büyük infialler uyandırdı. Terörün bir numaralı amacı da bu zaten. Ayrıca bugüne kadar görülmeyen bir ayrıntı dikkatimi çekti. Bahsettiğim olayların çoğu Çarşamba günü gerçekleşmiş. Buradan hepsini, ortak paydalarından biri olan çarşambanın karanlığı altında topladım.

* Bu romanı yazmakta ve yayınlamaktaki hedefiniz bu mudur?

Hiram Abas, Eşref Bitlis, Necip Hablemitoğlu, Kemal Kayacan, Çetin Emeç, Hulusi Sayın, Muammer Aksoy, Gaffar Okan, Muhsin Yazıcıoğlu ve diğerleri… Liste uzayıp gidiyor. Hepsi Türkiye’ye mal olmuş isimlerdi ve bir şekilde Çarşamba günlerinde gerçekleşen karanlık
olaylarla can verdiler. Amacım bu isimleri ve neden öldürüldüklerini kamuoyuna bir kez daha ve toplu halde hatırlatmak.

* Peki, kitabınızı neden politik, araştırma veya başka bir tür değil de roman olarak yayımladınız?

Kitapta geçen suikast ve diğer karanlık olayların çoğu unutulmaya yüz tutmuş durumda. Hatta özellikle genç nüfus tarafından çoğu bilinmiyor bile. Onlara bu korkunç olayları anlatmanın ve hatırlatmanın en kolay yolu romandı ve ben de öyle yaptım. Sivas olaylarının yıl dönümünde sosyal medyada Madımak’ın değil de Sivaspor’un trend topic olması sanırım durumu çok daha net özetliyor. Bu kitleye daha kolay ulaşmak için Karanlık Çarşamba’yı roman olarak kaleme aldım ve adeta bir belgesel tadında kurguladım.

* İnfial yaratan pek çok suikast ve olayın Çarşamba günü gerçekleşmesi tesadüf mü?

Sorunun yanıtı olan ipuçları satır aralarında mevcut. Bunları birleştirdiğinizde ortaya çıkan tablo okura her şeyi anlatıyor. Bu arada anlatıp henüz okumayanlar için heyecanını baştan yok etmeyelim. Bir de Karanlık Çarşamba iki kitaplık bir seri olarak
Tasarlandı. Devam kitabı da olacak.

* Kitabınız için geri dönüşler nasıl?

Doğrusu beklediğimin üzerinde bir ilgi var. Bu benim ilk kitabım ve tahminimin üzerinde geniş bir kitleye ulaştı. Geri Bildirimlerde öncelikle bu olayların tümünün Çarşamba günü olduğunu daha önce istihbarat ve güvenlik birimlerinin neden fark etmediği soruluyor. Doğrusu bunu ben de bilmiyorum. Kitaptaki Agah Uğur Kosovalı karakteri bir başka merak konusu. Bu
Karakterin gerçek yaşamdaki karşılığını merak edenlerin sayısı da epey fazla.

* Kitabınızda Soner Yalçın’a teşekkür ediyorsunuz…

Kısada olsa birlikte mesai şansı bulduğum, branşının en önemli isimlerinden birisidir Soner Yalçın. Onun izlerini meslek hayatıma olduğu gibi bu kitaba da yansıdı.

(Sözcü, 02.03.2019)