Tweet

28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nü geride bırakırken Umut Vakfı olarak bu konunun önemine dikkat çekmek için Türkiye’de basına yansıyan silahlı şiddet olaylarını ve kadın cinayetlerini kamuoyunun bilgisine ve ilgililere sunmak üzere derledik.

2019 yılının 9 ayında; Türkiye genelinde “ateşli silahlar ve kesici aletlerle” işlenen toplam 2 bin 449 olay basına yansıdı. Bu olaylarda bin 466 kişi öldürüldü, bir kısmı ağır 2 bin 554 kişi de yaralandı.

Basına yansımayan olayları bilemeyeceğimiz gibi durumu ağır olarak hastaneye kaldırılanların da daha sonra ne kadarının ölüp ölmediğini bilmemiz mümkün değil…

Eylül sonuna kadar ateşli silahlar ve kesici aletlerle işlenen 2 bin 449 olayın yüzde 35.98’inde (881 olay) çeşitli tüfekler, yüzde 40.23’ünde (986) tabancalar, yüzde 04.20’sinde (103 olay) beylik silahları ve yüzde 19.59’unda (479 olay) kesici ve delici aletler kullanıldı.

Sadece kesici aletler ve ateşli silahlar olarak bakıldığında ise olayların yüzde 80.43’ünde ateşli silahların, yüzde 19.57’sinde kesici aletlerin kullanıldığı görülüyor.

428 kadın cinayeti

2019 yılının 9 ayında Türkiye genelinde toplam 428 de kadın cinayeti yaşandı.  Basına yansıyan bu kadın cinayetlerinde; 348 kadın ve aile bireyi öldürüldü. 200 kadın ve yakını da yaralandı. Kadın ve aile bireyi diyoruz, çünkü kadın cinayetleri son yaşanan olaylara bakıldığında kadının sığındığı eve baskınlar düzenlenip, evde bulunan herkese silah doğrultularak katliamlara dönüşmüş bulunuyor…

273 günde yaşanan 428 kadın cinayetinin yüzde 20.61’inde tüfekler, yüzde 28.10’unda tabancalar, yüzde 27.64’ünde kesici aletler kullanılırken yüzde 23.65’inde ise kadınlar boğuldu, darp edildi…

Diğer bir deyişle yüzde 48.71 kadın cinayetinde ateşli silahlar, yüzde 27. 64’ünde kesici aletler kullanıldı. Yüzde 23.65’i ise şiddet sonucu öldü kadınların ya da yaralandı…

Aylara göre, olay sayısı ve cinayetlerde kullanılan silah dökümünün tablosu söyle:

Kadın cinayeti yansımayan iller

Türkiye geneline bakıldığında Eylül sonuna kadar sadece 8 kentte (Artvin, Bayburt, Gümüşhane, Karabük, Muş, Siirt, Sinop ve Şırnak) kadın cinayeti basına yansımamış bulunuyor.

En çok kadın cinayeti yaşanan iller ise şöyle:

Bunlar 9 ayda basına yansıyanlar… Yani buzdağının görünen yüzü… Basına yansımayan pek çok olay olduğu bir gerçek ki, bunu emniyet, adalet yetkilileri de biliyor…

Yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon bireysel silahın bulunduğu ülkemizde malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur.

Aile içi şiddet de ülkemizde mal paylaşımı ve yaşanılan şiddet ortamı nedeniyle her geçen gün artıyor. Ankara’da 2012 yılında Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu kurulmuştu ve daha sonra da Türkiye geneline yaygınlaştırılmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu’na bu yılın 9 ayında 33 bin başvuru evrakı ulaştı. Büroda en çok kasten yaralama suçundan dosya bulunuyor. Yaklaşık 9 bin 500 kişi eski eşi, sevgilisi, nişanlısı, akrabası, çocuğu ya da yakınından zarar gördüğünü belirterek adliyeye gelmiş bulunuyor.

Ankara’dan gazeteci Ebru Karatosun’un haberine göre, büroda bulunun dosyaların yaklaşık yüzde 50’si kasten öldürme suçundan.

Büroda; tehdit ve şantaj suçundan 8 bin, hakaret suçundan 9 bin, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçundan 700, fuhuşa teşvik suçundan yaklaşık 40, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan bin 200, kişi hürriyetini yoksun kılma ile mala zarar vermeden 550, dilencilikten 80, kötü muamele suçundan 350 dosya bulunuyor.

Umut Vakfı olarak; ülkemizde artan şiddete ve kadın cinayetlerine 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle ve 9 ayın basına yansıyan rakamlarını sunarak bir kez daha dikkat çekiyoruz. Ve tüm toplumu ve toplum sağlığını tehdit eder boyuta gelen şiddetin, silahlanmanın ve silah satışının pervasızca yapılmasının önlenmesini ivedilikle talep ediyoruz.  Öfke kontrolü ve aile içi şiddet eğitimlerinin yaygınlaştırılması,  İlkokuldan, hatta anaokulundan itibaren öfke kontrolü ve cinsiyet eşitliğinin çocuklara öğretilmesini özellikle öneriyoruz… Tüm duyarlı yöneticileri, duyarlı kitle ve meslek örgütlerini, yurttaşları mücadeleye çağırıyoruz.