2012 yılından 2017 Eylül ayını kapsayan 5 yıllık süre içinde 60 bin 850 kişinin intihar girişiminde bulunduğu ülkemizde psikolojik şikayet başvuruları yüzde 27 artış gösterdi. Verileri değerlendiren psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Murat Paker, Türkiye’nin psikopolitik bir krizin içinde olduğuna işaret etti.
Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012 yılından 2017 Eylül ayına kadar geçen süre içinde 60 bin 850 kişi intihar girişiminde bulundu ve bu intihar teşebbüslerinin 16 bin 28’i ölümle sonuçlandı. İntihar teşebbüslerinin 2 bin 423’ü cezaevinde oldu ve bu girişimlerin 286’sı ölümle sonuçlandı.
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Bilgi Edinme Kanunu kapsamında bakanlıklardan alınan veriler, ‘Türkiye Geneli Artan Psikolojik Rahatsızlıklar’ raporunda toplandı. Raporu kamuoyuna açıklayan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, toplumun psikolojisinin bozulduğunu belirterek hükümete tedbir alması çağrısında bulundu. Rapora göre, son 5 yılda psikolojik rahatsızlıkların yüksek seyir izlediği görülürken 224 milyon 700 bin kutudan fazla antidepresan ve benzeri ilâç tüketildiği sonucu ortaya çıktı. Raporu değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı Direktörü Yrd. Doç. Dr. Murat Paker, ruhsal hastalıklara yönelik şikâyetlerin artışının, kapitalistleşme, ağır çalışma şartları, ekonomik zorluklar, yoksulluklar ve bütün bunların getirdiği toplumsal yabancılaşma, geleneksel, toplumsal formların yıpranması sonucunda insanların yalnızlaşması ve toplumsal destekten daha az yararlanır hale gelmesinin bir sonucu olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Adalet algısı yıprandı
Sağlık kuruluşlarına başvuranların yıllık yüzde 8 ila 10 arasında artış gösterdiği Türkiye’de ciddî problemler olduğunu belirten Paker, son birkaç yılda çok daha fazla sıkışmanın yaşandığını, toplumun hakikat algısının büküldüğünü ve adalet algısının yıprandığına dikkat çekti. Toplumun belli kesimlerinin damgalanarak hayat hakkı tanınmadığını, onlara her türlü işlemin yapılabileceği gibi bir algının oluşturulduğunu belirten Peker, toplumun öteden beri enerjisini tüketen ciddî meselelerin barışçıl demokratik yollardan çözülemeyeceğine dair bir algının pompalandığı bir ortam olduğuna işaret etti.
Ağır bedelleri olacak
Türkiye’nin psikopolitik bir krizin içinde olduğunun söylenebileceğini belirten Peker, “Ne kadar negatif bir basınç verirseniz topluma, oradan o an için ama daha da fazlası uzun vade için, 20, 30 yıl sonrası için ağır bedelleri olacaktır” ifadelerini kullandı. Toplumsal barışın, adil gelir dağılımı gibi unsurların zayıflaması ya da zedelenmesi durumunda toplum içi dayanışmanın azaldığına dikkat çeken Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist doktor Gıyasettin Ekici de, insanların güven çatısını oluşturan kurumlara karşı bir kuşku duymaya başladıkları dönemlerde de intihar oranlarının arttığını belirterek “Kimsenin kendini güvende hissetmediği ortamlarda intihar oranları artıyor” dedi.
(Yeni Asya, 01.12.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN