Erzurum’da “Şiddet olayları bülteni”nde polis sorumluluk bölgelerinde yaşanan adli olayların istatistiklerine bakıldığında, kadına şiddetin her geçen gün arttığı ve “kadına şiddetin” suçlar arasında ilk sırayı aldığı gözler önüne seriliyor.
Üçü merkez olmak üzere 20 ilçede yaşananların rapor haline getirildiği polis bültenlerinin çoğunu kadına yönelik şiddet olayları oluşturuyor. Polis bültenlerinde kadına yönelik kasten yaralama, hakaret ve tehdit olaylarının sayısının fazla olması dikkat çekerken evli, boşanma aşamasında veya ayrıldığı kız arkadaşına yönelik eylemlerde bulunan kişilere şikâyet üzerine soruşturmalar başlatıldı.
Bültenlere yansıyan şiddet olaylarından biri geçen 25 Ekim’de merkez Palandöken ilçesinde meydana geldi. Yenişehir Polis Merkezi Amirliği’ne başvuran 39 yaşındaki N.A., Aile Mahkemesi tarafından 6 ay tedbir karan aldırdığı resmi nikahlı eşi 45 yaşındaki M.A.’nm eşyalarını alma bahanesi ile eve geldiğini, inanarak kapıyı açtığında tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu söyledi. Polis eşliğinde zorla evden çıkarılan M.A. ertesi gün yine N.A.’nın evine gitti. Okuldan gelen oğlunun geldiğini düşünen N.A. kapıyı açar açmaz kocasının saldırısına uğradı. N.A. kocasının kafasına kafasıyla vurarak, boğazını sıktığını ve kendisini darp ettiğini, eşinin elinden kurtulup kaçtığını belirterek M. A.’dan şikayetçi oldu.
Boşandığı eşi S.B.’nin (39) kendisini rahatsız etmeye devam ettiğini aktaran A.B. (34) ise geçen 30 Ekim’de polise başvurarak şikayetçi oldu. Şikayet üzerine ‘tehdit ve hakaret’ suçlarından soruşturma başlatıldı.
Narman ilçesinde 31 Ekim’de bültenlere yansıyan diğer bir olayda 17 yaşındaki H.Y., eski sevgilisi 29 yaşındaki F.A.’nın kendisini tehdit ettiğini, adına Instgram hesabı açtığını anlattı. Avukat huzurunda ifadesine başvurulan H.Y.’nin şikayeti sonrası polis soruşturma açtı.
‘Kanıksanıyor’
Şiddetin çekirdek aileden başladığını vurgulayan Psikyatri Uzmanı Dr. Mustafa Serkan Eröz, kadına yönelik şiddetin eskiden de olduğunu ancak basına yansımadığına dikkat çekti.
Kız ve erkek çocuklarının küçükken annesinin dövülmesine şahit olduğunu ve buna alışmaya başladıklarını belirten Mustafa Serkan Eröz, “Buna tanık olan erkek çocuk ileride büyüdüğünde sevgilisine, eşine karşı şiddet uyguluyor. Kız çocukta büyüyüp evlendiğinde eşinden gördüğü şiddeti daha önce aşılandığı için kanıksıyor, karşı gelmiyor. O kanıksadıkça, karşı gelemedikçe diğer tarafın uyguladığı şiddetin dozu artıyor, en sonunda olay ölüme kadar gidiyor” dedi.
Ceza dozu artırılmalı
“Çözüm için uzun vadede cami ve okul en başta kullanılabilir. Kısa vadede ise cezai yaptırımın dozu artırılmalıdır” diyen Eröz, şunları söyledi:
“Çocukluktan itibaren şiddetin kötülüğü kişinin beynine duya duya yerleştirilebilir. Kısa vadede ise cezai yaptırımın dozu artırılmalıdır. Ceza kanunumuz son derece yetersizdir. Bunlar revize edilebilir. En önemlisi de devletin en büyüğünün yani Cumhurbaşkanı’nın bu konuya daha fazla duyarlılık göstermesi, daha fazla sahiplenmesi. İnsanların kadınlara uygulayacakları şiddet karşısında alacakları cezanın fazlalığının ülkenin en büyüğünden duymaları çok daha etkilidir.” DHA
(Erzurum Pusula, 08.11.2017)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN