Post image
Korkutan rakam: 106 bin 740 silah kayıp

gorselimg_1830385728

 

Gazetelerde bazı politikacıların, muhtarların ve de kendini bilmez bazı insanların sosyal medyada silahlarla fotoğraflar çektirerek yayımladıkları paylaşımlarını Umut Vakfı olarak hayretle ve de tepkiyle izlerken İçişleri Bakanlığı’nın 80 sayfalık faaliyet raporu yayımlandı. Rapora göre vatandaşa ait 106 bin 740 silah çalıntı veya kayıp. Rakam dudak uçuklatıcı…

Rapora geçmeden önce yukarıdaki fotoğrafa bir bakın lütfen… Politikacı olduğunu söyleyen ve de bir partinin ilçe başkanı olduğu belirtilen bir insanda bu uzun namlulu silahların ne işi var. Elbetteki tüm Türk halkı Türk ordusunu destekler, ama bir politikacıya böyle poz verip, bunu da rambo gibi sosyal medyada yayımlamak yakışır mı?

Art arda yayımlanıyor sosyal medyada bu tür pozlar. Hatta bazıları gazetelere aksediyor. Gebze’de Arapçeşme Mahallesi Muhtarı da beline tabancaları (dört) takmış ve verdiği pozu sosyal medya hesabından yayımlamış.

Yine Cübbeli Ahmet Hoca’nın damadı olduğu belirtilen Esat Palazoğlu’da tatil için gittiği Bolu’da otomatik silahlarla atış talimi yapmış, onlarca silahın fotoğrafını da sosyal medyada paylaşmış…

Bireysel silahlanma ve şiddet son sürat artıyor malumunuz ve her gün pek çok eve bu yüzden ateş düşüyor, acı düşüyor…

Sosyal medyadaki düşüncesizce bu tür paylaşımlar ise özellikle de örnek olması gereken kişilerinki özendirici olabiliyor bazı insanlarda maalesef…

İçişleri Bakanlığı’nın bireysel silahlarla işlenen cinayetleri önlemedeki ilk tedbirlerinden biri de belki pervasızca bu tür pozları verenlere cezai yaptırımlar getirmesi olmalı… Erkekliğin bu olduğunu sananları eğitime mecburi kılacak düzenlemeler getirilmeli…

İçişleri Bakanlığı’nın raporunda yaklaşık 107 bin silahın kayıp olduğunun açıklanması böylesi bir ortamda gerçekten tedirgin edici ve korkutucu… Bakanlık elbetteki bununla ilgili çalışmalar yapacaktır. Ancak İçişleri Komisyonu Üyesi Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 2017 yılı faaliyet raporunu TBMM gündemine taşıdı.

Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun‘un 28 Şubat’ta yayımlanan haberine göre, en çarpıcı detayın, 106 bin 740 vatandaşa ait silahın çalıntı-kayıp olarak kayıtlara geçtiği bilgisi olan rapordan bazı başlıklar şöyle:

  • 2017 yılında 2 milyon 198 bin 774 kişinin araç tescil, silah ruhsat, ehliyet ve kurum kimliği belgelerini kaybetmesi nedeniyle kayıt oluşturuldu; 385 bin 178 çalıntı-kayıp araç kayıtlara geçerken, 1 milyon 147 bin kişi araç plakasının çalıntı-kayıp olduğu gerekçesiyle başvuru yaptı.
  • 15 Temmuz darbe girişiminde mağdur olan sivil ve görevlilere 183 milyon 805 bin 112 lira tazminat ödendi.
  • 2017 yılında 2 milyon 198 bin 774 kişinin araç tescil, silah ruhsat, ehliyet ve kurum kimliği belgelerini kaybetmesi nedeniyle kayıt oluşturuldu. 385 bin 178 çalıntı-kayıp araç kayıtlara geçerken, 1 milyon 147 bin kişi araç plakasının çalıntı-kayıp olduğu gerekçesiyle başvurdu.
  • En çarpıcı rakam ise 106 bin 740 vatandaşa ait silahın çalıntı-kayıp olarak kayıtlara geçmesi.

1.344.215 DOĞUM 448.228 ÖLÜM BELGESİ

2017’de, doğuma ilişkin 1 milyon 344 bin 215 işlem yapılarak, belge düzenlendiği kaydedilen raporda, “Ölüm 448 bin 228, evlenme 605 bin 52, boşanma 137 bin 294, adres beyanıyla ilgili 6 milyon 746 bin 114, yerleşim yeri belgesinin düzenlenmesiyle ilgili 6 milyon 373 bin 755 işlem yapılmıştır” denildi.

2017’de ön inceleme ve inceleme-araştırma faaliyetleri kapsamında 155 kamu görevlisi için soruşturma izni verildiği, 226 kamu görevlisi için ise soruşturma izni verilmediği, 145 kamu görevlisi için de kısmen soruşturma izni verildiği kaydedildi.

Polis sorumluluk bölgesinde haklarında arama kaydı bulunan 48 bin 629 kişiden 45 bin 237 kişi, jandarma bölgesinde ise 2 bin 235 kişiden 792 kişi yakalandı.

KURUMLARIN ZAYIFLIKLARI

Raporda, bakanlığın ve bağlı kurumların zayıflıkları ise şöyle ifade edildi: “Bürokratik ve geleneksel bir yapıya sahip olması, bakanlığın güvenlikle ilgili faaliyetlerinin diğer faaliyet alanlarının önüne geçmesi, özlük hakları nedeniyle nitelikli personel yetersizliği, merkez birimlerinin fiziksel altyapısının, çalışma koşulları bakımından yetersiz olması, personelin, stratejik planlama ve yönetim konusunu henüz içselleştirememiş olması, bakanlığın, bazı faaliyetlerini yeterli düzeyde kamuoyuna tanıtamıyor olması, bakanlık ile diğer kurumlar arasında yetki ve görev çakışmaları olması.”

İçişleri Komisyonu Üyesi Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 2017 yılı faaliyet raporunu TBMM gündemine taşıdı.

SOYLU’YA ÇALINTI-KAYIP SİLAHLARLA İLGİLİ SORULAR

Raporda yer alan 106 bin 740 vatandaşa ait silahın çalıntı-kayıp olarak kayıtlara geçtiği bilgisinin toplumda ve kamuoyunda tedirginliğe yol açtığını belirten Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu:

  • Kayıtlara geçen 106 bin 740 vatandaşa ait çalıntı-kayıp silahların bulunmasıyla ilgili Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır?
  • Söz konusu kayıp olan silahların tamamı ruhsatlı mıdır?
  • Söz konusu kayıp olan silahların türleri nedir?
  • 106 bin 740 vatandaşa ait olduğu ifade edilen çalıntı-kayıp silahlar kaç tanedir? Çalıntı-kayıp kaydı olan silahlarda; aynı kişiye ait birden fazla çalıntı-kayıp kaydı silah var mıdır?

silaha hayır1

CHP’li Murat Bakan, kurumların zayıflığıyla ilgili de Soylu’ya şu soruları yöneltti:

Raporda, Bakanlığınızın ve bağlı kurumların zayıflıkları ile ilgili “Özlük hakları nedeniyle nitelikli personel yetersizliği” ifadesi kullanılmıştır. ‘Nitelikli personel’ ifadesi ile kastedilen nedir? ‘Nitelikli Personel’ tanımınız nedir? ‘Özlük Hakları’ her çalışanın hakkıdır. ‘Nitelikli personel yetersizliği’ olarak ifade ettiğiniz zayıflığın nedeninin özlük haklarıyla bağlantısı nedir?

Raporda, Bakanlığınızın ve bağlı kurumların zayıflıkları ile ilgili “Merkez birimlerinin fiziksel altyapısının, çalışma koşulları bakımından yetersiz olması” ifadesi kullanılmıştır. Bakanlığınız, merkez birimlerinin fiziki altyapısı için 21.yüzyıl dünyası ve 2018 Türkiye’si teknolojisine uygun; çalışma koşulları için ise evrensel çalışma standartlarına uygun yenilikler ve düzenlemeler yapacak mıdır?

Raporda, Bakanlığınızın ve bağlı kurumların zayıflıkları ile ilgili “Bakanlık ile diğer kurumlar arasında yetki ve görev çakışmaları olması” ifadesi kullanılmıştır. Söz konusu yetki ve görev çakışmaları nelerdir? Bu çakışmaların önlenmesi amacıyla yürütmekte olduğunuz bir çalışma var mıdır?

Umut Vakfı, 02.02.2018

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN