Post image
Yılbaşı, ajandalar ve takvimler

saatli-maarif-takvimi

Gökhan Akçura (gakcura@gmail.com)

Eskiden yılbaşı yaklaşırken herkesi bir takvim ve ajanda telaşı kaplardı. Duvar takvimleri parayla satın alınırdı. Güneş, Ebüzziya, Yıldız, Ülkü gibi çeşitli firmalar kalın bir resimli kartonun üzerine yerleştirilen ve her gün bir yaprak koparılan takvimler yayımlarlardı. Bunların en ünlüsü Saatli Maarif Takvimi’ydi elbette. Saatli Maarif Takvimi kullananlar, bu takvimin hava durumu tahminlerinin, meteoroloji tahminlerinden daha doğru olduğuna inanırlardı. Dini, milli günler, namaz saatleri, güneşin, ayın hareketi, mevsimler bu takvimin yaprağından izlenirdi. Arka sayfasında küçük bir şiir, günün tarihi, yemek listesi ile faydalı bilgiler, ilgiyle okunurdu. Takvimin vazgeçilmez olduğu yıllardı bunlar.

Duvarlara asılan aylık, iki aylık yaprakları olan takvimler ise daha sonraları çıktı. Genelikle firmaların hediyesi olarak dağıtılırdı bunlar. İçki şirketleri, havayolları, devlet kuruluşları yani hemen herkes bu tür duvar takvimleri hazırlardı. Günümüzde bu tür takvimler iyice azaldı. Tabii Pirelli’nin takvimleri hâlâ revaçta (neden acaba?). Masa takvimleri de yine firmaların reklam ve tanıtım amaçları için çok kullanılan bir hediyelikti. İnternet ve bilgisayar çıktı çıkalı bunların da pabucu dama atıldı.

takvim2Ajanda ise aslında bilgiler de sunan bir nevi cep takvimi değil midir aslında… Bir defter biçiminde tasarlanır, her sayfasında günün tarihi yer alır, önünde ve arkasında da “önemli bilgiler” yer alırdı. İlçelerin illere uzaklığı, önemli günler ve bayramlar, araç plakalarının hangi kentlere ait oldukları, vb. gibi bilgiler… Hemen her banka “mudi”lerine bu ajandalardan dağıtırdı. Ajandalar aynı zamanda önemli bir yayın faaliyeti oluştururdu. Bunlar arasında uzun yıllar yayınını sürdürmüş olan Ece Ajandaları atılım yaparak hâlâ çıkmakta. Bu arada Milli Reasürans Galerisi’nde “Muhtıradan Ece Ajandasına” konulu bir serginin de şu günlerde açılmış olduğunu söylemeden geçmeyelim.

Ajanda tarihimizde unutulmaması gereken katkılar da oldu. Bir zamanlar Bayer firması tıp tarihinden resimleri doktorlara sunan  ajandalar hazırlardı. Burla Biraderler kendi reklamlarını yaptıkları, ama oldukça şık ajandalar dağıtırdı. Eczacıbaşı Ajandası uzun yıllar fotoğraf sanatçılarımızın çalışmalarını sunarak koleksiyoncuların gözdesi oldu, ama sonunda onun da yayımından vazgeçildi. 

takvim3Tam artık bu tür güzel işlerin sonu geldi derken, son yıllarda  ajanda ve takvim alanında yeni arayışlara tanık olduk. 1990’lı yılların sonlarında Ankaralı bir ekip Saatli Maarif’e bir nazire olarak Arif Takvimi’ni yayımladı. İnce bir mizah duygusuyla hazırlanan bu günlük duvar takvimi kısa süren ömrüne rağmen “küçük bir efsane” olarak takvim tarihimizde yerini aldı. Cumhuriyet gazetesinin hazırladığı Cumhuriyet Ajandası uzun yıllar aydınlarımızın masalarını süsledi. Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin ajandaları ise “kadın tarihi” gibi pek ellenmemiş bir konuda ilk kazı çalışmalarını yaptı. Ne yazık ki iki yıldır sponsor bulamadıklarından yayımlanamıyor. Nâzım Hikmet Vakfı’nın Kültür Ajandası ise artık eskisi kadar revaçta olmasa da yayınını sürdürüyor. Geçen yıllarda yayımlananan Zamansız Ajanda ise her yıl yeniden ajanda peşinde koşmak istemeyenler için ilaç niyetine… Hem de birbirinden değişik altı konudan (kedi, zaman, mavi, yemyeşil, aşk ve İstanbul) birini seçme şansı da veriyor satın alanlara.

takvim6 takvim7

Peki bu yılbaşı ajanda ve takvim dünyasında karşımıza ne gibi yenilikler çıktı? Panoramik bir bakışla sıralayalım. Kendi alanında tek olan Mitoloji Ajandası’nı İsmail Gezgin hazırlıyor. Antik Yunan ve Roma takvimlerindeki özel günler ve kutlamalar temel alınarak hazırlanan bu ajanda konuya merak duyanlar için vazgeçilmez nitelikte.  Bira ve Rakı Ajandaları ise ehli keyiflere içki sofrasında eşlik edebilecek titizlikte hazırlanmış. Kırmızı Kedi Yayınevi adına uygun olarak Kedi Ajandası’nı hayvanseverlerin hizmetine sunuyor. Hemen her sayfasında kedi konulu kısa alıntılar  bulunmakta. Bu yıl ilk kez hazırlanan Zeytin Ajandası ise gelirini, kısa bir süre önce 6 bin zeytin ağacının kesildiği  Yırca Köyü’ne aktarmayı amaçlıyor. Konusu malum: Zeytin üzerine her şey… Daha sosyal konularla ilgileniyorsanız Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı Kadın Ajandası’na göz atmanızı tavsiye edeceğiz. Hrant Dink Vakfı’nın hazırladığı Ajanda 2015-1915 ise önümüzdeki yılın özel önemini vurgulamayı amaçlıyor. Ermeni kıyımının yüzüncü yılına adanmış özel bir ajanda.

takvim5(1)

Ama ajanda alanında son yılların en büyük süksesi hâlâ Metis Yayınevi’nin hazırladığı ajandalara ait. On yılı aşkın süredir yayımlanan bu ajandaların her yıl değişen ilginç konuları var. Bugüne kadar yayımlanan ajanda konuları arasında Cadılar, Hayvanlar ve İnsanlar, İllallah, Olmayan Kelimeler, Ayvayı Yedik!, Diren Direniş en göze çarpanları. Bu yıl ise konu Beni Siz Delirttiniz!. Giriş yazısında ajanda şöyle sunuluyor:

“Gelin biraz ahvalimize bakalım, aklını yitirenlerin başına gelenlere, delilik gömleğini kâh iyilik kâh kötülük için kendisi giyenler, ya da zorla giydirilenlere, değişen delilik anlayışlarına, düzenin delilik kurumuyla korunmasına… Bir tutam mizah, hunilerimiz elde, buyrun hayırlara vesile olmasını dilediğimiz bir yola, yeni yıla..”

takvim10

Bu takvimin konusu edebiyat

Takvimlerde ise çok fazla seçenek yok…. Arif Takvimi’nden beri içimizde yer alan  boşluk duygusunu İletişim Yayınları doldurmaya soyunmuş.  Günlük yaprakları olan bir takvim bu: Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi. Duvara asma modası kalmadığından masa üstünde duracak biçimde tasarlanmış. Esas konusu edebiyat. Ama editörü Levent Cantek olunca çizerlerden de bol bol nasibini almasına şaşmamak gerek. Günün yaprağının ön yüzünde, tarihte o günün yıldönümleri sunulmakta: İlginç konular, siyasi karşılıklar, edebiyat olayları… Arka sayfa ise oldukça dolgun. Uzun alıntılar, şiirler, tefrikalar (evet her gün bir bölüm sunulan anlatılar, öyküler) ve çizgiler. Elliyi aşkın yazar, onu aşkın çizer katılmış bu çalışmaya. Yılboyu keyifle masamızı süsleyecek bir takvim bu. Bilgisayardaki takvimlerle yetinmeyin ne olur… Kâğıdın dokunuşu sizi yaşama bağlar. Gözünüzü yeni yılın ajanda ve takvimleriyle dinlendirmeniz umuduyla. Nokta.

(Radikal Kitap, 26.12.2014)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN