Post image
Yalancının Mumu…

 

Robert Schild

Nazi Almanyası’nın 1939-44 yılları arasındaki Ankara Büyükelçisi Franz von Papen hakkında bugüne dek Türkiye’de sadece Necip Azakoğlu’nun “Beni Hetler’i Başbakan Yapmakla Suçluyorlar” başlığı altında derlediği anıları mevcuttu (Tarihçi Kitabevi, 2015). Ne var ki, Papen’in “Gerçeğe Bir Geçit” adıyla 1952’de yayımlanan öz yaşam öyküsünün hiç de gerçeğe uymadığını, Reiner Möckelmann’ın 2015’te kaleme aldığı kapsamlı bir araştırmasından öğreniyoruz! Selma T. Noyan’ın çevirisi ve “Hitler’in Türkiye Büyükelçisi” alt başlığı ile bu yılın başlarında dilimize kazandırılmış olup özellikle Viyana ile Ankara elçiliklerindeki görev yıllarını gözlerimizin önüne seren biyografiden Papen’in bazen şaşırtıcı derecede saf, ancak kendini beğenmiş ve hep odakta olmak isteyen özyapısı ile tanışıyoruz.

Uzun yıllar boyunca bizzat Viyana, Moskova, Ankara ve İstanbul’da diplomatik görevlerde bulunmuş olan Möckelmann, bu mesleğin inceliklerine yakınlığından olsa gerek, asilzade ve koyu Katolik kökenli, anti demokratik mizaçlı ve tutucu böylesine bir kişiliğin dış işlerinde gösterdiği hantallığı ile çoğu başarısız kalmış çabalarını çözümlemesini bilmiştir…

BENCİL SİYASET ADAMI

Papen’in başarısızlıklarını, öncelikle üzerinde durduğu Vatikan-Berlin arasındaki ilişkileri istenilen düzeye çıkaramaması, Türkiye’yi içten hayran olduğu Almanya’nın saflarına çekememesi ve Nazi yenilgisinden sonra da, tüm çabalarına rağmen kendisini dünya kamuoyunda temize çıkaramaması olarak özetleyebiliriz. Kaldı ki, Nazi dönemi öncesi kısa bir süre boyunca Weimar Cumhuriyet Şansölyesi olabilmiş ve Hitler’in o görevi devralması üzerine vekilliğini yapmış olan bu bencil siyaset adamı, Almanya’yı on iki yıl içinde uçurumun kenarına getirecek o faşist düşüngünün ülkeyi tam olarak ele geçirmesinde gerçekten önemli bir rol oynamıştır.

Birçok özgün kaynak, örneğin döneminin Vatikan temsilcisi, XXIII. Johannes adıyla 1958-1963 yılları arasında Papa olacak Kardinal Angelo Roncalli’nin 1940’larda tuttuğu günceden yeni edinilmiş bilgiler aracılığı ile Papen’in göz boyamaya yönelik ve yanıltıcı söylemlerinin gerçeğe uymadığını ortaya çıkaran Möckelmann, Almanya Kültür Radyosu Deutschlandfunk ile 2016’da yaptığı bir söyleşide Yahudi soykırımı konusunda şu yorumda bulunmuş:

“Roncalli, İstanbul üzerinden Filistin’e sığınmak isteyen Yahudilere büyük destekte bulunmuştu. Papen ise daha sonra bu çabalara yardımcı, keza on bini aşkın Yahudi’nin bu yoldan kurtulmasında etkin olduğunu öne sürecekti… Ne vak ki, bu değerli din adamı tarihe geçmiş saygınlığından pay almaya yönelik savını hiçbir şekilde kanıtlayamadığı gibi, Nürnberg Nazi yargılamaları sırasında Roncalli’den bu konuda en ufak bir onay alınamamıştı.”

Gerçekten de Papen’in avukatının talebi üzerine sanık hakkında ayrıntılı ve kimi olumlu yanıtlar veren eski Vatikan temsilcisinin, Papen’in “anımsadıkları”nın arasındaki gerçek/düşsel oranını belirlemekte, dahası kendisinde “(…)pseudologa phantastica semptomlarının, yani gerçekten yaşanan olaylarla hayal edilen olayları aynı yoğunlukta hissetme şeklinde kendini gösteren patolojik durumun tanısını koymakta yarar vardır” (s.393) kanısı ile noktalıyor Reğiner Möckelmann bu ayrıntılı incelemesini!

Gerek Nazi karabasanına, gerekse Türkiye’nin II. Dünya Savaşı eşiğindeki yakın tarihine ışık tutan ve örneğin Casus Çicero olayı gibi ilginç konuları da belgeleriyle önümüze seren, keyifli ve kazanımla okunabilecek bir çalışma…

Franz von Papen-Hitler’in Türkiye Büyükelçisi

Reiner Möckelmann

Çev: Selma Türkis Noyan

Kitap Yayınevi

405 s./2019

(Cumhuriyet Kitap, 11.04.2019)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN