NEBAHAT KOÇ
Rus yazar-şair Larisa Vasileva’nın 1993’te kaleme aldığı Kremlin Kadınları adlı kitabını Eton Yayıncılık Türkiyeli okurla buluşturdu. Yazar, kitabının 22 yıl sonra Türkçe’ye çevrilmesi vesilesiyle İstanbul’daydı. Vasileva, hem Kremlin’in kadınlarını hem de Nazım Hikmet‘le olan tanışıklığını anlattı.
Uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin, ünlü şair Nazım Hikmet ve Stalin‘in kızı Svetlana ile de tanışan Vasileva’yla sohbetimiz, Nazım Hikmet ve kadın-erkek ilişkileri etrafında şekillendi. 1957 yılında Nazım Hikmetle tanışan Vasileva. gazetecilerin Nazım Hikmetle ilgili yoğun sorularıyla karşılaşınca, “Beni uyandırdınız. Dönünce Nazım Hikmetle ilgili şiir yazacağım” dedi. İşte o söyleşi…
– Yazar mısınız, şair misiniz, aktivist misiniz?
– Kendimi kadın olarak tanımlıyorum. Pek çok değişim dönüşüm gördüm. Bu değişim ve dönüşümlerin bazıları olumlu bazıları korkunçtu. Gelip geçti.
– Neler korkunçtu?
– Ekim Devrimi sadece Rusya’yı değil tüm dünyayı değiştirdi. Ünlü şair Anna Ahmatova, “Belki 20. yüzyıldaki en önemli şey Ekim Devrimı’dir” der. Hukuki olarak lağv edilmemesine rağmen Sovyetler Birliği’nin dağılması ikinci değişiklikti. Bunlardan sonra diyorum ki; kendimi kadın olarak hissediyorum.
– Sosyalizm ve bugünü kıyaslar mısınız?
– O dönemin de bugünün de iyisi kötüsü var. Altı yıl da sağlam, oturaklı bir kapitalizmde; İngiltere’de yaşadım. Orada da iyi ve kötü şeyler vardı.
İYİSİ DE VAR KÖTÜSÜ DE
– Kremimle yolunuz nasıl kesişti?
– Babam ünlü Sovyet T-34 tankının tasanmcılarındandı. Ben de tankçı kızdım. Zaman zaman Kremlin’in taştan perdeleri benim için aralanıverdi. Hayatımın farklı dönemlerinde, özel yaşamların sürdüğü bu duvarların arasında bulundum.
– Kitabınızın çıkış noktası nedir?
– Kader beni. yurtdışında zorunlu mülteciyken Lenin‘le birlikte devrimci faaliyette bulunmuş olan yazar Ivan Popov‘la bir araya getirdi. Popov. yazıya dökmek istemediği, kendi deyimiyle çok tehlikeli olan bilgilerini. 1953 yılında bana aktardı. Böylece kitap çıktı.
NAZIMI HEMEN AYIRT ETTİM
– Yuri Gagarin’le ve Nazım Hikmef le tanışıyorsunuz…
– Evet. Gagarin’le bir görüşmemizde kızlarını, sanata yönlendirmelerini söyledim. Çok iyi bir devlet üniversitesinin konservatuvar bölümüne gitmelerini önerdim. İki kızı da sanat okudu. Nazım’la da adam gibi bir defa görüştüm. Daha sonra kendisini, gittiğimiz ortak mekanlarda gördüm.
– Nazım’la o görüşmenizi anlatabilir misiniz?
– Moskova Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi öğrencisiydim. Üniversitedeki yeni binayı yabancılar ziyaret ediyordu. Yabancıları gezdirmek için, mihmandarlıkla görevlendirildik. Gelen gruplar içinde yakışıklı olanı hemen ayırt ettim. Bakışlarımı diktim. O’na bakıyorum. Saçlarım uzundu, örgü yapıp, omuzumdan sallandırmıştım. O da gözlerini saçlarıma dikmişti. Birbirimizi beğenmiştik. Birlikte üniversiteyi gezmeye başladık. Gezi çok sıkıcıydı, o da sıkılmıştı. Kısa bir süre sonra. “Kafeterya varsa, en iyisi çay kahve içip sohbet etmek” dedi. Ben de. “Tabii” dedim. O zaman fazla girişken değilim. 0 da. kahveyi içip arada bir laf atmayı tercih ediyordu; tanışıklığımız buydu. Okulumu bitirdiğimde Yazarlar Birliği Evi’ne gittiğimde kendisini görmeye başladım. Bir gün restoran bölümünde bir kadınla birlikte oturduğunu gördüm, o kadın hiç hoşuma gitmemişti.
– Aranızda bir elektriklenme oldu mu?
– Hayır, ama şimdi isterdim. İstanbul’da gazetecilerin Nazım’ı sorması beni uyandırdı. Moskova’ya dönüşte Nazım Hikmetle ilgili şiir yazacağım. Duygularım beni yanıltmaz; yanındaki kadına sinir olduğuma göre Nazım’a ilgili duyuyordum. Nazım’ın şiirlerime girmesi için bana böyle eziyet edilmesi gerekiyormuş. Nazım’la yaşadığım küçük anının ne kadar önemli olduğunu anlayınca Nazım’ı daha fazla araştırmam gerektiğini düşündüm. Şimdiden kafamda Nazım’la ilgili bir şiir oluşmaya başladı.
Liderlerin eşlerine bakış
Larisa Vasileva Kremlin Kadınları eserinde, Kremlin Sarayı’nın tarihe damga vurmuş liderleri ve eşlerinin perde arkasındaki yaşamlarını yansıtıyor. Rus Edebiyatı Akademi Üyesi ve Milli Edebiyat Ödülü Jüri üyesi olan Vasileva, kitabında Lenin’in karısı Nadejya Konstantinovna Krupskaya‘dan Rosa Gorbaçov‘a uzanan lider eşlerine uzanıyor. Stalin, Molotov, Brejnev, Beriya, MiKoyan, Şevçenko. Voroşilov‘un eşlerinin de yer aldığı kitapta, özellikle Lenin’in eşi Krupskaya ile Stalin’in karısı Nadya Alliluyev’in hikayelerine genişçe yer veriliyor. Krupskaya’nın aktif şekilde siyasetin içinde yer almasından Nadya Alliluyev’in intiharına ait tüm detaylar ortaya konuyor. Vasileva. 1993 yılında kaleme aldığı bu kitabının ardından 1997 yılında Kremlin Çocuklarını yazdı.
(Sabah Kitap, 09.10.2015)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN