Eğitim Reformu Girişimi’nin yaptığı “Gri Kentin Oyuna Uzak Çocukları” isimli çalışmaya göre, Türkiye’de her 10 çocuktan 6’sı günde en fazla bir saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor. Bunun nedeni ise parkların yetersizliği, sokakların güvensizliği ve oynamak için kaldırımdan başka yer olmaması.
Türkiye’de her 10 çocuktan altısı günde bir saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor. Bunun en büyük nedeni de parkların yetersizliği, sokakların güvensizliği ve oynamak için kaldırımdan başka yer olmaması .Çocukların, ‘‘Nerede oynuyorsun?’’ sorusuna cevabı genelde “Bildiğiniz kaldırımda oynuyorum, direğin altında” oluyor! Eğitim Reformu Girişimi araştırmacısı Umay Aktaş Salman tarafından hazırlanan “Gri Kentin Oyuna Uzak Çocukları” başlıklı çalışmada, çocuklara dışarıda oyun oynama konusundaki deneyimlerin soruluyor, bir günü nasıl geçirdiklerine tanıklık ediliyor.
Her katta bisiklet
Aktaş’ın çalışmasından bir bölüm şöyle:
‘‘Bahçelievler Soğanlı’nın birbirine bitişik apartmanlarından birinde Taymur ailesi oturuyor. Apartmanın merdivenlerini çıkarken her katta, kapının önünde bir bisiklet, scooter göze çarpıyor. Bu haliyle kapı önleri, kullanılamayan oyuncak deposu gibi. O binilemeyen bisikletlerden ikisi, 9 yaşındaki Roza ve 11 yaşındaki Harun’a ait. Roza ve Harun o gün de diğer günlerde olduğu gibi anneleriyle birlikte evdeler. Salonda televizyon açık, ekranda çizgi film oynuyor. Roza ve Harun, açık havada çok az oynayabilen çocuklardan sadece ikisi. Roza dışarı da en fazla 1-2 saat oynayabiliyor. Oynadığı alan ise apartmanın önündeki kaldırım. Evleri en üst katta olduğu için, annesi Semra Taymur, kızı dışarı çıktığında sürekli balkondan ona sesleniyor, ona bakıyor. Evdeyken ise çoğunlukla ağabeyi Harun ile birlikte salonda oyuncaklarıyla oynuyorlar. Evde olduklarında teknolojik oyunlar da devreye giriyor. Anneleri Semra Taymur, telefon için kavga ettiklerini ve telefonda oyun oynamak istediklerini anlatıyor.
‘Sokağa çıkamıyorum’
Harun, ‘Sokağa çok çıkamıyorum. Sokağa insem kaykay ve bisiklet sürmek için alan yok. Kaykayımı çok seviyorum, ama hiç kullanamıyorum. Anneannemin evine gittiğimizde evin önündeki sokakta futbol oynuyoruz. Çoğu zaman annemin telefonuyla ilgileniyorum. Telefonda oynadığım oyunlar beni mutlu ediyor. Aşağısı sıcak ama telefonla oynarken sıcak olmuyor. Hiç yormuyor. Dışarıya gidip arkadaşım olmayınca sıkıldım deyip geliyorum, ama telefonla oynarken arkadaşa da ihtiyaç yok. Gerçek oyun kadar eğlenceli oluyor. Parkı sevmiyorum, hem uzak hem de küçük çocuklara göre oyuncaklar. Çok da sıra oluyor’ diyor.
Semtler değişse de manzara pek değişmiyor. Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesi’nde sokak aralarında daha çok çocuk var. Kimi apartmanın önüne kilim sermiş evcilik oynuyor kimi caddede top oynuyor. Bazı sokaklarda anneler de kaldırımlarda oturuyor. 3. sınıf öğrencisi Cenk Yılmaz, biraz daha şanslı, çünkü arabaları var. Anne babası onu ormana, sahile ya da yüzmeye götürebiliyor. Tatile gitme şansı oluyor. Saklambaç, ebelemeç en sevdiği oyunlar. Tabletiyle de video izlemeyi ve araba yarışı oynamayı sevdiğini anlatıyor. Daha fazla yeşilliğin olduğu bir alanda oynamak istediğini söylüyor.”
Aynı mahallede oturan Rüveyda Karagöz 8 yaşındaki kardeşinin apartmanın önünde oynayabilmesi için ailesi kamera sistemi kurdurmuş. Anne Merve Karagöz evde bebeğine bakarken, bir yandan da kapı önünde oynayan iki çocuğunu izliyor kameradan. Sürekli çocuklarını kontrol ettiğini anlatan anne Karagöz şöyle konuşuyor:
“Sürekli aşağıda başlarında duramam. Ya da ‘çıkmayın’ diyeceğim. Onu yapmak istemiyorum ama güvenebileceğim bir alan da yok. Her akşam dışarı çıkıyoruz. Ormana, sahile götürüyoruz. Yeter ki mahallede olmasınlar, ortam çok kötü. Sıkılmasın çocuklar diye uğraşıyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım yine de kapının önünde daha mutlular. Hep kaldırım, hep kaldırım. Karşıya geçme şansları bile yok. Yine de, ona rağmen mutlular. Çünkü çocukların arkadaşlarıyla bağ kurmaları, iletişim kurmaları lazım. Biz çocukları çektikçe yalnız kalıyorlar.”
Bahçeden sonrası yasak
Bahçeli bir apartmanda yaşayan çocuklar oyunlarını dışarıda oynama şansına daha fazla sahip. 5. sınıf öğrencisi Ece Sancılı, Çengelköy’de bahçeli bir apartmanda oturuyor. Apartman bahçesinin dışına çıkması yasak. ‘Zaten bahçenin dışında da bir şey yok, apartmanlar var’ diyen Ece, apartmanın bahçesinde kimi zaman arkadaşları kimi zaman da tek başına oynadığını söylüyor.
(Cumhuriyet, 11.08.2018)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN