Post image
Yaşlılar yalnız ölüyor!

yaslilar-yalniz-oluyor--8584989

Çiğdem YILMAZ

İSTANBUL – Yılın henüz 2 ayı dolmadan Türkiye’nin farklı illerinde 17’si erkek, 7’si kadın olmak üzere an az 24 yaşlı çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdi. Kimi sobadan sızan gazdan, kimi evinde çıkan yangınla vefat eden yaşlıların ortak özelliği ise yalnız yaşıyor olmalarıydı. Yakınlarının desteğinden mahrum kalan yaşlıların sığınacağı huzur evlerinde ise tablo karanlık.

Türkiye’nin birçok ilindeki huzur evleri yer yokluğu nedeniyle yaşlı kabul etmiyor. Örneğin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Alanya’daki huzur evi. Bir yakınımızı yatırmak için aradığımız huzur evinin görevlisi telefonda, kurumlarında yer olmadığını söylüyor. Görevli, tek kişilik oda için 794, çift kişilik oda için ise 405 lira ödendiğini, kuruma kabul edilen yaşlıların sağlık probleminin bulunmaması gerektiğini ve kendi kişisel ihtiyaçlarını kendisinin karşılamasının şart olduğunu anlatıyor.

‘Yıllarca beklersiniz’

Bakanlığa bağlı Eskişehir Maide Bolel Huzurevi’nde de durum benzer. Telefondaki görevli, “Huzurevimizin kapasitesi 95 kişilik ve şu an tamamen dolu. Sırada bekleyen 35 kişi var. Bunlara 2 yılda mı 3 yılda mı sıra gelir belli olmaz. Başvuru yapsanız da yıllarca bekleyebilirsiniz. Eskişehir’de bakanlığa bağlı 4 huzurevi var. Malesef hepsi de şu an dolu. Odalarımız 2 kişilik ve aylık 390 TL aidat alıyoruz” diyor.

Yine bakanlığa bağlı İzmir Buca Huzurevi Yaşlı ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde de görevliden huzurevinde yer olmadığını öğreniyoruz. Görevli bize bugün başvursak bile 2 buçuk 3 yıldan önce sıra gelmeyeceğini söylüyor ve sırada onlarca kişinin beklediğini belirtiyor.

‘Biri ölürse alırız’

Kastamonu Huzurevi Yaşlı ve Bakım Rehabitilasyon Merkezi’nde ise Ayşe adlı görevli şunları söylüyor: “Yaşlınız burada emin ellerde olacaktır o konuda bir sıkıntınız olmasın. Çift ve tek kişilik odalarımız mevcut. Tek kişilik odalarımızda ücret 607 TL çift kişilik odalarımızın fiyatı ise 405 TL’dir. Öncelikle kalacak kişinin bulaşıcı bir hastalığının olup olmadığına dikkat ediyoruz. Bulaşıcı bir hastalığı varsa kabul etmiyoruz. Bu nedenle tam teşekküllü bir hastanede rapor getirmeniz gerekiyor. ‘Param var hemen yatırayım’ demekle de olmuyor. Çünkü şu an odalarımızın hepsi dolu. Kayıt yaptırırsanız biri öldüğünde ya da ayrıldığında ilk siz yerleşirsiniz.”

Etiler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabitilasyon Merkezi’ni aradığımızda da sonuç ne yazık ki değişmiyor. Telefondaki görevli, “Yaşlınız emekli mi? Ön koşulumuz bu. Fiyat bilgisi veremiyorum zaten kurumumuzda yerimiz yok. 5 yıldır sıra bekleyen yaşlılar var” diyor.

Bakanlık: ‘1164 boş yatak kapasitesi var’

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 141 huzurevi ve rehabilitasyon merkezinin 14 bin 112 kapasiteyle hizmet verdiğini ve 1 164 boş yatak kapasitesinin olduğunu açıkladı. Bakanlık açıklamasında şu ifadeler var: “Türkiye genelinde bakanlıklar, belediyeler, vakıf ve dernekler ile özel işletmelere ait 371 huzurevi bulunmaktadır. 30 bin 758 kapasiteye sahip huzurevlerinde 5 bin 383 boş yatak kapasitesi mevcuttur. Ayrıca huzurevlerinde kalmak istemeyen ve bakacak kimsesi bulunmayan yaşlılarımız için çalışmalar sürmektedir. Hayata geçirdiğimiz ev tipi kuruluşlarda bakımı sağlayan 41 yaşlı yaşam evimiz hizmet vermektedir. Bakıma muhtaç yaşlı ve engellilerimiz için geliştirdiğimiz evde bakım ücreti uygulaması ile kuruluş bakımına girmek istemeyen ve yakınları tarafından bakımı sağlanan 482 bin kişiye 2016’da 3 milyar 730 milyon TL ödeme yapıldı.”

‘İzole edilmemeliler’

Ege Geriatri Derneği Genel Sekreteri Psikolog Mevlüt Ülgen, yalnız yaşayan 65 yaş üstü insanlarla ilgili, “Türkiye’de yaşlı nüfus (65 yaş üstü) sürekli artıyor. Yaşlı nüfusun oranı yüzde 8.5 dolayında. Bu oranın 2023’te yüzde 10.2, 2050’de yüzde 20.8, 2075’te ise yüzde 27.7’ye yükseleceği tahmin edilmekte. Yaşlılarda en sık karşılaşılan acile başvurma ve ölüm nedenleri arasında tansiyon, kalp yetersizliği, kalp krizleri, düşme, kırıklar, ev kazaları ve inmeler gelmektedir. Yalnız yaşayan yaşlılara uygun konutların olmaması, yaşlı bakım sistemlerindeki yetersizlikler, bakıma gereksinimi olan yaşlıların kurum bakımına alınmasındaki eksiklik ve yetersizlikler yaşlılarda önlenebilir ölüm oranını artırmaktadır. Birçok yaşlının yaşam kalitesini de bozmakta, yaşlıları yatağa bağımlı sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle yaşlıyı izole etmeyen toplumla iç içe yaşayabileceği, evde bakım sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Konut ve şehir mimarisinin yaşlılara uygun olarak tasarlanması, ani acil durumlara karşı tele sağlık, tele çağrı sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.

‘Eve kapanıyorlar’

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Çakır: “Türkiye’de 65 yaş ve üzerindekiler, nüfusun yüzde 8.2’sini oluşturuyor. Ancak hızla yaşlanıyoruz ve yaşlılarımız eve kapanıyor. Huzur evi sayısı az ve kabulü ile ilgili sosyal zorluklar var. O nedenle ideal olan yaşlıların kendi evlerinde kalmaya devam edebilmesi. Türkiye aktif ve sağlıklı yaşlanma konusunda acilen sağlık stratejileri geliştirmeli. 65 yaş üstü yaş kategorisinde yaşlı olarak kabul edilirken, Almanya’da yaşlılar nüfusun yüzde 21.5’ini oluşturuyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 8.2 olsa da aslında yaşlı nüfusu hızla artıyor ve Türkiye buna hazır değil. Dünyada yaşlılar arasında intihar oranları diğer yaş gruplarına göre 1.5 kat daha yüksek. Türkiye’de de son yıllarda yaşa özel intihar hızının en yüksek 80 yaş üzeri erkeklerde olduğu saptandı.”

(Milliyet, 20.02.2017)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN