Post image
Umut Vakfı’ndan Çözüm Önerileri

 

Silahlanmaya karşı mücadele de, silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırmak gereklidir.

Bu bakımdan “merak, örf ve adet, suç korkusu” gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir. Silah bulundurmaya yönelik geleneksel eğilimin yok edilmesi bakımından, başta okullar ve silahlı kuvvetlerde olmak üzere medya vasıtasıyla yapılacak eğitici faaliyet ve programların büyük önemi vardır. Buna, son yıllarda kesici aletlerle işlenen cinayetlerdeki artış da göz önünde bulundurularak; 6136 Sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar! ve Diğer Aletler! hakkındaki Kanunun “toplum sağlığı, yükümlülükler, cezalar, denetim ve bireysel güvenlikler, vb.” yönünden acil olarak düzenlemesi, silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi yanında, denetimlerin, kanunların etkin ve çabuk bir şekilde uygulanması suretiyle adalet sistemine olan inancın kuvvetlendirilmesini de eklemek gerekir.

Silah edinme hakkı ve kullanımı;  kişilerin kendisi ve yakınları için doğru beşeri-insan ilişkileri becerisi, sağlıklı bir ruh hali, sorumluluk gerektirmektedir. Bu nedenle şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için, “acil olarak” her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması; çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçirilmesi; “İçişleri Bakanlığı” başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”nın “Aileiçi Şiddet” konusunda erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projeleri hazırlamalarını öneriyoruz. Toplumun her kesiminde “Eğitim Programları” sürdürülmesi ve “Silah Yasasında” yapılması gereken düzenlemelerin derhal yapılması gerekmektedir.

Bütün taraflar “birşey yapmalı da..” buluşmaktadır.. Ama ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Neyi öncelikle yapmalı?  Silahın şiddet kültüründeki rolü ve işlevi nedeniyle, suçun önlenmesi açısından şu hususlara dikkat edilme, çözüm ve uygulamalar başlamalıdır:

  • Bir ülke veya topluluktaki silahlı şiddet; ruhsatlı ve/veya ruhsatsız silâhların varlığı ile doğrudan bağlantılıdır.
  • Silâh sahibi olma, bir imtiyaz ya da hak olarak ele alınamaz.
  • Silâhı sınırlandırmak üzere, hükümetler tarafından gerekli tedbirler alınmadığı sürece, silah kültürü yaygınlaşarak kamu güvenliğini tehdit etmeye devam edecektir.
  • Yasal düzenlemeler, denetimlerin yanında, eğitim programları ve sorunları çözümleyici stratejilere de gereksinim vardır.
  • Silah edinme sayısı ikiye indirilmelidir
  • Taşıma ruhsatında hakim ve avukat referans sistemi getirilmelidir.
  • Evde silah bulundurma ruhsatında eş rızasını içeren referans sistemi olmalıdır.
  • Ruhsat sonrası sağlık, saklama kuralları, vd. eğitim, sürekli denetim getirilmeli ve uygulanmalıdır.
  • İnternetten satış ve kargo ile teslim yasaklanmalıdır.
  • Televizyonlarda yayımlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık sosyal medya ve benzeri ortamlarda ruhsatlı ya da ruhsatsız hiçbir silahın görsel olarak kullanılmasına izin verilmemelidir.
  • Sigara ve tütün ürünlerine açılan mücadele gibi, “Silah ve Şiddet” içeren ve pazarlayan tüm alanlara gizli veya doğrudan reklam yasağı ve denetimler getirilmelidir.
  • Sinema ve televizyonlardaki silah görüntüler mozaiklenmeli. Şiddet içerikli tüm sözler, küfür gibi sansürlenmelidir.
  • Şiddet içeren tüm sanat yapıtlarına “uyarı mesajı” koyulmasını zorunlu kılınmalıdır. Silaha ve şiddete övgü içeren tüm metinlerin okunması, filmlerin izlenmesi, oyunların seyredilmesi için 21 yaş sınırı getirilmelidir.
  • Silah satışı yapılan işyerleri, örgün eğitim kurumları ve öğrenci yurtlarına kapıdan kapıya en az 500 metre mesafede açılabilmeli, Tüm silah satış noktalarında güvenlik kamerası bulundurulmalı. Yapılan denetimlerde görevlilere mahkeme kararı olmaksızın görüntüleri sunma zorunluluğu konulmalıdır.
  • Tüm silahların üzerine zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajlar konulmalı. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen silahların paketleri standart olup; Üzerlerindeki yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlanıp, marka logosu kullanılmamalıdır.
  • Silah fotoğraf ya da desenlerinin ve silah markalarının logo, renk ve şekillerinin; şeker, çerez, oyuncak, tişört, çanta vb. nesnelerde bulunmasını engellenmelidir.
  • Oyuncak silahlarda satış ve sergileme sınırlaması getirilmelidir. Uluslararası güvenlik kurallarına uygun; siyah, mavi-yeşil, gümüş veya alüminyum vb. gerçek renkleri kullanılmasının yasaklanması, oyuncak silahlar üzerinde turuncu bir uç uygulanması, oyuncak tabancanın namlusunun her iki tarafının tümünün uzunluğu boyunca uzanan turuncu bir şerit ile işaretlenmesi ile belirli ölçütlere uymalıdır.
  • Okullarda çocuklara ve ayrıca ebeveynlere silah bulundurmanın, bulundurma durumunda sorumluluklarını ve şiddetin ne olduğunu ve nelere mal olacağını anlatan “Eğitim Programları” konulmalıdır.
  • Televizyonlarda ve sinemalarda “Kamu Spotları” yayımlanmalı. Fikir önderleri “Bireysel silahsızlanma” çağrılarında bulunmalıdır.
  • Reklamcıların çektikleri reklam filmlerinde, gazete ilanlarında; silahtan ve şiddetten soğutan subliminal mesajlar kullanmalıdır.
  • Hastane, okul, vb. özel ve resmi dairelere silahla girilmemelidir.
  • Bu yasaklara uymayanları ağır para cezasına çarptırılmalı, tekrarı durumunda ruhsatları iptal edilmelidir.
  • Yetkili ve uzmanlar; ülke topraklarının korunması ve silah gücüyle ilgili övücü ve övünücü konuşmalarında; amacına yönelik, bireysel silahsızlanma ve toplum sağlığına özen gösterici ifadeler kullanmaya gayret etmelidir.

 

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN