Post image
 “Öğretmenime Dokunma”

Türk Eğitim-Sen eğitim çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekmek için “Öğretmenime Dokunma” eylemi yaptı.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, eğitim çalışanlarına yönelik şiddete dikkati çekmek için sendika üyelerinin, bugün Türkiye genelinde “şiddete karşı kokart eylemi” gerçekleştirdiğini bildirdi.

Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, öğretmenler ve eğitim çalışanlarının her yıl öğrenciler ya da veliler tarafından fiziksel, sözlü ve psikolojik şiddete uğradığını, eğitimciler sustukça saldırıların arttığını ifade etti.

“Alo 147” hattının öğretmenin itibarını zedelediğini, asılsız ihbarlarla öğretmenlerin lekelendiğini, bu hattın öğretmeni şikayet hattı haline geldiğini, suçsuz yere şikayet edilen öğretmenlerin bir kısmının soruşturmaya tabi tutulduğunu, hatta ceza alanlar olduğunu aktaran Geylan, öğretmenleri rencide eden uygulamaların devam ettiğini belirtti.

Geylan, Milli Eğitim Bakanlığınca okullarda, “derslik ve ders yapılan bölümler, öğretmenler odası, yönetici ve diğer çalışma/dinlenme odaları, rehberlik odası, kütüphane, spor salonu, yüzme havuzu, tuvalet, lavabo, ibadethane ve benzeri birimlerin” içini görmeyecek şekilde sadece bahçe, giriş ve bina kapılarına güvenlik kamera sistemleri kurulması gerektiğini kaydetti.

Okul giriş ve çıkış kapılarındaki kamera sistemlerinin kolluk birimleri bünyesinde bulunan Kent Güvenlik Yönetim Sistemlerine (KGYS) entegre edilmesi gerektiğini belirten Geylan, ayrıca okullara özel güvenlik görevlisi hizmet alımı için gerekli ödenek ve yetkilerin verilmesi gerektiğini anlattı.

Geylan, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek amacıyla “Şiddeti Önleme Kanunu” hazırlanması talebinde de bulundu.

 

 

Akdeniz Manşet’ten Esra Altunkes’in haberine göre, Türk Eğitim-Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri de, ‘Öğretmenime dokunma’ yazılı kokartla basın açıklaması yaparak, artan şiddet olaylarına karşı yetkililerin tedbir alması gerektiğini söyledi

Öztürk, eğitim çalışanlarına şiddete karşı toplumun bütün kesimlerini ve ülkeyi yönetenleri duyarlı olmaya çağırdı. Öztürk, 2011 yılından 2018 yılına kadar öğretmen cinayetlerine varan eğitim çalışanlarına yönelik 18 olayı hatırlatarak “Eğitim çalışanlarına şiddet haberlerinin sonu gelmiyor. 2012 yılında Rabia Sevilay Durukan, 2014 yılında Mehmet Aktaş ve 2017 yılında da Ayhan Kökmen hayatlarının en verimli döneminde öğrencilerinden, ailelerinden, sevdiklerinden koparıldı. Öğretmenlerimizi bir kez daha saygıyla, minnetle anıyoruz. Onlar eğitim şehitlerimizdir. Maalesef her geçen gün sayıları artıyor, ilim irfan yuvası okullarımızda çocuklarımıza sadece okuma yazma, matematik, fen bilimleri değil; her şeyden önce ahlaklı, erdemli insan olmayı öğreten, öğrencilerini çocuklarından ayırmayan, imkânı olmayan öğrencilere yardım eli uzatan bu öğretmenlerimiz hiç hak etmedikleri halde saldırıya uğramış ve öldürülmüştür” dedi.

‘Alo 147 hattı itibar zedeliyor’

Alo 147 hattının öğretmenlerin itibarını zedelediğini vurgulayan Öztürk, “Alo 147 öğretmenleri şikayet hattı haline geldi. Gelen asılsız ihbarlar ile öğretmenler lekelendi, suçsuz yere şikâyet edilen öğretmenlerin bir kısmı soruşturmaya tabi tutuldu hatta ceza aldı. Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının hakir görülmesi, horlanması, öğretmenlik mesleğinin küçümsenmesi, etkisiz ve yetkisizleştirilmesi, öğretmenlerin mülakat ile alınması, torpilli yönetici görevlendirmeleri, motivasyonu azaltan uygulamalar, ekonomik, özlük ve sosyal yönden hak gaspları ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının itibarlarını sarsıcı açıklamalaryapılması bugünkü tabloya zemin hazırlamıştır. Ülkeyi yönetenlerin eğitim çalışanlarını tahkir eden açıklamaları hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Başbakanlar, milli eğitim bakanları, siyasiler öğretmenlerin az çalıştıklarını, daha fazla tatil yaptıklarını ve diğer memurlardan fazla kazandığını ifade ettiler, öğretmenlere şahsiyet kazandırılmaya çalışıldığını söylediler; öğretmenlere iş için başka kapıları adres gösterdiler” diye konuştu.

‘Herkes duyarlı olmalı’

Öztürk, Türk Eğitim-Sen olarak, eğitim çalışanlarına şiddete karşı 7’den 70’e herkesi, toplumun tüm kesimlerini, ülkeyi yönetenleri ve yetkilileri duyarlı olmaya çağırıyoruz diyerek, “Zaman eğitim çalışanlarının aleyhine işliyor. Daha fazla eğitim çalışanı şiddete uğramadan, öldürülmeden önce harekete geçilmesi elzemdir. Daha fazla can kaybetmeye tahammülümüz yok. Bu düzen böyle gitmeyecektir. Eğer sosyal biryara haline gelen öğretmene şiddet hadiseleri için gerekli tedbirler alınmaz ise önümüzdeki süreçte iş bırakma eylemi de dahil olmak üzere daha radikal demokratik eylemleri hayata geçireceğimizin bilinmesini istiyoruz” şeklinde konuşmasını tamamladı.

(Anadolu Ajansı, 26.04.2018) 

(Akdeniz Manşet, 27.04.2018)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN