Post image
8 ayda bin 835 kadın koruma istedi

 

Meltem DEMİRALP

İstanbul Barosu’nun Adli Yardım Verileri Raporu’na göre 2019’un ilk 8 ayında koruma kararı için 1835 kadın başvurdu. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu, yapılan başvuru sayısının her yıl arttığını söyledi.

İstanbul Barosu 2017, 2018 yılları ile 2019 yılının ilk 8 ayında baroya yapılan Adli Yardım başvurularını raporlaştırdı. Kırıkkale’de boşandığı erkek tarafından öldürülen Emine Bulut cinayeti, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi gündeme gelirken ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmamasına yönelik tepkiler büyürken, rapordan çıkan rakamlar içler acısı.

Rapora göre 2019’un ilk 8 ayında toplam 7 bin 759 kadın hukuki destek başvurusunda bulundu. Bu kadınların 3 bin 279’u boşanmak için başvuruda bulunurken, 6284 sayılı kanun kapsamında koruma kararı için avukat atanan kadın sayısı ise 1835.

ŞİDDET, HAK İHLALİDİR

BirGün’e konuya dair değerlendirmelerde bulunan İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu, baroların Adli Yardım hizmeti yurttaşların adalete erişimlerinin güvencesi olduğunu aktardı.

İstanbul Barosu Adli Yardım bürosuna yapılan başvuruların sayısının her yıl arttığını vurgulayan Moroğlu, “Özellikle Aile Hukukunda eşlerin eşit haklara sahip olmalarını sağlayan kurallar ve 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele yasası kadınları hukuken güçlendirdi. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. Bu ihlali önlemenin bir yolu da yasal hakların yargı aracılığıyla kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı.

DOĞRU UYGULANIRSA FAYDALI OLUR

Yasal düzenlemelerin doğru ve tutarlı bir şekilde uygulanması gerektiğini belirten Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Betül Duman ise şunları aktardı: “İstanbul Sözleşmesi şiddetin ortaya çıkması halinde yapılacak müdahaleler, mağdurun desteklenmesi ve faile verilecek cezalarla ilgili düzenlemeler içeriyor. Kadına bireysel koruma ve devletlere toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yükümlülüğünü de zorunlu kılıyor.” Kadına yönelik herhangi bir şiddet vakasının toplumsal gelenekler, örf ve adetler içerisinde değerlendirilemeyeceğini belirten Duman, “Şiddet sonrası müdahaleden ziyade önleyici politikalara ağırlık verilmesi önemli. 6284 Sayılı Kanun düzgün uygulanırsa koruma konusu faydalı olacaktır” diye konuştu.

SALDIRILAR SON BULMUYOR

Kadına yönelik saldırı haberleri son bulmuyor. Konya’da bir kadın boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürülürken, Denizli’de ise boşandığı erkek tarafından saldırıya maruz bırakılan kadının sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

Konya’nın Ereğli ilçesinde yaşayan Alaaddin Karasu, boşanma aşamasında olduğu eşini öldürdü. Alınan bilgiye göre, dün gece saat 01.30 civarında, Toros Mahallesi’ndeki bir arazide, Alaaddin Karasu, ayrı yaşadıkları ve boşanma aşamasında oldukları eşi Gülsüm Karasu’yu öldürdükten sonra polise teslim oldu. Polis, ifadenin ardından araziye giderek Gülsüm Karasu’nun cansız bedenini buldu. Gülsüm Karasu’nun bedeni otopsi için Ereğli Devlet Hastanesine götürüldü.

Denizli’nin Pamukkale ilçesi İncilipınar Mahallesi’nde Hafize K. isimli kadın evini taşırken, boşandığı erkek Uğur K. tarafından saldırıya maruz bırakıldı. Vücudunun çeşitli yerlerine bıçak darbesi alan Hafize K., olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Olay yerinden hızla kaçan Uğur K. polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Yoğun bakıma alınan Hafize K.’nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

Öte yandan, Edirne Kadın Dayanışması Platformu, Emine Bulut cinayetini ve kadına yönelik şiddeti protesto etti. Platform adına basın açıklamasını okuyan Edirne Belediye Meclis Üyesi Nuray Geldi, “‘Ölmek istemiyorum’, ‘anne lütfen ölme’ sesleri artık duyulsun. Türkiye’nin gündeminde yine kadın cinayetleri var. Yıllardır kadınlar evli oldukları veya boşandıkları eşleri tarafından katlediliyorlar. Bu konuda devlet yeterli önlemleri almadığı gibi, hâkimler de takım elbise giyen veya pişmanlık dile getiren katiller hakkında çoğu kez iyi hal indirimi uyguluyor. Kadına yönelik şiddet, bir insan hakkı ihlalidir” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’ne de değinen Geldi, “İstanbul Sözleşmesi gereği kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek üzere tüm önlemleri almayı taahhüt etmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi için kararlı bir devlet politikası uygulanması gerekir” diye konuştu.

KADINLARDAN KORUMA ÇAĞRISI

2019 yılının ilk 8 ayına ait başvuru sayıları şöyle:

Hukuki destek için başvuran toplam kadın sayısı: 7 bin 759

Boşanma başvurusu: 3 bin 279

Koruma kararı için atanan avukat: Bin 835

6284 kanununa muhalefetten başvuran kadın sayısı: 21

Nafaka başvurusu: 370

Nafakanın ödenmemesinden doğan ceza davası: 191

2018 yılı verilerine göre başvuru sayıları şöyle:

Toplam başvuru sayısı: 13 bin 795

Kadınların başvuru sayısı: 12 bin 101

Boşanma davası: 5 bin 223

6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun: 2 bin 842

Nafaka Davaları: 568

Koruma Kararı için atama sayısı: 2 bin 842

2017 yılı verilerine göre başvuru sayıları şu şekilde:

Adli Yardıma Başvuru sayısı: 12 bin 792

Aktif Dosya sayısı: 9 bin 816

Boşanma sayısı: 5 bin 040

Nafaka Başvurusu: 554

Nafakanın İcrası: Bin 084

Velayet Vasi Tayini-Kayyım: 285

Babalık Soybağı Reddi: 88

(Birgün, 28.08.2019)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN