Post image
28 kurşundan çete çıkmadı

 

Ayça SÖYLEMEZ

İstanbul, Küçükçekmece’de sokak ortasında bir silahlı saldırı düzenlendi. 11 Ocak 2021’deki saldırıda, iki arkadaşıyla sokakta yürüyen Eren Yılmaz ağır yaralandı.

Olay yerinde 28 el ateş edilmişti. Eren Yılmaz’a yapılan ilk müdahalede, vücudunun belden aşağısında 9, bel hizasında 2, akciğer bölgesinde ise 1 adet olmak üzere toplam 12 adet mermi deliği saptandı.

Saldırganlar Emrah Demirtaş ve Azat Bayram saldırıdan sonra yakalanıp, tutuklandılar. İkisine de “teşebbüs aşamasında kalmış kasten öldürme” suçundan dava açıldı. Mustafa Demir de öldürmeye azmettirme suçundan davaya dahil edildi. Buraya kadar bir mahalle içerisindeki silahlı infaz girişimini görüyoruz. Ama iddianamede, üç kişinin Eren’i neden öldürmek üzere plan yaptığı anlatılmıyordu.

Oysa Eren, dükkânının önünde uyuşturucu satılmasına karşı çıktığı için daha önce de silahlı saldırıya uğramıştı.

Bu son saldırıda 28 kurşundan da sağ kurtulan Eren Yılmaz, davanın 10 Ağustos’ta görülen ilk duruşmasında olayı şöyle anlattı:

“Dükkânımın önünde uyuşturucu satılmasına engel olmak istediğim için sanıklar bana husumet besliyorlardı. Öyle düşmanca saldırdılar ki ben vurulup düştükten sonra Emrah benim başıma gelerek, ‘Sen bunu hak ettin!’ diyerek, sırtıma üç el daha ateş etti. Başımı düştüğüm yerdeki arabanın altına çektiğim için başıma kurşun isabet etmedi.”

 

 

Avukatları da Eren Yılmaz’ın, mahallede uyuşturucu satan bir çeteyi engellemek istediği için saldırıya uğradığını ileri sürdüler:

“MOBESE kameraları incelendiğinde ve atış mesafesi tayini yapıldığında, kendi mahallesinde sokakta yürüyen müvekkilimizin sanıklar Azat Bayram ve Emrah Demirtaş tarafından takip edildiği, yolunda beklenildiği ve çapraz ateşe alınarak öldürülmek istendiği açıkça ortaya koyulacaktır. Kullandığı silahı Küçükçekmece Gölü’ne attığını söyleyen Emrah Demirtaş, profesyonel bir suçludur, delilleri nasıl karartması gerektiğini iyi bilmektedir. Ortada silahlı bir çete vardır. Mustafa, Azat ve Emrah’ın mensubu olduğu, halkı zehirleyerek kendini var eden, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan bir silahlı örgüt vardır. Eren’in azmettirici Mustafa Demir’i uyararak, uyuşturucu satışını aksatması sonucu cezalandırılmak istendi. Uyuşturucu satışı münferit, tekil yapılabilecek bir iş değildir. Sanıklar son derece soğukkanlı hareket etmişlerdir.”

Avukatların beyanındaki en çarpıcı kısım, “Sanıkların UYAP kaydına bakıldığında, bir avukatın dahi bu kadar ceza dosyası yoktur. Çeşitli suçlardan birçok yargılamanın sanığı haline gelmişler” ifadeleriydi.

Sanıkların yağma, uyuşturucu kullanmak, yaralama gibi birçok suçtan kaydı var. Sanıklardan Emrah Demirtaş, daha önce iki kez hapishaneden firar etmiş.

Avukat Fatih Gökçe de, mahkemenin, “organize suç örgütü” bağlantılarını araştırmasını istedi:

“Olay yerinde 28 el ateş edildi, 12’si Eren’e isabet etti. Mermiler, hayati bölgelerine isabet etmiştir. Sanıklardan Emrah, müvekkilin yanına gelerek bütün şarjörü müvekkilin üstüne boşaltmış, sonrasında da birlikte kaçmışlardır. Bu dosyanın sadece kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi doğru olmaz. Sanıkların organize suç örgütü ekseninde hareket ettikleri açıktır. Bu doğrultuda, sanıkların HTS kayıtları, nereye gittikleri, nerede kaldıklarının tespitini yapılması gerekmektedir. Bu şekilde suç örgütü bağlantısı ortaya koyulacaktır.”

Ortada bir çete olabileceğine dair bunca delil varken ve normalde bu tür ceza davalarında telefon tape’lerinin dökümü yapılıp sayfalarca iddianame yazılırken, Yılmaz’ın vurulmasıyla ilgili 3 sayfalık iddianame bırakın detaylı açıklama yapmayı, olayı, alelade bir sokak kavgası gibi tasvir ediyor.

Mahkemenin ise halen bir çetenin varlığını araştırıp tespit etme şansı var. Ama bu tür çetelerin ne kadar yukarılara uzandığı düşünülürse, şahsen umutlu değilim.

(Birgün, 24.08.2021)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN