Meltem BULUR
ANKARA – Dünyanın nükleer silahlardan temizlenmesi için yürütülen çabalara rağmen 9 ülke yarattığı yıkım açısından “en tehlikeli” olarak gösterilen nükleer silahları elinde bulunduruyor. Bu ülkelerden ABD ve Rusya, dünya üzerindeki yaklaşık 15 bin nükleer savaş başlıklarının yüzde 93’ünü kontrol ediyor. Geçen yıl nükleer silah sayısı 2016 yılına göre azalsa da birçok ülke nükleer cephaneliklerini genişletmeyi sürdürüyor.
Bazı nükleer silahların bir tanesi bile bir kenti yok etmeye, yüz binlerce kişiyi öldürmeye, uzun süreli etkileriyle de çevreyi ve gelecek nesillerin hayatlarını tehlikeye atmaya yetebilecek güce sahip bulunuyor. Nitekim, ABD’nin 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya tarihin ilk atom bombasını atması sonucu kentin yüzde 90’ı yok oldu, ilk anda 80 bin kişi yaşamını yitirdi.
Üç gün sonra Nagazaki’ye atılan atom bombası da ilk anda en az 40 bin kişinin ölmesine yol açsa da atom bombasının sonraki etkileriyle büyük çoğunluğu sivil olmak üzere 200 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. İzleyen aylar ve senelerde radyasyona bağlı hastalıklardan bölgede ölümler devam etti.
AA muhabirinin Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) ve Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası’ndan (ICAN) derlediği bilgilere göre, dünya üzerinde yaklaşık 15 bin nükleer silah başlığı bulunuyor ve bu silahların yaklaşık 14 bini sadece Rusya ve ABD’nin kontrolünde tutuluyor.
Dünyada 7 bin nükleer başlığa sahip Rusya’yı 6 bin 800 başlıkla ABD takip ediyor.
Ayrıca, Fransa’nın 300, Çin’in 270, İngiltere’nin 215, Pakistan’ın 140, Hindistan’ın 130, İsrail’in 80, Kuzey Kore’nin 60 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor.
Sayısı azaldı, nükleer modernleşme başlatıldı
SIPRI’nin nükleer güç verilerine ilişkin yayımladığı 2017 yılı raporuna göre, nükleer silaha sahip 9 ülkenin geçen yılın başında toplamda 15 bin 395 nükleer silahı bulunurken, bu sayı 2017’nin başında 14 bin 935’e düştü. Ancak söz konusu ülkelerin yakın gelecekte bu silahları bırakmaları öngörülmüyor.
Rapora göre, ABD ve Rusya stratejik nükleer silah envanterini azaltsa da büyük miktarda ve maliyette nükleer modernleşme programlarını başlattı. ABD’nin 2017-2026 yıllarında nükleer gücünü geliştirmek ve güncellemek için 400 milyar dolar harcayacağı tahmin ediliyor.
ABD ve Rusya dışında nükleer silaha sahip 7 ülkenin nükleer silah cephaneliği çok daha küçük. Bu ülkeler yeni nükleer silah sistemleri geliştirmedi veya bu konuda çalışmaları olduğuna dair herhangi bir açıklama yapılmadı.
Çin, nükleer cephaneliğini uzun vadeli olarak nitelik bakımından geliştirmeye odaklanıyor. Hindistan ve Pakistan ise hem nükleer silah stoklarını hem de füze imkanlarını geliştiriyor.
Kuzey Kore ise 2015’e göre 2016’da nükleer silahlarında artışa giderek sayıyı 10 ila 20’ye yükseltti ve aynı yıl birçok beklenmedik nükleer deneme yaptı. Pyongyang yönetimi, 2006’dan bu yana altıncı ve en büyük nükleer denemesini geçen yıl eylül ayında yaptı. Kuzey Kore’nin denediği 160 kiloton gücündeki hidrojen bombası, 6,1 büyüklüğünde sarsıntıya yol açtı.
Kuzey Kore’nin “depoda tutulan operasyonel ve sökülmeyi bekleyen eski savaş başlıkları” dahil olmak üzere 10 ila 20 kadar “diğer savaş başlıklarına” sahip olduğu da belirtiliyor.
Ülkelerin nükleer denemeleri
ABD, ilk atom bombasını imal eden ülke olarak 1945’te New Mexico eyaletindeki Alamogordo’da bulunan çöl tesisinde deneme yaptı. İkinci Dünya Savaşı’nın son döneminde ABD Hava Kuvvetlerine ait “Enola Gay” adlı B-29 bombardıman uçağı 6 Ağustos 1945’te Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombasını bıraktı.
1945’ten, tüm nükleer denemeleri hem sivil hem de askeri amaçlar için her ortamda yasaklayan çok taraflı Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması’nın (CTBT) kabul edildiği 1996’ya kadar geçen sürede dünya çapında 2 binin üzerinde nükleer deneme yapıldı.
ABD, 1945’ten 1996’ya kadar bin 32, Sovyetler Birliği 1949 ve 1990 arasında 715, İngiltere 1952’den 1991’e kadar 45, Fransa 1960 ile 1996 arasında 210 ve Çin 1964’ten 1996’ya kadar 45 nükleer deneme yaptı. CTBT, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Eylül 1996’da kabul edildi ancak 8 devlet onaylamadığından anlaşma yürürlüğe girmedi.
CTBT’nin imzaya açılmasından sonra da Hindistan 1998’de 2, Pakistan aynı yıl 2 ve Kuzey Kore 2006, 2009, 2013 ve 2016’da 5 nükleer denemede bulundu.
Yaklaşık 4 bin silah kullanıma hazır
Amerikan Bilim Adamları Federasyonunun geçen yıl yayımladığı “Dünya Çapında Nükleer Silah Dağılımları” başlıklı rapora göre de, geçen yılın ortası itibarıyla 14 ülkede 107 sahada 15 bin civarında nükleer silah bulunuyor. Bu silahların yaklaşık 9 bin 400’ü askeri kullanım için cephaneliklerde tutuluyor. Geriye kalanlar yok edilmek üzere atıl bekletiliyor.
Cephaneliklerdeki silahların yaklaşık 4 bini her an kullanılabilecek durumda. Bunların bin 800’ü kısa sürede kullanıma hazır hale getirilebilecek yüksek alarm düzeyinde bulunuyor. Dünya nükleer silah stokunun yüzde 93’lük kısmı Rusya ve ABD’nin elinde bulunuyor.
Bugün nükleer silahı bulunan 9 ülkeden 5’i (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere) nükleer silahların tüm dünyada imha edilmesi ve yenilerinin yasaklanmasını amaçlayan Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması (NPT) çerçevesinde nükleer silah sahibi ülke statüsünde. Hindistan, Pakistan ve İsrail bu anlaşmaya taraf olmadı. Kuzey Kore ise 2003 yılında anlaşmadan çekilerek nükleer silah geliştirdi.
(Anadolu Ajansı, 16.01.2018)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN