Tweet

Önder YILMAZ

TBMM Cinsel Suçları Araştırma ve Önleme Komisyonu’nda Türkiye’nin kanayan yarası olan cinsel taciz sonrası mağdurların tacizcileriyle evlendirilmeleri konusunda acı gerçek ortaya çıktı. Cinsel taciz sonrası mağdurların tacizcileriyle evlendirildiği 3 bin civarında örnek bulunduğunu belirten cinsel suç davalarına bakan Yargıtay 14. Dairesi Başkanı Mustafa Demirdağ, “Bir kızı üç kişi kaçırıyor. Üçü de tecavüz ediyor. Bunlardan biri evlenince üçünün cezası kalkıyor” dedi.

TBMM Cinsel Suçları Araştırma ve Önleme Komisyonu’nda cinsel suçlarla ilgili davalara bakan Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Demirdağ’ı dinledi.

Cinsel istismara uğramış 4 yaşında bir mağdur hatırlamadığını, 5 yaşından 18 yaşına kadar her yaştan çocuğun cinsel istismara mağruz kalabildiğini belirden Demirdağ, özellikle 12 ila 15 yaş arasındaki kız çocuklarının kolay kandırıldığı ve kontrolsüz hareket edebildiklerini ifade etti.

Cinsel suçlarda bir standart olamadığını belirten ve izlendiği dönemde Türkiye gündeminde tartışmalar yaratan “Fatmagül’ün Suçu Ne?” adlı televizyon dizisinin aynen yaşandığını ortaya koyan bir dava dosyasını anlatan Demirdağ, “Bir dosyadan bir örnek vereyim. Bakın, şimdi, bir kızı üç kişi kaçırıyor, üçü de tecavüz ediyor, bunlardan biri evlenince üçünün cezası kalkıyor, böyle bir evlilik tabii ki olmaz. Yani bir kişiyi istemediği biriyle evlendirmek, onu ömür boyu birlikte yaşamaya mecbur etmek bir zulümdür” diye konuştu.

‘16 yıl 8 ay hapis veriyoruz’

Demirdağ bir başka dosyadan daha örnek verirken, Türkiye’de cinsel taviz olarak değerlendirilen evliliklerin sayısının 3 bin civarında olduğunu kaydetti. Şikâyet söz konusu olması halinde bu tür davalarda 16 yıl 8 ay hapis cezası verdiklerini belirten Demirdağ şöyle devam etti:

“Kızımız 15 yaşında, mahalleden bir delikanlıyı seviyor, bu kızı başka birisi istiyor. O gece oğlana telefon ediyor, sevdiği oğlana diyor ki: ‘Beni bu gece kaçırmazsan intihar edeceğim.’ Oğlan da kaçırıyor. Ondan sonra, mahalli örfe göre evleniyorlar. Dosya bizim önümüze geldiğinde bunlar resmen de evlenmişler, üç tane çocukları var. 6545 sayılı Yasa’dan önce bu çocuğun aldığı en az ceza sekiz yıl dört aydı, şimdi ise 16 yıl 8 ay. 16 yıl 8 ay hapis cezası verip onaylıyoruz. Bu bana adil geliyor mu? Gelmiyor, ama ben yasanın uygulayıcısıyım, yasayı eğip bükemem ki. Böyle de 3 bin civarında Türkiye’de evlilik olduğu zannediliyor. Şimdi, yani bu cinsel suçlarda her şey aynı kalıpta maalesef yürümüyor. Sanıklar o kadar çeşitli durumlarda ki yani bir sınıflandırma yapamıyoruz. Bu kararı imzalarken benim vicdanım sızladı.”

Çocuğuna porno izleten annenin dosyası soruldu

Komisyonda, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ise 8 yaşındaki A.G. adlı bir kız çocuğuna zorla porno film izlettirilerek annesinin sevgilisinin yatağına sokularak cinsel ilişkiye zorlanmasını içeren dudak uçuklatıcı bir dava dosyasını anlattı. Köksal, Demirdağ’a Yargıtay’ın “bozma kararı” verdiği bu dava dosyası için şunları söyledi:

“A.G. isimli bir dava, 8 yaşında bir kız çocuğu. Annesi tarafından annesinin sevgilisiyle birlikte olmaya zorlanmış. 8 yaşında bir kız çocuğu porno film izlettirilmiş; cebir, şiddet, darp kullanılmış. Tabii, cinsel ilişki oluşmamış, ama her türlü surette çocuk cinsel ilişkiye zorlanmış, ki cebir, şiddetin dışında da… Cebirle annesinin sevglisinin yatağına konulması… Ve siz buradaki kararda, bu işin teşebbüs aşamasında dahi kalmadığı gerekçesiyle bozma kararı vermişsiniz. Ben de hukukçuyum, gerçekten merak ediyorum: ‘Bunda teşebbüs aşaması yoktur’ diyebilmek ne kadar mümkün?”

‘Detay bilmiyorum’

Kararı bozan 14. Ceza Dairesi Başkanı Demirdağ henüz cinsel istismar suçuna başlanmadığı için teşebbüs aşamasında sayılmış olabileceğini belirterek şu yanıtı verdi:

“Detayını bilmiyorum, böyle size bir tane geldiği için ilginç olabilir de bize birçok geldiği için her birini hatırlamamız mümkün değil, muhtemelen bir tek film izletilmişse o müstehcenlikle ilgili bir maddemiz var, çocuklara film izletmek falan düzenleniyor, bununla ilgili bir yaptırım orada uygulanması gerekir şeklinde bir karar verilmiştir. Henüz o cinsel istismar suçuna başlanmadığı için teşebbüs o bakımdan sayılmamıştır. Yani olay budur.”

Mahalli örf tartışması

Demirdağ’ın mahilli örfe göre cinsel tacize uğrayan kızın tacizcisiyle evlendirilmeleri ifadesine HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir de tepki gösterdi. Demir, “Şimdi çocuklarla ilgili de sizler kalkıp da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine, Çocuk Hakları Sözleşmelerine, evrensel kurallara atıf yapıyor olsanız o -demin kullandığınızl af- mahalli örfe göre evlenmek nedir yani? ‘Mahalli örfe göre evlenmek’ lafı yerine gerçekten bunlara atıf yapıyor olsanız herhâlde Türkiye’deki hukuk da başka türlü olur” diye konuştu. Demirdağ ise “Mahalli örfe göre evlenmek yok mu efendim? Ben onun dışında bu evlenmeyi nasıl ifade edeyim?” karşılığını verdi. Demir de, “Yok mahalli örfe göre evlenmek. Bir Yargıtay Başkanı’nın ‘mahalli örfe göre evlenmek’ yerine, gerçekten ‘çocuk hakları’ lafını ağzından çıkarmasını tercih ederim ben. Kusura bakmayın” karşılığını verdi. Demirdağ, “Şimdi, efendim, bu cinsel suçlarda maalesef bir standart yok. Yani şimdi ‘15 yaşından küçükler sevemez’ diye bir kanun çıkarıp bunu uygulayabileceksek tamam” ifadelerini kullandı.

(milliyet.com.tr, 07,07.2016)